Solcu Parti Lideri “Suriye’ye Saldırmalıydık“, Yeşil Milletvekili “İsrail ile Dayanışma İçindeyim”
Avusturya’nın gazeteleri sürekli İsrail kökenli ve İsrail yanlısı şahıslarla Lübnan saldırıları süresince bol bol söyleşiler yaptı ve onları yayınladılar. Amaçları Avusturya’ da İsrail aleyhinde bir kamuyu yaratmamaktı diye düşünüyorum. Ya da kamuoyunun İsrail’i haklı bulmasında yardımcı olmaktı.
Bu defa da İsrail’in solcu partisi olarak tanıtılan Meretz Yachad Parti Başkanı Yossi Beilini ile söyleşi yapılmış. Çok açık sözlü solcu başkan Yossi Beilini’nin partisi muhalefette bulunmaktaymış. Daha önceleri partiyi bilmem ama, başkan Yossi Beilini hükümette çeşitli görevler üstlenmiş. Gazetenin yorumunda göre İsrail’de “Barış cephesınde bulunan“ Beilini Adalet Bakanlığı yapmış. 1992 yılnda Şimon Peres’in görev yaptığı süre içinde İsrail Dışişleri Bakan yardımcısı olarak görev yapmış.
İsrail Dışişleri Bakan yardımcılığı yaptığı sürede Filistin ve İsrail arasında yapılan görüşmeler sonrasında imzalanan Oslo Sözleşmesinin mimarlarından olmuş. Ayrıca Cenevre Barış İnsiyatifi’nde Ortadoğu’ da İsrail ve Filistin arasında çatışmaların barışa dönüştürülmesinde çalışmalar yapan önemli kişilerdenmiş.
Bütün bu özellikleri ve deneyimleri hem solcu ve barışsever olur da kendisine mikrofon uzatılmaz mı! Böyle yapmış Avusturya Salzburger Nachrichten gazetesi. Yaptıkları görüşmeyi gazetelerinin 8 Agustos 2006 tarihinde Gil Yaron imzasıyla yayınlamış.
Olmert’in davranışını nasıl buluyormuş solcu başkan. Başkan bu soruya açık ve seçik cevap vermiş. Olmert’ in soğukkanlılığını, olayları sürekli kontrol altında bulundurduğunu belirten açıklamalarla övmüş. Övmüş övmesine ama, şahin solcu parti başkanı Olmert’i eleştirmekten de geri durmamış, “Başarı sağlanmayacak Lübnan’daki hedefleri vurma yerine, asıl suçluların ikamet ettiği Şam vurulmalıydı” demiş. “İsrail askerlerinin kaçırılmış olduğu günün ertesinde Suriye hiç durmadan günlerce vurmalıydık“. Görüşmenin devamında “Aslında daha önce de bombaladık“ diyerek Suriye’ yi bombalamalarının sanki kazanılmış hakları olduğunu kabul ederek ” Suriye’yi bombalamış olsaydık, Hizbullah’ ın roketlerinden halkımız nasibini almamış ve gerçek suçlular cezalandırılmış olacaktı“ diye eleştirilerine devam etmiş.
“Solcu ve barışsever“ parti başkanı, İsrail ile Filistin arasında sağlanacak barış ortamından umutlu olduğunu söylerken, barış ortamının sağlanmamasını olumsuz etkileyecek olumsuzlukların başında” Filistinlilerin dünya kamuoyunda şimdilik unutulmuş ve yanlız bırakılmış düşüncesinde olduklarını, bunun da barış sürecine engel olacağını“ dile de getirmeyi unutmamış.
İsrail’in sözde solcu parti başkanı ülke çıkarları söz konusu olunca tarafsız olunmayacağını biliyor. Ülkesinin Lübnan saldırısına sesini çıkartmazken, aslında “Suriye’ yi vurmalıydık” diyor. Öldürülen binlerce insanla ilgili, yerle bir edilen ülke hakkında bir düşünce belirtmiyor, sadece daha önce yaptığımız gibi Şam’ ı vurmalıydık diyebiliyor.
