Yanacak Vadisi’nde yapılan incelemeyi, Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadir Dirik, yöredeki son depremlerin yüzey kırığı oluşturacak büyüklükte olmadıklarını, 3 depremin zemin odaklarının Yanacak Vadisi’ndeki fay üzerinde olduğunun göründüğünü bildirdi.
Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı İsmet Cengiz ise yüzey kırığını genelde 6’dan büyük depremlerin oluşturduğuna işaret ederek, Bala’daki depremlerin ardından böyle bir olay beklenemeyeceğini söyledi.
Cengiz, “Biz yine de burada bir kütle hareketi var mı? Heyelanları tetikleyebilir, kaya düşmeleri olabilir, buna bakıyoruz. Arazide bu fayın izlerini bulmaya yönelik çalışma. Yeni veri elde amacıyla geldik” dedi.
Cengiz, şunları kaydetti:
“Buradaki jeolojik araştırmalar, henüz yeterli değil. Türkiye diri fay haritasına baktığımız zaman, Bala’nın güneyinde hemen 3-4 tane kırık olduğunu görüyoruz. Bunlardan 3 tanesi kuzeydoğu-güneybatı, 1 tanesi kuzeybatı-güneydoğu yönünde. Fakat Bala’nın yine hemen güneyinde Tuz Gölü’nden gelen ve diri fay ürettiğini bildiğimiz Tuz Gölü Fayı var. Bu ciddi bir risk oluşturuyor, çünkü biz bu fayın 200-300 yıldır suskun olduğunu biliyoruz. Eğer Bala güneyindeki fayların, Tuz Gölü Fayı ile irtibatı varsa bunu bilemiyoruz. Bu, yeni bir jeolojik araştırmayla ortaya konulabilir. Ancak diğer 3 fayın uzunlukları 10-15 kilometre. Bu fayların maksimum üreteceği deprem 6’dan büyük olamaz. Şu andaki veriler ışığında, bu fayların 6’dan büyük deprem üretme riski yok.”
