Babacan, Ada’da çözüm süreci konusunda yeni bir iyimserlik duygusu içinde olduklarını da ifade ederken, Rum kesiminde yapılan seçimlerin ardından çözüm yolunda olumlu ve yapıcı çabaları sürdürdüklerini belirtti.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband da, Ada’da çözüm için yeni bir fırsatın ortaya çıktığını ve bunu son derece önemli bulduklarını ifade ederek, kapsamlı görüşme sürecinin yeniden başlaması için Talat-Hristofyas arasında yapılan görüşmenin önemli olduğunu ve bu süreçte BM’nin önemli bir rolü olacağını vurguladı.
Resmi ziyaret için İngiltere’ye giden Türkiye Dışişleri Bakanı Babacan, İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband ile yaklaşık üç saat süren bir görüşme yaptı. Babacan, görüşmenin ardından Miliband ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda ilk sözü alan İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Türkiye ile bu kadar güçlü ilişkiler içinde olmaktan gurur duyduklarını söyledi, görüşmede ikili ve bölgesel konular üzerinde durulduğunu anlattı.
Türkiye’yi bölgesinde etkili güç olarak gördüklerini kaydeden Miliband, görüşmede, Türkiye’nin AB sürecine verdikleri desteğin de yinelendiğini hatırlattı.
Türkiye’nin AB sürecine her adımda destek vermeyi sürdüreceğini belirten Miliband, Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığı tarafından AK Parti hakkında açılan kapatma davası konusuna da değinerek, şunları söyledi:
“Türkiye’deki siyasi gelişmeleri kaygıyla izliyoruz. Hükümete karşı yapılan girişimi kaygıyla izliyoruz. Türkiye’deki hükümeti halkın iradesini temsil eden bir hükümet olarak görüyoruz. Dolayısıyla bu hükümet uluslararası kamuoyunun güçlü bir desteğine layıktır. Ve tabii İngiltere’nin de. Umarız bu mahkeme Türk hükümetinin yaptığı çok önemli işlerden dikkatleri başka tarafa çekmez.”
Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan da, görüşmede, iki ülke ilişkilerinin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konuların ele alındığını ifade ederek, İngiltere ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tek kelimeyle harika olduğunu, iki ülke arasında geçen yıl 14 milyar dolarlık bir ticaret hacmi bulunduğunu, her yıl İngiltere’den Türkiye’ye 2 milyon turistin geldiğini ve İngiliz halkının Türkiye’de emlak satın alan Avrupa halkları arasında birinci sırada bulunduğunu kaydetti.
İki ülke ilişkilerinin Stratejik Ortaklık Belgesi’nin imzalanmasından sonra, daha hızlı bir gelişim gösterdiğine işaret eden Babacan, Türkiye ile İngiltere arasındaki konulara ortak bir bakış ve ortak bir stratejik yaklaşımın bulunduğunu da vurguladı.
İki ülkenin benzer değerleri paylaştıklarını da belirten Babacan, İngiltere’nin Türkiye’nin AB sürecine verdiği destekten de memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Kıbrıs konusuna da değinen TC Dışişleri Bakanı Babacan, Ada’da çözüm süreci konusunda yeni bir iyimserlik duygusu içinde olduklarını da ifade ederken, Rum kesiminde yapılan seçimlerin ardından çözüm yolunda olumlu ve yapıcı çabaları sürdürdüklerini belirtti.
Daha sonra iki bakan soruları yanıtladı. Kıbrıs konusunda yöneltilen bir soruyu yanıtlayan David Miliband, Ada’da çözüm için yeni bir fırsatın ortaya çıktığını ve bunu son derece önemli bulduklarını söyledi.
Kapsamlı görüşme sürecinin yeniden başlaması için Talat-Hristofyas arasında yapılan görüşmenin önemli olduğunu belirten Miliband, süreçte BM’nin önemli bir rolü olacağını belirtti.
Babacan da aynı soruyu yanıtlarken, Kıbrıslı Türkler ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kapsamlı çözüme varmak konusunda istekli olduğunu her aşamada kanıtladığını, 2004 yılında yapılan referandum sırasında Türk tarafının bu istekli tutumunu ortaya koyduğunu hatırlattı.
