Cemaat’te ‘pornocu’ senarist olursa

Sanat tarihin bütün çağlarında beri var olan sosyal bir olgudur. Belki de toplumlar ve sosyal gruplar arasındaki tarihsel bağı kesintisizce devam ettiren en önemli araç sanattır. Sanatsal faaliyetler toplumun kültürel ve sosyal değişiminin ve gelişimin ana unsurunu oluşturduğunu artık bilmeyen yoktur.
Sanat aynı zamanda farklı sosyal grupların politik duruşunu, olaylara bakışını da ortaya koyar. Sosyal bilimlerde artık soyut veya nötür bir sanatsal faaliyet yoktur. Kapitalist sistem, toplumu egemenlik altına tutmak için özellikle sanatsal faaliyetlere çok özel bir önem verir. İktidarı elde tutmanın bir aracı haline getirilen sanat ve kültür faaliyeti, psikolojik savaşın önemli bir aracı olarak kullanılır. İnsanların günlük yaşamın her alanında bunu görmek mümkündür.
Bir başka önemli nokta da, toplumun etik-ahlaki değerlerini yozlaştırarak onları egemenlik altında tutmaya özel bir önem veren devletin ideolojik aygıtlar, porno veya seks filmlerini çok yoğun bir şekilde kullanır. Özellikle gençliğin dejenerasyona tabi tutulması için en çok kullanılan yöntemlerden biridir. İspanya’nın faşist diktatörü Franko, iktidarda kalmasını üç şeye bağlar; Seks- futbol ve boğa güreşleri.
Türkiye’de politik mücadelenin hıza geliştiği 1970-1980 yılları arasında, seks-pornografik filmlerin de en çok piyasa sürüldüğü dönemlidir. Sinema kültürünün en çok yozlaştırıldığı bir dönemde, devlet, toplumun yozlaştırılması için ısmarlamalı paralı senaristler, yönetmenler kullandı.
Bugünlerde Gülen cemaatinin gözde bir senaristi veya yönetmeni var. Adı: Samim UTKU. Cemattin en büyük görsel yayını olarak bilinen Samanyolu Tv’de Tek Türkiye”, ”Şefkat Tepe”, “Yağmurdan Sonra” gibi dizilerde oyun yazarlığı, senaristlik ve yönetmenlik yapıyor. UTKU’nun mesleğini Gülen cemaatinin televizyonunda icra etmesi gayet doğaldır. Hatta birileri diyebilir ki, ekmek parasıdır, kim para verirse orada bu işi yapar. Mantıklı bir savunma, kimsenin diyeceği bir şey olmaz.
Ancak UTKU’nun geçmişine baktığımızda bunun bu kadar kolay olmayacağı anlaşılır. Samim UTKUN, 1970/80 yıllarının gözde seks-pornocu senaristi ve yönetmenidir.
Somut bilgi bakımından bunların bir kaçını örnekleyelim. Aydemir Akbaş ve Zerrin Doğan’ın birlikte oynadığı ‘Hanım Evladı’ seks filminin yönetmen, yapımcı ve senaristidir.
Zerrin Doğan ve Tarık Şimşek’in başrollerini paylaştığı ‘Kaldırım Dilberi’ seks filminin yönetmen, yapımcı ve senaryo yazarıdır.
Zerrin Doğan ve Özcan Özgür’ün başrollerini paylaştıkları ‘İşte Kadın’ seks filminde yapımcı ve yönetmen.
Zerrin Doğan ve Hakan Özer’in oynadığı ‘Çırpınış’ seks filminde yönetmen, yapımcı ve senaryo yazarı.
Samim UTKU, her döneme kendisine verilen görevi çok iyi bir şekilde yerine getirdi. Tam bir görev adamı olarak işlerini iyi yapan biri, 12 Eylül 1980, askeri faşist darbesinden sonra, generallerin yozlaştırma politikasına uygun yeni filimler hazırladı. Arebesk kültürünün çok yoğun olarak geliştirildiği 1980-1990 yılları arasında onlarca senaryo yazdı, film yönetmenliği yaptı. Ismarlama olduğu için kalitesine bakılmaksızın yılda 5-6 senaryo yazıyordu, film çekimi yapıyordu.
Zaman değişti, politik dengeler yeniden şekillendi ve Samim UTKU da yeni roller üstlendi. Bu dönemde cemaatlerin borusu ötüyor. Politik güç ilişkilerini Politik İslamcı Hareket belirliyor. Sami UTKU’da bu kez İslamcı cemaatlere yöneldi. Onlar için çalışmaya başladı. İşini iyi bildiği için de, küresel sermayenin güçlü cemaati olarak bilinen ve devleti ele geçirmede büyük işler başarmış Gülen’e çalışmaya başladı. İslamcı değerlere göre yayın yapan Gülen’in Samanyolu televizyonu, yılların seks-pornocu senaristini, kendi televizyonunun başyönetmeni ve senaristi yaptı. Samanyolu TV’de yayınlanan dizilerin baş mimarıdır.
Cemaat, kişinin geçmişine, kişiliğin bakmıyor. Yıllarca porno-seks filmlerin yazarlığını ve yönetmenliğini yapmış ve bu toplumun çocuklarının yozlaştırılmasında önemli bir rol almış, genç kadınların, çocuk yaşta kızların seks tuzağına düşürülmesinde payı bulunan biri, bugün, Gülen cemaatinin başköşesinde oturuyor. Onların televizyonunda çok önemli bir misyon üslenmiş bulunuyor.
Porno film yıldızı Zerrin DOĞAN’ın cemaatin televizyonu ile nasıl bir ilişkisi var bilmiyorum. Ama pornocu senarist-yönetmen cemaatte hatırı sayılır duruma geldiği çok açık. Acaba pornocu yönetmen, hacca gidip günahlarının af olmasını istedi mi? Somut bilgim olmadığı için bir şöyle söylemek mümkün değil. Ancak cemaat için bunun da bir önemi yok.
Gülen’in bir sözü var: ‘önemli olan hedefe varmaktır, gerisi tefferuattır.’ İşte mesele budur.