AİHM'de en çok ihlal kararı Türkiye'ye

Karakaş, "AB'nin dışında kalmış bir Türkiye'nin çok vahim sonuçları olur" dedi.


AİHM'deki görevini 1 Mayıstan bu yana yürüten Prof. Dr. Karakaş, TCK'nın 301. maddesinde yapılan değişikliğin esastan bir değişiklik olmadığını düşündüğünü ifade etti.


2007 yılında AİHM'nin en fazla Türkiye aleyhine ihlal kararı aldığının hatırlatılması üzerine Karakaş, "En çok ihlal kararı verilen ülke yine Türkiye… Rusya da var tabii…. Ama bunun nedeni çok fazla birikmiş dosyamız olması" dedi.


Türkiye ilgili dava dosyalarına daha hızlı bakabilmek için AİHM'nin bölümler kurduğunu ifade eden Karakaş, Rusya ya da Romanya gibi diğer ülkelerin dosyalarına da aynı hızla bakılsa, Türkiye kadar ihlal kararı çıkabileceğini bildirdi.


Prof. Dr. Karakaş, AİHM'ye Türkiye ile ilgili olarak 2008'in ilk altı ayında gelen başvuru sayısında geçen yıla göre hiçbir azalma olmadığını belirterek, ilk altı ayda 1900 yeni başvuru yapıldığını ifade etti.


2007'de AİHM'ye gelen başvuru sayısında Rusya yaklaşık 10 bin başvuruyla ilk sırada, Türkiye ise yaklaşık 3 bin başvuruyla, Ukrayna, Polonya, Romanya'dan sonra 5. sırada yer almıştı.


"TÜRKİYE'NİN 10 BİN 700 KARAR VERME AŞAMASINDA DAVASI VAR"


Türkiye ile ilgili en çok ihlal çıkan konunun adil yargılanma hakkı olduğunu söyleyen AİHM yargıcı Karakaş şöyle konuştu:


"1 Temmuz 2008 itibarıyla Türkiye'nin, 10 bin 700 tane karar verme aşamasında olan davası var. Bu sayı çok yüksek bir sayı. Rusya'dan sonra 2. sırada…. Rusya'nın da 23 bin dosyası var. Sonra Romanya, Ukrayna geliyor.


Bu sene ilk 6 aylık dönemde 130 karar verilmiş, girdi-çıktı analizi yaparsanız, yani giren başvuru sayısıyla çıkan karar sayısı arasında çok büyük bir uçurum var. Başvuru yapmak çok kolay, ama başvurunun incelenmesi o kadar kolay değil, bu zaman alıyor. Türkiye'den yılda ortalama 3500 civarında başvuru geliyor, ilk altı ayda 130 karar verilmişti, ikinci altı ayda bu kadar olsa, ortalama 250-300 civarında karar çıkıyor."


TCK'NIN 301. MADDESİNDEKİ DEĞİŞİKLİK


AİHM Yargıcı Prof. Dr. Karakaş, TCK'nın 301. maddesinde değişiklik yapılması gerektiğine ilişkin daha önceki sözlerinin ve bu maddede yapılan değişikliğin hatırlatılması üzerine, 301. maddede yapılan değişikliğin sonuçlarının henüz görülmediğini belirtti ve "301. maddedeki değişikliğin esastan bir değişiklik olduğunu düşünmüyorum" dedi.


"Türk milleti" ifadesinin neyi değiştirdiğini çok fazla anlamadığını da söyleyen Karakaş, ancak bunu iç hukuk mahkemelerinin, ceza mahkemelerinin yorumlayacağını ve Yargıtay yorumlarını değiştirirse bu konuda artık AİHM'in önüne dava gelmeyeceğini bildirdi. Karakaş, "Alt mahkemelerimiz, Yargıtay bu konuda genişletici, Avrupa içtihatlarına uygun bir yorum yaparsa, o zaman düşünce özgürlüğünün önünde 301 bir engel oluşturmaktan çıkar" diye konuştu.


"İŞKENCE SUÇUYLA İLGİLİ İHLAL ÇIKMASI BENİ ÇOK RAHATSIZ EDİYOR"


AİHM'de Türkiye'nin eski davalarının görüşülmesine hala devam edildiğini belirten Karakaş, AİHM'de bugün hala 1990'lı yıllarda gündeme gelmiş olaylarla ilgili karar verildiğine dikkati çekti.


"Eski dosyalarda, hala işkence suçunun işlendiğini ve bu doğrultuda ihlal çıktığını görüyorum ve bu beni çok rahatsız ediyor" diyen Karakaş, yeni gelen başvuruların daha çok usule yönelik, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ihlaline yönelik iddialar olduğunu kaydetti.


Prof. Dr. Karakaş, bu açıdan bakıldığında Türkiye'de aslında olumlu yönde gelişme olduğunun görüldüğünü söyleyerek, "Yani ihlal davaları nitelik değiştirdi. Nitelik değiştirmesi, tabii ki Türkiye için sevindirici bir şey. Bu, bize bir ilerleme olduğunu gösteriyor" dedi.


"TÜRKİYE, AB STANDARTLARINDAN AYRILMAMALIDIR"


Karakaş, Türkiye'de önümüzdeki dönem iç politikada meydana gelecek olası gelişmelerin, Türkiye'nin AİHM'deki durumuna yansımasının ne yönde olacağının sorulması üzerine ise şunları kaydetti:


"Türkiye, AB standartlarından ayrılmamalıdır. AB'de hangi standartlar varsa, AB ülkelerinde hangi demokratik standartlar varsa, hem mevzuat bu yönde geliştirmeli, hem de siyasal pratikler bu doğrultuda devam ettirmelidir. Aksi halde, AB'nin dışında kalmış bir Türkiye'nin çok vahim sonuçları olur diye düşünüyorum."


Türkiye'nin önünde AB kriterlerinin ve Kopenhag siyasi kriterlerinin bulunduğunu ifade eden Karakaş, Kopenhag siyasi kriterlerinin zaten AİHM'nin içtihatlarını içerdiğini belirtti.


Avrupa'da ortak bir hukuk bulunduğuna da dikkati çeken Prof. Dr. Karakaş, hukuki standartları ise AİHM'in oluşturduğunu bildirdi ve "AİHM standartları doğrultusunda, sadece demokratik mevzuat oluşturmak yetmez, bunların demokratik siyasal hayata da yansıması gerekir, ki Türkiye'nin AB yolunda ilerlemesi mümkün olabilsin" ifadesini kullandı.


Türkiye'nin AB ile yürüttüğü müzakerelerin kesilmemesinin önemini de vurgulayan Karakaş, bunun da birtakım demokratik reformların devam etmesine bağlı olduğunu yineledi.


AİHM Yargıcı Prof. Dr. Ayşe Işıl Karakaş, Türkiye'de iç hukukta, özellikle kültürel haklar konusundaki düzenlemelerin devamına ihtiyaç bulunduğunu sözlerine ekledi.

1063500cookie-checkAİHM'de en çok ihlal kararı Türkiye'ye

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.