“Ne bekliyordun? Başlık atıp yorum yapmaya değer mi?” diyeceksiniz yukarıdaki başlığa bakıp. Çok haklısınız. Ama Batının ikiyüzlülüğüne karşı ses çıkarmadığımız gün ezilen halkların umutlarının tamamen tükendiği gün olacaktır.
Tabii ki Gazzede’ki İsrail vahşetinden bahsediyorum. Aslında aşırı sağ, faşist İsrail hükümetinin vahşeti demek daha doğru olur, çünkü İsrail’de de bu vahşeti kınayan, tüm tehlikelere karşı ses çıkaran bir zümre vardır.
Birleşik Krallık’ta yaşadığım için bu ülkenin iki yüzlülüğü beni daha fazla ilgilendirir. Sunak hükümetinin belki de Birleşik Krallık tarihinde en sağcı, etnik zaınlıklara karşı en saldıran, en ırkçı hükümet olduğunu geçen haftaki yazımda yazmıştım.
Efendim, Sunak hükümeti İsrail’in Gazze’yi istila etmesi olasılığına karşı Mısır ile birlikte halkın Gazze’yi terkedebilmesi için bir “insani koridor” açma girişiminde bulunuyormuş! Diğer taraftan aynı Sunak hükümeti İsrail’e askeri araç desteği vermeye hazırlanıyormuş. İsrail askerlerinin daha fazla Filistinli çocuğu öldürmesi için mi? Sormak gerekir, Sunak hükümeti Gazze’den kaçmaya teşvik ettiği Filistin halkını ilticacı olarak Birleşik Krallık’a kabul edecek mi? Ukrayna’dan kaçanlar için bu yapılmıştı.
İngilizin Filistin konusundaki ikiyüzlülüğü yeni bir şey değil. Bu konuda bir tarihsel hatırlatma yapmak faydalı olur.
13 kim 2014 tarihinde Avam Kamarası (Birleşik Krallık Parlementosu) şöyle bir karar geçirir:
“Avam Kamarası hükümetin İsrail’in yanısıra Filistin devletini de tanıması gerektiğini, çünkü bunun iki devletli çözümün mümkün olmasına katkıda bulunacağına inanır.”
Tabii ki 274 leyhte, 12 aleyhtte oyla kabul edilen bu oylama hükümeti bağlayıcı değildi ve o zamanın hükümetinin bu oylamayı yürürlüğe koyması beklenmezdi. Yine de bu tarihi bir oydu. O zamanın Cameron – Clegg (Muhafazakar / LibDem) koalisyon hükümeti oylamayı uygulamamakla kalmayıp BM Genel Kurulu tarafından onaylanan Filistin’in üye olmayan gözlemci statüsü için çekimser oyu kullanmıştı.
2021 yılında Dışişleri Bakanlığı, Filistin’in Birleşik Krallık’a ve barış amacına en uygun bir şekilde hizmet edileceği bir zamanda tanınacağını yineledi.
Bu oylama İşçi Partisinin o zamanki pozisyonunu net olarak gözler önüne serer. Nitekim oylamadan birkaç ay sonra Jeremy Corbyn’nin İşçi Partisi Başkanlığına seçilmesi dikkat çekicidir. Şimdiki İşçi Partisi Lideri Keir Starmer İsrail’in Gazze’ye elektrik ve suyu kesme hakkı olduğunu savunuyor. İşçi Partisi için utanç verici bir durum. Hali hazırda parti liderinin bu sözleri iki belediye meclis üyesinin istifasına neden oldu. Yakında daha fazla parti üyesinin istifası bekleniyor.
Kıbrıslı, Türkiyeli İşçi Partisi üyelerine soruyorum: İsrail’in yıllardan beri Gazze’ye bu kadar şiddetli saldırısı esnasında liderinizin sarfettiği bu inanılmaz sözlerine ne dersiniz? Bu sözler karşısında ne tür eylemde bulunacaksınız?
Hamas’ın İsrail sivil halkına karşı vahşeti kabul edilemez. Bunu yapmakla faşist Betanyahu hükümetine Gazze’yi yerle bir etme fırsatı vermiş oldular. Ancak Batının her zaman sergilediği ikiyizlülüğü de aynı derecede kabul edilemez.
