Öcalan hakkında herşey*

Öcalan’la konuşulmalı mı, konuşulmamalı mı ? Bu günlerin en büyük meselesi bu .
Konuya hakim yetkililerin kamuoyunda ki bu tartışmaları acıklı bir tebessümle izlediği kanısındayım. Birincisi, Öcalan ile zaten yıllardır konuşuluyor. İkincisi ve en önemlisi ise, Öcalan’ın konuşulacak bir insan olmaması. Bunu söylerken, kamuoyundaki bilinen itirazları kastetmiyorum. – Bu itirazların tümünü, haklı veya haksız bir yana bırakalım – Öcalan’ın son 30 yıldır her hangi bir insanla, alelade bir konuda dahi, normal bir diyalog içinde olduğuna veya olabileceğine ihtimal vermiyorum. Görebildiğim kadarıyla diyalog, hiçbir zaman Öcalan’ın yapabildiği bir şey olmadı, insanlarla iletişimi hep monolog yoluyla oldu. ( Burada sorgucularını ayrı tutuyorum elbette / normal insanlar ile normal diyaloglardan bahsediyoruz. )
Tam da bu noktada başlığa dönmek isterim. Sorulması gereken şudur? Öcalan hakkında ne biliyoruz ? Hamaseti, hakareti ve duyguları bir kenara bırakarak bu soruyu kendimize sormamız gerekiyor.
İlhan Selçuk’un fasion TV izlediğini kaydeden bu devlet, elbette ki son 30 yıldır Öcalan’ın nefes alış verişini bile, saniye saniye izleyip, kaydetti? Üstelik bunu, hem yakalanmadan önce, hem de yakalandıktan sonra yaptı.İşin garip tarafı, Öcalan’ın kendisinin de özellikle Bekaa’da iken, neredeyse 24 saatini özel PKK kameramanlarına kaydettirdiği biliniyor. Bu kayıtların tümünün de devletin elinde olduğunu tahmin etmek, pek de zor olmasa gerek. Tahmin etmesi zor olmayan bir başka şey ise, Öcalan’ın psikologlar da dahil olmak üzere, uzman bir ekip ya da ekipler tarafından yıllardır izlenip, analiz edildiği.
İmdi, devletimiz açısından durum bu iken ; biz baldırı çıplak vatandaşlar, neden bu kadar az şey biliyoruz bu şahıs hakkında? Madem tam demokrasi ve açıklık istiyoruz, 40 bin insanın ölümünden sorumlu tuttuğumuz bir adam hakkında daha fazla şeyi, hatta her şeyi, bilmemiz gerekmez mi ?
Sıradan bir şarkıcı, türkücü ( celebrity / tanınmış kişi ) hakkında her şeyi bilen bu topluma, neden bu çok görülür? Öcalan hakkında doğru dürüst bir belgesel, neden yapılmaz/yapılamaz hala?
Sakıncası nedir bunun, hangi gerçeğin ortaya çıkmasından korkulmaktadır?
Öcalan’ın hem yazdıklarını, hem de avukat görüşmelerini yıllardır takip ederim. Son zamanlarda dikkatimi çeken ve beni gerçekten ürperten bir şey var. Öcalan’ın Türkçesi. İnanılmaz düzelmiş. Bir düşük cümle bulana aşk olsun. Oysa eski avukat görüşmelerinde başka bir Öcalan vardı. PKK’dan ayrılıp, evlenen kardeşi için ‘’ Osman avradı aldı, kaçtı ‘’ gibi cümleler kuran Öcalan gitmiş, pırıl pırıl bir Türkçe ve özenle seçilmiş kelimelerle konuşan bir Öcalan gelmiş. İmralı Öcalan’a yaradı mı, yoksa birileri Öcalan’ın editörlüğünü yaparak, imajını mı parlatıyor? Bakın, Öcalan denince ne çok soru var sorulacak?
Hem çözüm yolunun Öcalan’dan geçtiğini, hem de Öcalan’ın konuşulacak birisi olmadığını söyledim. Bu bir çelişki gibi görünse de, değil. Öcalan gerçeği bu.
Yıllar yılı dost sohbetlerinde yaptığım naçizane bir öneriyi, – kimsenin beni dinlemeyeceğini bile bile – burada da tekrarlamak durumundayım. Şaka gibi gelecek belki ama, Öcalan’a özgürlük diyorum ben.
Serbest bırakılsın anlamında değil. Son derece rahat şartlarda, ( üzerinde hiçbir baskı olmadan ) hatta hapishane dışında, canlı yayınlarda konuşturulmalı Öcalan. Her konuda fikirleri didik didik edilmeli, her konuda özgürce konuşmalı ve konuşmaları tüm Türkiye’ye ulaştırılmalı. Emin olun sorun çözülecektir.
Kendi kendine çözecektir sorunu Öcalan. Konuşmaya o kadar tutkuyla bağlıdır ki, yakalanmasının asıl nedeni de, (elinden düşüremediği cep telefonu ) bu tutkusu olmuştur. Her konuda söyleyecek şeyi vardır inanın. Ve kısa sürede reyting rekorları kıracaktır. ( Bu da şaka değil )
Bu sorunun bu hale gelmesinin en büyük nedeni – Öcalan ve kısmen PKK sorununun, Kürt sorunu değil – Öcalan etrafında örülen bu duvar ve yaratılan mittir.
Kürt sorununun çözümü nasıl, her alanda daha fazla demokratikleşme ise, PKK ve Öcalan sorununun çözümü de, daha fazla demokratikleşmeden geçiyor bence.
Açın Öcalan’ın önünü, konuşsun. Ne istediğini, kim olduğunu kamuoyu gözüyle görsün.
Sahi, nedir korktuğunuz ? Kamu oyu karşısında kontrolsüz/editörsüz bir Öcalan mı ?

_________________

(*) Toplumsal bir sorunu bu derecede kişi bazında yazmak zorunda olmak da, maalesef başka bir Türkiye gerçeği . Nasıl CHP derken yıllarca Baykal konuştuk, PKK derken de Öcalan konuşuyoruz.

667320cookie-checkÖcalan hakkında herşey*

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.