Ekonomik kriz kurbana doymuyor: Fiatlaşan Opel!
Ekonomik kriz ABD’de General Motors’a tam bir “Tsunami” gibi çarptı. Dev kriz dalgasının altında kaybolan General Motors’un kurbanlarından biri de Almanya’da Opel Otomobil Firması oldu. Opel aslında son zamanlarda General Motors’un bir tür “üvey evladıydı”. Kriz nedeniyle de “öksüz” kaldı. Ve şimdi daha da kötüsü yoksulluk nedeniyle “kendisinden çok yaşlı ve de çekilmez bir dul” olan FİAT ile evlendirilmek zorunda kalan bir “genç kız kadar” hazin Opel’in durumu. “Yaşlı çekilmez bir ihtiyar kocaya varmaktansa” açlığı tercih etme şansına sahip kız kadar şansı da yok Opel’in. Eğer İtalyanlar’ın planı tutar ve Alman Hükümeti başka “koca” bulamazsa Opel’in durumu parlak değil!
Aslında “Asiye nasıl kurtulur?” oyununu hatırlatmakta Opel’in hali. Hep talihsizdi. Kısmetten yana kader ağlarını acı örmüştü Opel için. ABD’de Detroit’te General Motors’un başında oturan “beceriksiz yöneticiler hep kullandılar Opel’i. Hiç bir zaman özgür olamadı. Bunun yanı sıra Almanya’da da yanlış yöneticilerin elinde harcandı. Kimi başka bir otomobil firmasına transfer olurken Opel’i “sırtından bıçakladı”. Kimi de “daha daha ucuza otomobil imal edeceğim” iddiasıyla Opel Markası’nı “tamirci müdavimi” yaptı.
Opel son yıllarda biraz olsun toparlanmıştı ve daha kaliteli araçlar sunmaya başlamıştıki bu sefer de ABD’deki “anne” krize pes etti!
Opel için artık tek yol vardı Alman Devleti’nden yardım almak. Ancak bu yardıma sıcak bakmayan Alman politikacılar da haklıydı. Opel için sunacakları meblağların ABD’ye aktarılmayacağını kim garanti edecekti. Opel’e yapılacak her yardım artık batmasının engellenmesi imkansız hale gelmiş olan General Motors hurda yığınının dibi olmayan kasasına gitmemeliydi. Üstelik yardıma ihtiyacı olan tek dev Alman İsvereni Opel’de değil! “Opel’e yardıma evet diğerlerine hayır mı?” denilecekti.
İşte bu fırsatı değerlendirmek isteyen FİAT “kuleye hapsedilmiş prensesi kurtarmak isteyen kahraman prens” havasında ortaya çıkıverdi. FİAT’ın namını iyi bilenler haklı olarak şüphe duymaktalar “acaba İtalyanlar gözlerini Alman Devleti’nin Opel’ e vereceği paralara mı diktiler?” diye.
Opel zaten var olan Alman markaları içinde bir sıralama yapılsa “en sonda” yer alırken bir de şimdi dünya kalite sıralamasında “en altlara abone” bir FİAT tarafından mı kurtarılacak?
“Kelin merhemi olsa kendi başına sürer” sözünü hatırlatan bir operasyon izlemekteyiz şu sıralar. Almanya’da hiç itibar görmeyen yabancı bir markanın, oldukça eski bir Alman markasını nasıl kurtarabileceğini gerçekten herkes merak etmekte.
ABD’nin “sorunlularından” Chrysler’i satın alıp, dünyanın iddialı gruplarından biri olma hedefini diline dolayan FİAT, Opel’i de grubuna katarak büyümeye heveslenmekte. Ancak asıl sorulması gereken soru Opel’i de alarak daha da büyüyen ama pazar da hep ufak kalacağını kahin olmaksızın görmekte olduğumuz FİAT Grubu’nu yarın kimin kurtaracağı?
Kaderin cilvesi olsa gerek. 2004 yılında Avrupa Parlamentosu için seçim kampanyamı organize ederken TOFAŞ bana bir FİAT Doblo sunmuştu kampanya sırasında kullanmam için. Motor kapağının altında “made in turkey” yazan araçla kampanyam sürerken “kraldan çok kralcı” bir yerel politikacı beni seçim bölgemdeki “Opel’e ihanetle” suçlamıştı. Oysa ben seçim bölgemde üretildiği için otomobillerimi hep Opel’den almış ve seçim bölgeleri diğer Alman markalarının olduğu milletvekili arkadaşlarımın anlattığı kahramanca “Opel fıkraları” dinleyip durmuştum. Şimdi “Türk Malı” olduğu için kampanyamda kullandığım Doblo’dan dolayı beni eleştiren o yerel politikacıyı çok merak ediyorum. Eğer çalıştığı fabrıkanın yeni sahibi İtalyanlar olursa, onlara hizmet ederken “bana dediklerini de hatırlar mı ?” acaba diye!
Ama henüz daha belli değil! Dilerim Opel’i ona daha fazla bir “artı” getirmeyecek başka bir otomobil firması alamaz. Her şeye rağmen bunu hak etmiyor OPEL ve tarihi.
