AVUSTURYA’DAN… Kapatılma davasının Avusturya’daki izleri

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde uzun  yıllar muhabirlik yapmış her gazeteci, hele bu kişi bir de Alevi  aileden geliyorsa, mutlaka Kamer Genç’i tanıyordur.  Kamer Genç’i linç etme girişimini tahmin edebilseydi, hiç elin Kasımpaşalısına mektup yazar mıydı?  Yazdı bir kere, yazar yazmaz da gelen bir yoruma “Herkes sizin gibi anladıysda yazımı, yandım ben” diye feryat etti.
Kamer Genç’e yapılan linç hareketinden sonra mutlaka konuyla ilgili bir yazısını okuyacağımı umdum, ancak şimdiye kadar henüz umut ettiğim yazıyı göremedim. İki arada bir derede kalmanın sonucu böyle olsa gerek.
Başbakanına akıl veren yazısında ne kadar da güzel duygular beslemişti. Hem nerden bilirdi ki, mecliste tek başına muhalefet görevini üstlenmiş Kamer Genç’e zırtabozun biri veya ellisi gelip de dövmeye kalkacaklarını nerden bilirdi ki! Ne kadar da güzel işler tıkır tıkır yürüyordu. Bir zamanlar çalışmış olduğu gazetesinin Ankara temsilcisi ve başyazarı AKP komplosu ile içeri alınmışlardı. tı. İyi de etmişlerdi. Ulusalcı olması onu zaten baştan çıkarıyordu,  hiç mi hiç sevmiyor, fırsat buldukça da haında hiç de dost olmayan yazılar yazıyordu. Oh olmuştu,  hapishaneye tıkarak sesini kısmışlardı.
Hem eski arkadaşlar deyip, minnet borcu duyacak hali yoktu.  Veya düşünce özgürlüğü diyerek yazı yazacak da değildi ya.
Karanlıkta kalmışcısına hadi “Ufuk aydınlat beni” dedigi kişi Çankaya’nın gülü ile ne kadar da sarmaş dolaş olmuş, aralarından su sızmıyor, kuzu sarması olmuştu. Çankaya’nın gülü giçi o da seviyor ufuku. Ufuk, Kamer Genç’i linç etme olayına karşı çıtını çıkarmamıştı. Ufuk  mecliste genç kamerin yadımına gitmediğine göre belki de haketmiştir sopayı diye düşünmüştür.  Haketmiştir diyemez, zira kamer genç’e atılan bu dayak, kendisinin gelmiş olduğu çevreye de atılmış dayak olarak yorumlanmalıdır.
Benim konum gazetecinin ne yazıp yazmadığı değildir tabi; şüphesiz neyi yazacağını, neyi yazmayacağını sadece kendisi bilir. Zoruma giden bir durumu anlatmak istiyorum; Eski gazete dostlarının kollarına kelepçe vurulmasına bir çift sözü olmazken, şuanda yazdığı gazetenin başyazarı İlhan Selçuk’un gözaltına alınması hakkında da bir çift sözü olmadı.
Bu bir çift sözü olmama hali Avusturya’da yayınlanan ulusal gazetelerde de  aynıydı.

Türiye’de bir kedi miyavlamasını bile hayvan haklarına aykırı bulan Avusturya gazeteleri İlhan Selçuk, Prof Dr Kemal Alemdaroğlu’nun gözaltına alınmasına, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve arkadaşlarının tutuklanmasına tek bir kelimeyle bile haber yapmazken, AKP’nin aleyhinde kapatma davasının açılmasına Avusturya’nın bütün gazeteleri sayfalarında  geniş yer verdi. Sadece tutuklamalar ve gözaltına alınmalar mı görmezlikten gelinmişti? Hayır. Taksim meydanında Akp’nin ayakları altında kalan “ayaklar” görmezlikten gelindi.  Belki de çok destekledikleri akp’nin demokratlığına zarar getirmek istememişlerdir.

Akp aleyhinde kapatılma istemi ile açılan davaya ilişkin haberler  gazetelerin bazılarında birinci sayfadan geniş bir şekilde verilirken, bazıları tarafından  iç sayfalarda kısa haber olarak verildi.
Sağ liberal gazete Die Presse haberi iç sayfalarda veren gazetelerden birisiydi. Gazete Jan Keetmann imzalı haberde, kapatılma davasının sadece özünü vermeye özen göstermiş, yorumdan kaçınmıştı.  “Laik Devletin karşıtlığının merkezi olan AKP aleyhinde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatma davasının Tayyip Erdoğan’nın gelecegini ilgilendirmektedir” denmekteydi haberde.  Partinin kapatılması halinde “Erdoğan’nın milletvekilliğinin düşeceğini, Abdullah Gül’ün durumunda ise önemli değişiklik olmayacaktır denilmekteydi.
Gene sağ liberal  gazete olarak tanımlanacak Kurier gazetesi de haberi iç sayfalara taşıyan gazetelerden. “Parlamentoda çoğunluğa sahip olan bir parti hakkında kapatılma istenmesi sürekli karşılaşılan bir durum değildir” diye başlayan haberde, “Akp’nin laik devlet için tehlike oluşturmasından dolayı Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılma istemiyle dava açıldığı” belirtilmekteydi. “Laik devlet anlayışının karşısında merkez haline gelen Akp’nin” genel başkanı ve 71 milletvekili aleyhinde açılmış davada, Tayyip Erdoğan’nın üç çocuk yapın çağrısı ve türban konusundaki düşünceleri de savcılığın açmış olduğu dava dosyasında bulunmaktadır denilmeteydi.  Akp’lilerin mahkemeyi demokrat bulmadığını da haberin içinde veren Kurier gazetesi, AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn’nin parti kapatma davasını da eleştirdiğini yazdı.  Ayrıca bu davaya örnek olarak da daha önceden iki partinin aynı şekilde kapatıldığını da haberin içinde okuyucusuna duyurdu.