Diğer taraftan Avusturya Federal Meclisi milletvekili ve Yeşiller Partisi’ nin hırçın çocuğu Peter Pilz isimli politikacı, aşırı sağcı Avusturya Özgürlükçü Parti (FPÖ) politikacısı Ewald Stadler’i eleştirerek İsrail’ e destek verdi. Peter Pilz Avusturya Yeşiller Partisine girmezden önce solcu örgütlerde aktif olarak çalışdığı bilinmektedir.
Die Presse gazetesi Avusturya Özgürlükçü Parti (FPÖ) Genel Başkanı Heinz Christian Strache ile Yeşillerin solcu çevreden devşirdigi Peter Pilz’i bir tartışma masasına davet etmiş ve tartışmayı gazetenin 18. Agustos 2006 tarihli sayısında yayınlandı. Politik yaşama atıldığı ilk yıllarda çeşitli skandalları ortaya çıkaran Avusturya Yeşillerinin yetenekli politikacısı Peter Pilz, “ Bir FPÖ temsilcisinin İsrail ve savaş suclusu sözleri, onun boyunu aşan sözlerdir, dolayısıyla yutamayacağı lokmaları ağzına almaktadır” biçiminde eleştirdi. Peter Pilz görüşmede İsrail’in saldırılarının yanlış olduğunu, ancak “sürekli terör saldırılarına maruz kalan İsrail’i de” anladığını ve bundan dolayı da “İsrail ile dayanışma içinde olduğunu” belirtti. Normalinde Die Presse gazetesi Peter Pilz’e sdaha önceleri biraz da marjinal konumundan dolayı çok da fazla rağbet göstermezken, tartışma masasında bulunan diğer tartışmacıya düşünce belirtme fırsatı bile verilmeden görüşmeyi bitirmektedir.
Peter Pilz’ in eleştirdiği ve onu eleştiriken de İsrail ile dayanışma içinde olduğunu belirten Yeşil politikacının eleştirdiği sağcı Ewald Stadler adlı FPÖ politikacı, İsrail’in Lübnan’da girişmiş olduğu saldırı hakkında gene Die Presse gazetesinin 8 Agustos 2006 tarihli sayısında kendisi ile yapılan söyleşide düşüncesini belirtmiş, “İsrail’in sivil halka karşı yapmış olduğu herşey terördür ve insanlığa karşı girişilmiş bir savaş suçudur. Dünyamızda böyle bir saldırğanlık yapılmamalıdır” demişti.
Diğer iki büyük parti olan Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) ve hıristiyan demokrat Avusturya Halk Partisi liderleri büyük devlet adamlığı pozlarında İsrail’in Lübnan saldırısı hakkında duymadım, görmedim onun için de konuşmuyorum oyunundaydılar.
Avusturya’ da kendilerini hümanist ve solcu, demokrat olarak tanıtan çevreyi anlayabilmiş değilim. ABD’ nin Irak’ta yapmakta oldukları katliamlar ve İsrail’ in Ortadoğu’ daki izlemiş oldukları politika konusunda Avusturya aşırı sağcıların tutumu, Avusturyalı solcularının tutumlarından benim için daha net, daha anlaşılır ve doğrudur. Peki bizde de kendilerini hümanist ve solcu, demokrat olarak tanıtan çevre, bir istisna hariç, Avusturyalı sözde demokrat ve solcuları ile aynı tutum içinde değil midir?
Peki size nasıl bir soldan yanasınız diye sorsam, “Suriye’ye saldırmalıydık” , “İsrail ile dayanışma içindeyim” veya “Ben bu savaşta tarafsızım” diyen solculardan mı, yoksa Yahudi devletinin “muhtemelen Hitler’den daha kötü” olduğunu savunarak, “Lübnan’da soykırım yapıldığına inanıyorum ve İsrail’de sorumlu olanlar bu soykırımdan uluslararası mahkemelerde yargılanmalılar” diyen Venezuela Devlet Başkanı Hugo Çavez’den yana mı olurdumuz?
Ben Çavez’ den yanayım derken, “Çavez ile birlikte olalım” diyen Yeniçağ gazetesi sağcı yazarı İsrafil Kumbasar ile aynı yerde olunacağını hatırlatayım. Böylesi bir durumun benim için hiç bir sakıncası olmadığını da belirteyim.
