Astroloji ve Karma


Spirituel açıdan bakıldığında, ruhumuzun öğrenmek ve öğretmek istediklerini hangi alanda, zamanda ve şartlarda yapacağını gösterir. İşaret ettiği bir başka konu da karmalardır tabii… Karma inancı Hint kökenli bir inanış olmanın ötesinde, tüm semavi dinlerde ‘günah’ kabul edilen davranışlardan kaçınmayı tavsiye eden; “çalmayacaksın,” “öldürmeyeceksin,”  “yalan söylemeyeceksin” türü uyarıları kapsamaktadır. Bunlar, büyümekte olan insanoğlunun yanlışa düşüp “negatif” nitelendirilebilecek enerji dengesizliklerine yol açmamaları için söylenmiştir. Aslında ne günah vardır, ne ödül. Sadece, lanse edilen tüm negatif ve pozitif enerjiler, ilahi yasalar gereği bir gün bir şekilde mutlaka dengelenmek zorundadır.

Karma; geçmiş hayatlarımızdan bu hayatımıza getirdiğimiz, “henüz dengelenmemiş” enerjilere verilen bir sözcüktür. Sanskrit’çe de “aksiyon” anlamına gelmektedir. Öğrenmeyi seçtiğimiz yaşam deneyimlerimizi, geçmiş yaşamlarımızdan aldığımız ve şimdi yerine ulaştırmamız gereken emanetlerin bütününü, kredilerimizi ve borçlarımızı, verip de tutamamış olduğumuz “unutulmuş” sözleri simgeler.

Evrende hiç bir şey tesadüflere bırakılmamıştır. İnsanın vücut yapısı da öyle… Her şey birbirine bağlı fakat müstakilmiş gibi görünmektedir. Bütünün işleyiş biçimine ters düşerek, yani evrensel yasalara karşı gelerek veya  onları yanlış değerlendirerek; hırsa ve egoya yenilerek, maddi ve manevi gücü sadece kişisel arzuları tatmin etmek için kullandığımızda, “negatif” karma oluşur.  Bunu yapanlar dünyaya başka bir bedenle, tekrar doğduğunda o hatayı onarmak için içgüdüsel bir davranış sergilerler. Örneğin, geçmiş hayatında hayvanlara kötü davranan; gelir elde edebilmek için onları acımazsızca katleden biri, gelecekteki bir enkarnasyonunda hayvanları  korumak için yoğun bir mücadele verecektir.

Karmalar sırasıyla şöyledir: “bireysel karma” ki bu, kişisel eylemler sonucu oluşur. Aile ve soy karması,bu da daha ziyade toplulukları idare etmiş ailelerde görülür. Irk karması, ülke karması, kıta karması, gezegen karması ve evrensel karma olarak sınıflananlar evren prensiplerinin dünyamızı kapsayan bölümü gereği gelişmemizin bir parçası olarak karşımıza çıkarlar. Karmanın bu bölümüne bizler ‘kader’ demekteyiz.

Bireysel karmaya bir örnek vereyim: Sinirle bir canlıya tekme atarsanız veya bir çiçeği yolarsanız, biri de gelir sizi itekler. Ya da tekme attığınız ayağınızı burkarsınız. İlahi adalet yanlış yargıya varmadığından etki-tepki yasası gereği, yaptığınız hareket bir anlamda size iade edilerek denge sağlanmaktadır.

Aile ve soy karması ise, insan gruplarını yönetmekle oluşur. Eğer adaletli bir uygulama sergilenirse haksızlık yaratılmadığından olumlu karma adeta bir kredi gibi size geri dönecektir. Tersi bir idare söz konusu olduğunda ise, sizin bireysel karmanız olmasa bile, kötü yönetime maruz kalan diğer insanların ruhundan yansıyan ezilmişlikle mücadele etmek ve oluşan olumsuz enerjileri olumluya döndürmek, genetik kodlarla size geçen bir görev olacaktır. Böyle bir görevi, ruh doğmadan önce kendi rızasıyla üstlenir. Dolayısıyla hem kendi gelişiminizi sürdürecek, hem de aileden miras kalan dengesizliği onaracaksınız.

Irk karması, topluca gelişmek ve diğer ırklara da örnek olmak adına yaşanan mücadeleler silsilesi olarak açıklanabilir. Ülke ve ırk karmaları kitlesel olarak dengeleneceğinden toplumsal  gayret gerektirmektedir. Kıtaların ve gezegenlerin de karmaları var elbette. Evrenin dokusu içinde sinerji oluştuğundan, bu kıtaların ve gezegenlerin coğrafyasında yaşayan canlı, cansız varlıklar oluşan karmalarını beraber dengeleyerek tekamül etmektedirler.

Karmaların en ağırı evrensel olanıdır. Çünkü bütüne zarar verir. Tabiatın ve dünyanın doğal dengesini bozan her hareket ahenksiz dalgalar halinde evrene yayılır. Ve kainatın bir köşesinde tahmin edemeyeceğimiz olaylara sebebiyet verir. Ormanların kasti olarak yakılması, canlı türlerinin soyunun toplu katliamlarla tüketilmesi, bir doktorun  bulaşıcı hastalıklara karşı  geliştirdiği aşıya karşı çıkan bir grup kişinin, aşının formülünü ve ilk örneğini yok etmesi gibi hareketler “negatif evrensel karma” yaratırlar.

Olumlu evrensel karma, yüksek bilinç ve buluşlarla gelecek nesillerin karmalarını dengelemeleri için, kalıcı sistemler oluşturan peygamberler, filozoflar, kaşifler ve gizli bilgi üstatlarının bıraktığı buluşlar ve öğretiler olarak açıklanabilir. Hem biz, hem de yaşayan bir organizma olan dünyamız öylesine yıkıcı dönemlerden geçtik ki, ancak şimdi bunların farkına varıyor ve onları onarmak için çaba gösteriyoruz. Silahsızlanma girişimleri yapıyor, birlik olmayı teşvik ediyor, tüm dünyada huzur ve sevgi ortamı arıyor ve istiyoruz.

Neyse ki, gökyüzünün konumu bu isteğimizi kolayca uygulayacağımız bir şekilde desteklerken; karanlık yavaş yavaş ışığa yeniliyor,  hızlanan evrim de karmaları hızla dengelememize olanak veriyor. Ne de olsa, artık yükseliş dönemindeyiz!

721050cookie-checkAstroloji ve Karma

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.