Merkezi Almanyanın Köln kentinde bulunan ABM, Londra’da Türkiyeye giden Barış Grupları ve “demokratik açılım” sürecine ilişkin bir açıklama yaptı.
Türkiye Barış Meclisi kurucularından Doğan Genç ve gazeteci Koray Düzgören de aralarında yer aldığı ABM üyeleri Haringey Lemon Cafe’de bir araya gelerek gelişmeleri değerlendirdi.
Toplantı sonunda ABM tarafından yapılan açıklamada Kürtlerin taleplerinin hiç bir demokratik devlet için kabul edilemez talepler olmadığı ve bu taleplerin gerçekleşmesi için öncelikle çatışmasız ve karşılıklı güvene dayalı bir ortamın sağlanması gerektiği belirtildi.
Türkiye’ye giden grup üyelerinin serbest bırakılmalarının önemli önemsendiği belirtilen açıklama şöyle devam etti:
“Kandil ve Maxmur’dan iki Barış ve Demokratik Çözüm Grubu üyelerinin Türkiye’ye gelmesiyle birlikte, aylardan beri sözü edilen, ama içeriği kimse tarafından doğru dürüst anlaşılmayan ‘demokratik açılım’ süreci yeni bir aşamaya girdi. Barış ve Demokratik Çözüm Grubu üyelerinin serbest bırakılması, küçük ama o denli önemli bir adımdır.
Bunu barış yönünde atılan somut bir adım olarak değerlendirmekteyiz. Türkiye’de hükümetin şimdi de ırkçı ve gerici çevrelerin baskısı altına girmeden bundan sonraki somut adımları atma cesaretini göstermelidir. Avrupa Barış Meclisi hiç bir politik ayırım gözetmeden bundan sonra atılacak olan somut barış adımlarını destekleyecektir.
Bu gelişmenin ardından hızlı gelişmelerin gündeme gelmesini gerçekçi düşünen hiç kimse beklemiyor. Gelişmeler yavaş, sancılı ve kimi kez geri dönüşlerle dolu olarak sürecektir.
Önemli olan gelişmenin yönüdür, ileriye doğru olmasıdır. Kürtler demokratik taleplerini bir mektupla hükümete ilettiler. Bu talepler hiç bir demokratik devlet için kabul edilemez talepler değildir. Bu taleplerin gerçekleşebilmesi için öncelikle çatışmasız ve karşılıklı güvene dayalı bir ortama ihtiyaç vardır.
Askeri operasyonların sürdüğü, gittikçe daha fazla sayıda DTP’linin tutuklandığı bir ortamda hiç bir olumlu çözüm üretilemez. Barış ve Demokratik Çözüm Grubu’nun girişimini destekliyor, hükümeti ve ilgili tüm çevreleri barış için atılmış bu önemli adımı gereken şekilde değerlendirmeye çağırıyoruz.”
