Antalya’da festival içinde “festival”

Antalya Altın Portakal Film Festivali iyi ve kötü yanlarıyla sona erdi.
Her yıl olduğu gibi ödül töreninde Yeşilçam’ın ünlüleri yine boy gösterdiler.
Ve 44 yıldır dağıtılan portakallar yine yeni sahiplerini buldu.
Aradan 44 yıl geçmiş.
Nerdeyse yarım asır.
Peki bu film festivalinin fikir babası kimdi? Festivali kim hayata geçirmişti?
Dahası, Altın Portakaldan önce 1957’de Antalya’da müzik, tiyatro ve kültür festivali yapılırdı.
1964 yılında ise dönemin Belediye Başkanı Avni Tolunay, kısa metrajlı film ve belgesellerle adını duyurmaya başlayan arkadaşı sinemacı-yönetmen Behlül Dal’ın önerisini inceledi ve Antalya Altın Portakal Film Festivali adıyla bir festival düzenlenmesini belediye meclisinde karar altına aldı ve hayata geçirdi.
Yani festivalin fikir babasi Dal, hayata geçiren ve bunu geliştiren Belediye Başkanı Avni Tolunay.
Her ikisi de şu anda hayatta değiller.
Behlül Dal yaşadığı süre içinde kısa metrajlı filmler dalında öyle çok altın portakal ödülü aldı ki, ben bir ara gazeteci olarak takılmadan edememiştim rahmetli ustaya, yani Dal’a “Yahu topladığın portakallar kimbilir kaç sandık oldu, bize bir dilim bile vermedin” diye…
Bu festivalin kurucuları Tolunay ve Dal için özel ödüller veriliyor yıllardır festival adına.
Üstelik her ikisinin de büstleri yapıldı geçmiş yıllarda, festivalin yapıldığı Antalya Kültür Merkezi kompleksinde fuayede teşhir edildi hep.
Ama bu yıl nedense Dal ve Tolunay büstleri fuayede hem vardı, hem yoktu.
Yani “hem vardı, hem yoktu” ne demek?
Bunun yanıtını hayat arkadaşı, sevgili eşi ve Dal’ın adını yaşatmak için çırpınan Nevin Dal’dan dinleyelim.
“İnsanlar yaşadıkları sürece güçlüler galiba. Aslında yaşadıkları süre içinde geride bıraktıkları ile güçlü olunması gerek ama maalesef  bizde bu ters işliyor. Kocam hayattayken, festivalin fikir babası olması yanında, sanatıyla, aldığı ödüllerle de sadece Antalya’da değil ülke çapında tanınıyordu.
Her yıl festivale katılırdık. Her zaman üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık. Behlül vefat ettikten sonra, yani son üç yıldır nedense festivale davet dahi etmediler. Oysa kocamın adına ödül veriyorlar. Gerçi bu özel ödül töreni için, ben üzerime düşeni her yıl yapıyorum. Neden davet edilmedğimi araştırmadım. Ama son anda farketmişler ve davetiye gönderdiler. Sanırım festivalin başsponsoru Dijitürk yöneticileri farketmiş, belediyenin ayıbını onlar örtmüş.
Neyse festival sırasında bir ara fuayeyi dolaşırken rahmetli eski belediye başkanı Tolunay ile eşim Behlül’ün salonda devamlı yer alan büstlerini göremedim. Hayret ettim. Hemen farkettim. Yetkililere başvurarak büstler nerde diye sordum. Onlar da bana büstlerin bulunduğu yeri gösterdiler. Büstler bir tahta paravanın arkasında saklanmıştı. Nedenini izah etmeyen yetkili (festival sonrası büstler eski haline gelir. Yani tahtaları kaldırırız) deyince hayretler içinde kaldım.”
Kim kalmaz ki.
Festivaln iki kurucusu…
İkisi adına özel ödüller veriliyor.

Ama bu rahmetlililerin, vefa gösterilmesi gerekenlerin, saygıyla anılması gerekenlerin büstlerinden dahi korkuluyor.
Hadi altın  Portakal  Festivallerinde daha önceleri verilen çıplak kadın heykeli figürünü değiştirdiniz, yani AKP yönetimi fonuna uydurdunuz diyelim, ama büstleri neden saklarsınız beyler.
Büstler (nü) değil ki..
Fastival ve kentin belediye başkanı Menderes Türel acaba bunlardan habersiz mi?
Habersiz ise pes yani.
Nerde vefa, nerde saygı….
Ha vefa, Türel için Istanbul’daki bir semtin adı ise bir şey diyemem.
Vefasızlardan ise saygı  beklemek  hayal olmalı.
Festival için 11 trilyon YTL harcanmış.
Bununla iftihar ediyormuş Antalya belediyesi.
İçinde vefa ve saygı olmadıktan sonra iftihar etse ne yazar, kaç yazar?

1623940cookie-checkAntalya’da festival içinde “festival”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.