2003-2007 Teskereleri…

Dış politika bu kadar mı belirsiz olur?
Ülkenin bırakın uzak geleceğini, yakın geleceğini bu kadar mı tahmin etmekten aciziz?
Yıllar çabuk geçbilir..
Hafızalarımız geçmişi unutmakla malul olabilir.
Ama 2003 yılı 1 Mart teskeresi unutulmadı.
Unutanlar varsa hatırlatalım.
Hem yakasına karanfil takıp teskereye hayır diyen CHP’lilere…
Hem de 5 yıl boyunca TBMM kürsüsünde “ters vuruş”lar yapıp sık sık kendi kalesine gol atan başkan Bülent Arınç’a…
Hatırlatalım ve diyelim ki: “ABD Irak’a girerken biz hayır dedik. ABD Irak’tan çıkarken bizim orda olabileceğimizi neden tahmin edemediniz?”
Ya Mart teskeresine “evet” denecekti, bir ayağımız Irak’da olurdu.
Ya da “Evet” demediysen ABD bu ülkeden çıkmayı planlarken bizim oraya girmemizi gerektiren şartları enine boyuna tartış.
Ama yok..
Öyle bir ortam yaratıldı ki.
“Evet, girmeyelim”  diyenler PKK yanlısı, vatan haini.
“Hayır, girelim” diyenler terör karşıtı ve vatansever.
Ortası?
Ortası seçimlerde oluyor sadece..
Yani Ha-vet…
Yarım hayır, yarım evet..
Biz buyuz işte…
Ne zaman planlamasını biliyoruz.
Ne de politik olabiliyoruz.
Aslında 1999 Körfez krizinde uyanmalıymışız.
Rahmetli Özal “bir koyup üç alırız” demişti gerçi.
Demişti de yine üçün birini almıştık o ayrı ya, baba Bush’un kuyruğuna takılmayan irade, 2003 de bu kez oğul Bush’u da dışlayınca bugünlere geldik.
Şimdi biz bizeyiz.
Mufalefet ya da anamuhalefet ne demek?
İktidara talip olan parti demek.
2003 yılında yanlış yapan CHP, 2007 ‘de yine yanlış yapıyor.
Yani iktidar-muhalefet arasında bir fark yok.
Al birini, vur diğerine.
Hadi iktidar yanlış yapsa, muhalefet uyarsa anlarız da,. muhalefettekilerin yanlışı  desteklemeleri ne demek?
Ya iyiniyet yok, tuzak hazırlıyor iktidardaki partiye.
Ya geleceği iyi planlayamıyor.
Her ikisi de zarar verici…
Çünkü sorun milli bir sorun.
Her iki taktik ve tavır da CHP’ye oy verenlere haksızlık.
Halkın yüzde 20’si sandığa gidip Deniz Baykal ve saz heyetine oy verdi.
Şimdi onlardan iktidarın yanlışlarını ortaya çıkarmasını bekliyor.
Ama iç politikayı bıraktık, dış politikada güçlü bir kadroya sahi olduğunu bildiğimiz, gördüğümüz CHP’den gelen sesler cılız. Cılız bile yetersiz, adeta yok.
NTV’de Salı gecesi teskere konuşulup, açık oturumda tartışılıyor.
CHP’nın dış politika uzmanlarından ne Elekdağ var, ne Öymen var bu tartışmada..
Kim var?
Mali müşavirler odası eski başkanı Mustafa Özyürek.
Donmuş kalmışım ekran karşısında.
İyi ki karım dürttü de kendime geldim, yoksa Özyürek’i dinlerken meğer uykuya geçmişim.
Sanki tartışılan konu yeni çıkarılacak olan vergi yasası.
Muhalefet bu olunca iktidarın yanlışlarını kim düzeltecek?
Rüfailer mi?
Kim?