Başkanlık sistemi…

Türkiye’de tartışma kültürü bir türlü yerleşmiyor.
Bu ve buna benzer nedenle tartışmalar kavgaya dönüşüyor.
Açın herhangi bir TV kanalını…
Diyelim ki tartışma konusu başkanlık sistemi…
Her konuşmacı, sanki yeni bir şey keşfediliyormuş bağıra bağıra fikrini söylüyor…
Ne kadar çok bağırırsa görüşlerinin doğru kabul edileceğini sanıyor.
Bu bağırış-çağırış karşısında diğer konuşmacılarda fikir düzeylerini yükselteceklerine, yeni bilgiler aktaracaklarına, daha yüksek sesle ilgili-ilgisiz sözler sarf edip, tartışmayı kakafoniye döndürmekten geri kalmıyorlar.
Ne dinlemesini biliyoruz, ne de karşımızdakinin doğrularını içimize sindirebiliyoruz.
Günlerdir gazete ve tv’lerden Başkanlık Sistemi denilen yönetim biçimini tartışmalarını izliyorum.
Hiç yabancı olduğum bir konu değil.
Eski Cumhurbaşkanı ve Başbakanlardan rahmetli Turgut Özal tarafından ortaya atılan bir tartışma.
Sonrasında Çankaya Köşküne taşınan eski başbakan ve Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, sistemi tartışmaya açmadı ama kayıtsız da kalmadı.
Köşkteki danışmanlarından eski valilerden birine görev verdi.
Avrupa ve ABD sistemleri mercek altında alındı o dönemde…
Fransa’nın yarı başkanlık sistemi hakkında bu ülkenin tanınmış profesörlerinden raporlar istendi.
Sonunda “Başkanlık Sistemi Dosyası” 3 bin sayfalık bir araştırmaya dönüştü.
Ben bu dosyanın içeriği hakkında haber de yapmıştım, o dönemde çalıştığım ArtıHaber Dergi’sinde.
Hatta bu haber kapak konusu oldu.
O gün bugündür ben başkanlık sisteminin ister yarı, ister tam olsun karşısında yer aldım.
Bu sistem bize bazı yerlerde “dar” bazı yerlerde ise” dar” gelebilir diye de fikirlerimi açıklamıştım.
Halen aynı noktadayım.
Parlamenter sistem kim ne derse desin en iyi yönetim biçimlerinden biri…
Daha iyisini keşfetmedikten sonra demokrasinin olmazsa olmazı bu sistem bizi uzun süre götürür.
Bence Çankaya’yı daha fazla güçlendirmek gerekmiyor.
Şu anki Cumhurbaşkanının yetkileri eğer tartışma konusu ise bu ele alınabilir.
“Fazla yetki verilsin” diyenler de olabilir, “Hayır şu andaki yetkileri fazla bile “ diyenler de…
Bu görüşler tartışılabilir.
Ama ABD örneğindeki Başkanlık Sistemi ile Fransa’daki Yarı Başkanlık sistemine terfi edebilmek için köprülerin altından daha çookk suların geçmesi gerekiyor.
Önce parlamenter sistemi, demokrasiyi iyice hazmedelim.
Eğer demokrasiyi daha ileri noktaya taşımak istiyorsan, bunun yolu sistem değişikliğinden değil zihniyet değişikliğinden geçiyor.
Yani, Batıya götürmeye çalıştığın geminin güvertesinde, ne yan gelip yatacaksın ve ne de doğuya doğru koşmayacaksın arkadaş…
İllaki “Başkanlık Sistemi” diyorsan gizli niyetinden şüphe ederim.
Durum-vaziyet budur…
Gerisi fasa-fiso…

1628530cookie-checkBaşkanlık sistemi…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.