Avusturya’nın bulvar gazetesi olan Österreich gazetesi de iç sayfalarda kısaca haberi okuyucusuna duyurdu.  Gazete “Din devleti kurmak isteyen parti aleyhinde açılan kapatma davası”  Avrupa Birliği içinde eleştirildi biçiminde  okuyucusuna iletildi.


Sol liberal gazete olarak bilinen Der Standard gazetesi ise kapatma davası ile ilgili haberi sayfalarında en geniş yer ayıran gazete oldu. Gazetenin İstanbul temsilcisi Jürgen  Gotschlich tarafından kaleme alınan haberin manşeti “Türkiye’de ağır devlet krizi” olarak belirlenmişti.  Başsavcılığın açmış olduğu kapatma davasında hem “Tayyip Erdoğan’nın hem de Abdullah Gül’ün siyasi yasaklılar arasında” olacağını duyuran gazete, Türkiye’nin ağır bir krize doğru yolaldığını yazdı. Kapatma davsının esasını laikliğin tümden kaldırılması olarak tanımlayan gazete, aralarında Tayyip Erdoğa’nın da bulunduğu  partinin önde gelen 71 kişisinin davada adlarının geçtiğini okuyucusuna duyurdu.  Buna karşılık AKP’nin üç seçenegi deneyecegini, bunların birincisinin parti kapatmayı zorlaştıran anayasa değişikliği olduğunu, burada “aşırı sağcı MHP” nin AKP!yi destekleyip desteklememesinin merak konusu olduğunu yazdı. İkinci olayın ise yeni br parti kurmanın olası olduğunu belirten gazete Erdoğan’nın % 47 oy alan partinin kapatılmak istenmesi AKP’ yi değil halkı hedef almıştır  sözlerine de yer verdi. Haberi gazete Olli Rehn’nin ‘Türk hukuk sisteminde bir yanlışlığı ortaya çıkarmıştır. Bu yanlışlık anayasada bir değişiklikle düzeltilmesi gereklidir “ sçzleri ile bitirmiştir.
AKP aleyhinde açılan kapatma davasını birinci sayfadan veren gazete Avusturya’nın en eski gazetesi Wiener Zeitung oldu.
“Türk mahkemesi AKP’nin kapatılmasını istiyor” başlığı ile veren gazete, hükümeti oluşturan  Erdoğan’nın partisinin kapatılma isteminin nedenlerini sıralamakta. Bunlar “laiklik karşıtlığının merkezi olmak, üniversitelerde türban serbestliği” olarak okuyucusuna duyurmuş. 
Bu gazete de Avrupa Birliği genişlemeden sorumlu Olli Rehn’nin “parti kapatmanın reform sürecine engel olacaktır” açıklamasına yer vermiştir.  Wiener Zeitung (viiner Saytung) Türkiye’deki AKP geleneginin ülke içerisinde güç kavgasının tarihi süreci içerisinde anlatırken. Erdoğan’nın İslamcılığı redettiğini gazete haberin devamı olan  iç sayfalarda okuyucularına duyurdu.

Diğer taraftan Der Standard gazetesinin 2 Nisan tarihli sayısında gazetenin Brüksel temsilcisi Michael Moravec izmalı yazısında “Erdoğan Partisi’nin kapatılması halinde Türkiye için AB üyeliği yok” yazısı dikkat çekmekteydi.
Türkiye’de AKP’nin kapatılma isteminin Avrupa Parlamentosu ve AB Komiserleri arasında geniş bir red gördü.  Der Standard gazetesinin yazarı Olli Rehn açıklamsına geniş yer verirken; “Türk hukuk sisteminde Anayasa değişikliği ile tamir edilmesi gereken sistem yanlışlıkları ortaya çıkmıştır” sözlerine de yer verdi. “Şiddet kullanan ve şiddet ile propoganda yapan partiler kapatılmalıdır, ancak bu olayda böyle bir şey görmemekteyim” diyen Olli Rehn’nin AB görüşmelerinin gözden geçirilmesi gerektiği biimindeki açıklamasına da yazının devamında yer verildi.
Avusturya Sosyal Demokrat Partisi Avrupa parlamentosu ğyesi ve sosyal demokrat fraksiyonun başkan yardımcısı Hannes Swoboda ise “Türk yargısının bu tavrı ile Avrupa Birliğine üye olmak istenen ülkeden beklenen demokratik prensiplere uyuma karşı olduğunu göstermiştir” açıklamasına da haberde yer verildi.  “Kapatılmanın gerçekten olması halinde AB görüşmelerine en azından ara verilmesi gerektiğini” açıklayan Hannes Swoboda “Demokrasi prensiplerine uymayan bir ülkenin AB içerisinde yeri olamaz” sözlerini de doğrudan gazetenin haberinde yer verildi.
Hıristiyan Demokrat Fraksiyonun da “Bu davranış ile Türkiye’nin tartıçmalı olan demokrasi olgunluğunu belhgelemiştir” düşüncesine de yer verildi. 

1597450cookie-checkAVUSTURYA’DAN… Kapatılma davasının Avusturya’daki izleri

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.