Bali Konferansı’na karşı küresel uyarı

BM öncülüğünde 190 ülkeden yaklaşık 10 bin yetkili iklim değişikliği ile mücadele yollarını görüşmek üzere Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) konferansı’nda bir araya geliyor. Endonezya’nın Bali kentinde 3 Aralık Pazartesi günü başlayan görüşmeler 14 Aralık Cuma gününe kadar devam edecek. Endonezya günümüzde 300 farklı etnik grubun yaşadığı, 500’ün üzerinde farklı dilin konuşulduğu bir mozaik. Endonezya’da nüfusun büyük bir çoğunluğu (yüzde 90) Müslüman. Ayrıca Hinduizm, Budizm, Hıristiyanlık ve başka  dinlere inananlar da var. Ama en ilginci Endonezya’nın kendine özgü özel doğal dokusu. Ülkede tabiat çok güçlü. Buna bağlı olarak animizm inancı da çok güçlü. Yani Endonezya halkı tabiatla iç içe, bütünleşmiş. Tabiat bilgi kaynağı, inanç kaynağı.  Endonezya ormanlarında dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan yüzlerce  bitki, böcek ve canlı çeşidi bulunuyor. Yağmur ormanları dünyanın en eski ve en bereketli ormanları olarak biliniyor. Bu kadar doğal zenginlikleri, kültürel zenginlikleri olan Endonezya aynı zamanda dünyada sera etkisi yaratan gazların üretiminde ilk üç sırada yer alıyor.  Bunun nedeni Endonezya’nın dünyada ormanlarını en hızlı kaybeden ülkelerden biri olması. Yasadışı ağaç kesimi ülkenin en büyük düşmanlarından biri. Bir avuç şirket, ülkenin ormanlarını hızla yok ediyor. Dünyadaki ormanları korumak için oluşturulan Forest Watch adlı sivil toplum örgütü sözcülerinden Christian Poerba, Endonezya’da ormanların yüzde 25’inden fazlasının orman işletmecilerine satıldığını belirterek, Endonezya hükümetinin bir şey yapmaması durumunda bir süre sonra bütün ormanların yok olacağı, canlı türlerinin tükeneceği ve kültürlerin öleceği uyarısında bulundu.

Bu nedenlerden dolayı dünyamızın geleceğinin tartışıldığı bu konferans için Endonezya’nın seçilmesi tesadüf değil.
Küresel ısınmaya neden olan gazların salımını engellemeye yönelik Kyoto Protokolü’nün süresi 2012 yılında sona eriyor. Endonezya’da toplanan ülke temsilcileri 2012 yılında Kyoto Protokolü’nün süresinin sona ermesinden sonra atılacak adımların ne olacağı konusunu tartışıyor. BM bünyesinde iklim değişikliği alanında çalışan binlerce bilim adamının 2007 yılı içinde açıkladıkları dört ayrı bilimsel raporda, insan eliyle meydana gelen iklim değişikliğinin önümüzdeki kısa süre içinde büyük felaketlere yol açacağı uyarısı basına yansımıştı. 

Bali’de masaya yatırılan bazı konular şunlar: karbon salımı ve sıcaklık artışlarını sınırlayacak uzun vadeli bir hedef belirlenmesi, başta iklim değişikliğine yol açtığı düşünülen sera gazlarının en büyük üreticisi olan ABD olmak üzere, gelişmiş ülkelerin daha ciddi sınırlamalara ikna edilmesi, Çin, Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin daha adil ve etkili katkıda bulunması, karbon pazarlarının genişletilmesi, temiz teknoloji imkanlarının araştırılması ve transferi konusunda işbirliği, savunmasız bölgelerin küresel ısınmaya ayak uydurmasına yardım ve tropikal ormanların korunması.”

Ama dünyanın hızla büyük bir felakete doğru sürüklendiği uyarısını yapan çevrecilerin sorusu Bali’deki iklim değişikliği toplantısında bu hedeflerin ne kadarına ulaşılabileceği oldu. Maalesef uzmanlar bu soruya pek olumlu yanıt veremiyor.
AB kendi sınırları içinde 2020’ye dek sera gazlarını yüzde 20 azaltmayı hedefliyor. İngiltere yeni iklim değişikliği yasası ile, karbon kirliliğini 2050 yılına kadar yüzde 60 azaltmayı öngören ülkelerden biri. Ancak Amerika olmadan AB ülkelerinin taahhütlerinin de bir önemi yok. İngiliz Guardian gazetesi de müzakerelerin sonucunda umutlu görünmüyor.

İki haftalık Bali toplantısının sonunda, dönüşüm sağlayacak bir protokolün tüm hatlarıyla ortaya çıkmış olmayacağını yazan Guardian’ın yorumu: “Amerika Birleşik Devletleri’ni, sera gazı salımlarında daha fazla kesintiye gitmesi konusunda ikna etmek de mümkün olmayacak. Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ekonomilerin kirliliği sınırlandırması yönünde bağlayıcı bir anlaşma da çıkmayacak. Bunun yerine, 190 devletten yaklaşık 10 bin yetkili ve bakan, tamamlanması en az iki yıl alacak bir sürece, ülkelerinin avantajlı konumda başlamasını sağlamaya çalışacak. Hedef, 1997 tarihli Kyoto Protokolü’nün yenilenmesi. Ancak kimse, yeni anlaşmanın içeriğini şimdiden tahmin edemiyor”şeklinde.  190 ülke hükümetlerinin temsilcileri Bali’de toplanırken, 8 Aralık’ta dünyanın 78 ülkesinde yüzlerce kentte, yüz binlerce insan, küresel ısınmaya karşı sessiz kalmamak,  hükümetleri iklim değişikliğine karşı gereken önlemleri almaya zorlamak amacıyla, Petrol şirketlerinin, silah şirketlerinin, otomotiv şirketlerinin daha fazla kar hırsıyla, gezegenin geleceğiyle kumar oynamalarına dur demek için,  “küresel ısınmayı durdurun!” sloganıyla sokaklarda olacak. Küresel Isınmaya Karşı Kampanya’nın (CACC) Londra’da düzenleyeceği mitinge İngiliz milletvekilleri Chris Huhne, Michael Meacher, Caroline Lucas ve George Monbiot’un da destek veriyor. Miting Millbank’ta başlayacak ve Amerikan Elçiliği önünde son bulacak. Geçtiğimiz yıl yine Aralık ayında İngiltere’nin en büyük çevre gösterisinde binlerce insanı bir araya getiren CACC’in 8 Aralık miting çağrısında herkesi duyarlı olmaya çağırıyor: “İngiltere’de güçlü bir iklim değişikliği yasası çıkarılması ve ABD’nin Kyoto Protokolü’nü imzalaması için imzalasa da protokolün gereklerini yerine getirmeyen hükümetlere baskı yapmak için, En başta yoksulları vuran iklim değişiminin etkilerini azaltmak için yine sokaklarda olacağız…”

650000cookie-checkBali Konferansı’na karşı küresel uyarı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.