Babacan, “Bu süreçte her zaman bir adım önde olacağız ve süreci asla terk etmeyeceğiz dedik, sözümüzü tuttuk. Biz yine bu sorununun çözümünde diyaloğun tek yol olduğunu söylüyoruz. Görüşmeler yeniden başlarken iyimser olmalı ve kapsamlı çözüme destek vermeliyiz” dedi.
Babacan, çözümün BM parametreleri temelinde olması ve her iki tarafın da kazandığı bir sonuca varılması gerektiğini ifade etti.
Türkiye Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Kıbrıs’ta çözümle ilgili bir soruyu yanıtlarken de, BM parametreleri temelinde çözümü desteklediklerini hatırlattı ve Rum tarafının da istekli olduğunu düşündüklerini belirtti.
Bir gazeteci, David Miliband’e, Türkiye’deki reform süreci ve AK Parti’yi kapatma davasıyla ilgili görüşlerini sordu. Miliband, soru üzerine şunları söyledi:
“Türk hükümetinin gerçekleştirdiği reformları güçlü bir şekilde destekliyoruz. Bunlar cesurca yapılmış, sorumluluk içeren, ileri görüşlü ve gerekli reformlardır. İnanıyorum ki Türkiye 21. yüzyılın öncü ülkelerinden biri olma şansını elinde tutuyor. Demokratik değerleri var. Ekonomik gelişmesi de Türkiye’yi çok önemli bir konuma oturtuyor. Ekonomik, politik ve sosyal reformlar bu kalkınma kokteylini tamamlıyor. Geçmişi onore ederken, geçmişteki kültürel ve dini köklerine bağlı kalırken, bugünün de uluslararası rolünü çok iyi kavrıyor.
Davaya gelince, biz asla farazi konulara girmeyiz ve farazi soruları da yanıtlamaktan kaçınırız. Ama önemli olan şu ki, uluslararası toplum Türk halkının hangi hükümeti istediğine ilişkin iradesini açıkça dile getirdiğine inanıyor. Buna ilave olarak, şu andaki hükümetle çok verimli bir ilişkimiz var ve bunun devam etmesini istiyoruz.”
İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Irak’ın güneyinde Iraklı yetkililerle birlikte çalıştıklarını bir soru üzerine vurgularken, Dışişleri Bakanı Ali Babacan da Irak değerlendirmesinde, Türkiye’nin Basra’da bir konsolosluk açmaya hazırlandığını hatırlattı. Bu konudaki hazırlıkların tamamlandığına işaret eden Babacan, Türkiye’nin ayrıca bölgedeki ekonomik kalkınma çabalarını da desteklediğini bildirdi.
Babacan, Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığı ve bölgedeki askeri operasyonlara değinirken de, terör örgütünün Kuzey Irak’ta yuvalandığını ve buradan sınırı geçerek Türkiye’de cinayetler işlediğini hatırlattı.
Türk askerinin bu saldırılar karşısında başlattığı askeri operasyonların sadece terör örgütü PKK’yı hedef aldığını, Irak’a ve halkına karşı olmadığını hatırlatan Babacan, Irak’ta yaşayan Kürt, Türkmen ve Arapların Türk halkının kardeşleri olduğunu vurguladı.
Babacan, Türkiye’nin PKK’ya karşı verdiği mücadelenin uluslararası kamuoyundan da güçlü bir destek aldığını ifade etti.
Bir gazeteci, terör örgütü PKK’nın Londra’daki faaliyetlerine dikkati çekerek, Miliband’in bu konudaki görüşlerini sordu. Miliband, bu soruyu şöyle yanıtladı:
““Eylemlerimizle bu konudaki sözlerimizi tuttuğumuzu gösterdik. İngiltere’nin yasalarını ihlal eden herhangi bir kişi ya da kuruluş, yasanın bütün gücünü karşısında bulacaktır. Gösterilere gelince eğer yasal gösterilerse, belirlenen güzergahları takip etmeleri ve şiddete başvurmadan yapılmaları halinde bu ülkede gösteri yapma hakkını herkes kullanabilir.”
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan da, Kıbrıs’ta çözümle ilgili bir soruyu yanıtlarken, BM parametreleri temelinde çözümü desteklediklerini hatırlattı ve Rum tarafının da istekli olduğunu düşündüklerini belirtti.
