Bana dokunmayan ask bin yil yasasin sözünü düsündüm,
sanki Çin Seddine çarpmisim gibi derinden düsünmeye basladim.
21.y.y da askin geldigi noktayi düsünmek gerekiyor sanirim, yalnizlik,
bencillik, umursamazlik,aski küçümsemek çok büyük boyutlara ulasmis
sanal alem icad edileli beri.
Asklar baslar, biter, yeniden baslar, yeniden biter,
ve ask sonsuza dek sürer gider, demek istiyorum ki, birgün biz
görmesek de birileri aski yasamaya devam eder. Çünkü biz de
görmemistik eski asklari, fakat okudugumuzda duymustuk efsane asklari.
Zamanimizda en büyük düsman zaman zannediliyor. Oysa insan kendisini
tanimak ve kendi kiymetini bilmek için zaman ayirmiyor ve bunu
kendisine söylemeye bile zaman ayirmiyor. Ve aska dokunamiyor.
Asik olmayan insan, askina sözle, yaziyla, sesiyle, bakisiyla,
elleriyle dokunamayan insan, ne kadar eksiktir…Karsilikli ask ve
birbirine zaman ayirmak en kiymetli hediyedir.
Dünyanin en’lerinin yaninda, sevip-sevilenin sesi, kokusu, dokunusu bir yanadir.
Tv de bir program sunucusu hanimefendi, masaj yaptirdigi zaman,
taslardan yararlanildigini, tazyikli suya maruz birakildigini, ve
bundan çok ürktügünü anlatiyordu ve söyle söylüyordu, ”bir daha asla
yaptirmam, Çin iskencesi gibi”.
Degisen zaman içinde, insanlar yalnizlastikca, sevmeyi-sevilmeyi bir
yük olarak görmeye basladikca, kendisinden baska herseye zaman ayirip,
kendisini kesfetmeyi unuttukca, ask’tan kendisini sakindikca, ”bana
dokunmayan ask bin yil yasasin” diyebildikce, asklarin bir sinyal
verdigini düsünmek gerekir diye düsünüyorum.
Ask’in dokunmak oldugunu, iyilestirici bir güzelligi oldugunu
biliyorum ve ask’a inaniyorum.
Baris’in, hasretin, ask’in sairi Nazim Hikmet RAN’in ELLERINIZ VE
YALANA DAIR isimli siirini bir kez daha ask ile okumak istiyorum,
bence siz de bir zahmet buyurun, kendinize ve siire zaman ayirin ve
okuyun lutfen, yalniz olmadiginizi göreceksiniz.
” Ellerinizden geçinen ve ellerinizden baska her sey herkes yalan
söylüyorsa / Elleriniz balçik gibi itaatli,elleriniz karanlik gibi
kör, elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun, elleriniz isyan
etmesin diyedir./ Ve zaten bu kadar az misafir kaldigimiz bu ölümlü,
bu yasanasi dünyada bu bezirgan saltanati, bu zulüm bitmesin
diyedir.”
”Ben melamet hirkasini kendim giydim eynime, Ar-i namus
sisesini tasa çaldim kime ne / Nesimi’ye sorsalar ki, yarin ile hos
musun, hos olam ya olmayayim, o yar benim kime ne” diyor ya Asik
Nesimi, biz hala hatirliyoruz ya yasadiklarini, ”bana dokunmayan ask
bin yil yasasin” diye düsünmek oldukca zor, sanal alem gerçegine
ragmen…
Ey ask, eyy sevgili askim, bana asik oldugunu hissettigin sürece bana
dokun, beni iyilestir, güzellestir…askin sorumlulugu ne güzel, iyi
ve kötü ani paylasmak ne güzel, ask’tan korkmamak, ask’i sevmek ne
güzel…
