Bizim politikacılar bir kere seçildiler mi ˝Pazar˝a kadar değil ˝mezar˝a kadar sürdürüyorlar milletvekilliklerini.
Sanki mebusluktan emekli olmak zorundaymışlar gibi.
Üstelik bizdeki politikacılar¸ ne yaşlandıklarını kabul ediyorlar¸ ne işe yaramaz hale geldiklerini.
Ne kenara çekilmesini biliyorlar¸ ne emekli olmayı.
Egoları daima önde.
Son 30 yıl içinde soldaki başarısızlıklara bakınca¸ CHP´de üst yönetim kademesindekilerin ˝tabii senatör˝ kontenjanından seçilmiş gibi değişmeden görev yaptıklarını görüyoruz.
En taze örnek CHP Genel Sekreteri Önder Sav´dır.
Hemen hemen son 25 yılda CHP´nin ikinci adamı olarak görev ve sorumluluk üstlendi.
Her seçimde sağcılar iktidara geldi.
AK Parti´nin iktidarda kalması ve peşpeşe iki seçimi kazanması da CHP´nin sosyal politikalarda çektiği ˝üretim˝ sıkıntısından kaynaklandı.
CHP ne sosyal alanda¸ ne de ekonomik platformda siyaset üretemedi.
Halka somut çözüm önerileri sunmuş dahi değil.
Aslında kıvırtmadan söylemek gerekir ki cHP hiç bi¸r zaman halka inemedi.
CHP tek partiden gelen alışkanlıklarından kurtulamadı.
Daima masa başında konuştu ve konuşulanlar orda kaldı.
Ya da parti genel merkezi penceresinden aşağıda yürüyen insanlara bakılarak ˝Bu halk bizi neden iktidara getirmez ki˝ söylemleri ile onlara ulaşılmaya çalışıldı.
Seçimler öncesi makarnayı- pirinci dağıtanları eleştirelim.
Kışın kendi yandaşlarına bedava kömür dağıtanları yerden yere vuralım.
Şehit cenazeleri törenlerinden eksik olmayıp ˝milliyetcilik˝ ayaklarına yatıp üçüncü parti haline gelenlere kızalım kızmasına da…
Ama insaf ile de söyleyelim:
˝CHP seçimlerden önce ne yaptı¸ ne yapmak istiyor¸ bundan sonra ne yapmayı planlıyor˝
İşte Önder Sav huzurlarınızda.
Beyin takımından bir hukukcu.
Dört beş dönemdir milletvekili.
Masanın üstündeki cep telefonunu açık bıraktığını hatırlamıyor.
Bunun Türkçesi telefonda iki tane tuşun ne işe yaradığını biliyor ama basması gereken tuşu ya bulamıyor ya unutuyor.
Allah korumuş CHP´yi
İyi ki merkez valisi ile yapılan konuşma tesbit edilmiş.
Ya CHP iktidarda olsaydı.
Ya CHP Lideri Baykal Başbakan olsaydı.
Önder Sav ne olacaktı?
Doğrudan Başbakan Yardımcısı..
Düşünün bir kere daha..
Önder Sav Başabakan Yardımcısı olarak merkez valisiyle yani kızaktaki valiyle değil¸ o zaman belki çok önemli bir konuda Istanbul veya İzmir valisiyle konuşacaktı.
Belki de Yunanistan´ın Ankara Büyükelçisiyle¸ hava sahası ihlallerini ele alacaktı.
Ne bileyim belkide ABD savunma bakanıyla Kıbrıs veya Iran konusunu konuşacaktı.
Düşünebiliyor musunuz telefonu açık unutan bir bakanın sözlerinin uluslararası gazetelerde satır satır yayınlanmasını.
Kusura bakmasınlar¸ bu partiyi savunan biri değilim ama onlara bir yararım dokunsun istiyorum.
Bu aklı herkese ve her zaman vermem.
Önder Sav süratle Genel Sekreterlik koltuğunu boşaltsın.
Ve yarından tezi yok balık tutmaya çıksın.
22 Temuz Seçimlerinden önce sayın Baykal´a da aynı tavsiyede bulunmuştum.
Baykal aldırış bile etmemişti ama sonuçlar ve partinin durumu ortada.
Bir yerden başlanması lazım.
Madem ki birinci adam yapmadı¸ hiç olmazsa ikinci adam yapsın ve balık tutmaya gitsin.
Gitsin ki¸ arkada bekleyen bir çoğuna yol açılmış olur.
Ne yani her seçilen veya genel sekreter olan aynı koltukta mezara kadar görev yapacak diye bir kural mı var?
Balık tutmaya çıkmak hem partiye yarar sağlar¸ hem kendisine…
Sağlıklı yaşam için tıp doktorları devamlı tavsiye ediyorlar..
Hazır telefonun hangi tuşuna basacak kadar dalgın¸ unutkan ve yorgunken çıkın balığa olsun bitsin.
Tek bir balık tutamasanız da kendizine iyilik yapmış olursunuz.
Partiye zarar vermeye devam etmektense bu daha evladır sayın Sav…
