27 Ocak 2008 Pazar Günü Almanya’nın Hessen Eyaleti’nde gerçekleşecek olan seçim Almanya tarihinde belki de bir ilk olacak. Her seçimde özellikle Türkiye kökenli insanları hedef göstererek onların sırtından oy avcılığı yapan politikacıların başında gelen Hessen Eyaleti’nin hristiyan demokrat Başbakanı Roland Koch oldukça şaşkın durumda.
Tam dokuz yıl önce “Almanya’da Türkleri istemiyoruz” diye imza toplayarak iktidara gelen Koch ve ekibi beş yıl önce gündeme gelen son eyalet seçiminde de “Türklere karşı Koch’u seç” konseptini başarıyla uygulayıp tek başına iktidar olmuştu.
Dokuz yıl boyunca iktidarda kalıp başarılı olamayan ve muhalefetteki SPD ve Yeşiller tarafından sıkıştırılan Rolan Koch kendisine karşı SPD’nin başbakan adayı olan Andrea Ypsilanti’nin “Almanya’da asgari ücret uygulamasına gerek var” diyerek imza toplamaya başlaması ve halkın desteğini alması üzerine tekrardan “kötü Türkler” operasyonunu uygulamaya başladı. Hele Münih’te yaşlı bir Alman’ın iki göçmen genç tarafından dövülmesi neredeyse “kör bir göz istemiş allah ise iki vermiş” misali bulunmaz bir fırsat olarak değerlendirildi. Koch artık toplantılarda “topluma uyamayan şiddet yanlısı Alman kökenli olmayan ama Almanyalı olan gençleri sınır dışı edelim” ya da “12 yaşından itibaren bu çoçukları ve gençleri kamplara kapatalım” deyip, üçüncü dönem başbakanlığına hazırlanmaktaydı.
Ancak bu defa bu numara tutmadı. Çünkü Koch artık tüm sınırları aşmıştı bu ve bu tarz talepleriyle. Irkçı partiler de boş durmadı ve Rolan Koch’un söylediklerini kendi tarzları ile işleyip “ırkçı” afişler yapıştırmaya başladılar. Bu gelişmeler aklı başında tüm hristiyan demokratların “Koch nereye koşuyor?” sorusunu sormalarına neden oldu. Hristiyan demokratlar bile Koch’tan onun yarın “daha neler yumurtlayacağından” kormaya başladılar.
Öyle bir hale geldiki eğer Hessen’liler dünya çapında Almanya’nın imajını düşünecek olurlarsa Roland Koch’un bu seçimi kaybetmesi bir zorunluluk oldu. Hele geçenlerde Mustafa Sarıgül’ün SPD’li adaylarla başkent Wiesbaden’de ev, ev, dükkan, dükkan gezip “Roland Koch’u Şişli’ye davet ediyorum. Orada farklı kültürlerden, dinlerden insanlara yönelik verdiğimiz hizmetten bir şeyler öğrensin” demesi Koch’u iyicene hırçınlaştırdı ve ardından bu Çarşamba Günü Kuzey Kıbrıs’tan CTP-BG’nin kardeş partisi SPD’ye destek verdiğini Hessen’deki Türkiye kökenli seçmenlere duyurması sanırım benzeri etkiyi yapacak.
Koch, tüm Almanya’daki “aklı başında” insanları ve Türkiye kökenlileri birleştirdi. SPD ve Yeşiller birlikte seçim toplantısı yapar hale geldiler. SPD’li aday Turgut Yüksel ve Yeşil aday Mürvet Öztürk’ün bu “yabancı düşmanı” propagandaları yapan Hessen CDU’suyla aynı parlamentoda milletvekili olacak olmaları şu anda Türkiyeli Hessen’lileri çok sevindirmekte.
Hessen’de papazlar, imamlar ve dedeler artık “tanrı Hessen’i Koch’tan korusun” diye dua eder hale geldiler ve bu bir abartma değil. Gerçek! 27 Ocak 2008 akşamı saat 18.00’de tanrının Hessen’i gerçekten sevip, sevmediğini öğreneceğiz. Tanrıyı bilmem ama ben oyumu mektupla çoktan verdim.
