Bir yaşıma daha girdim!

“Katakulli işlerle” karşılaştığımızda Türkçe’de başvurduğumuz bir deyiş vardır: Bir yaşıma daha girdim!
Böyle deriz, inanılmaz bir hikâyeyle karşı karşıya kalınca…
Bu yazıyı tezgâhına koymak üzere başına oturduğumda, bir yaşıma daha girdiğimi anladım, zira ABD’de hükümet, “Valla kusura bakmayın, Federal Bütçe’den para vermezseniz ben de dükkânı kapatıyorum” diye kepenk indirdi.
Şaka değil, gerçekten Obama yönetimindeki ABD Federal Hükümeti, “siftahsız geçen bir günün sonunda evine kös kös dönen esnaf” gibi federal işlere “istop verdi…”
850 bin civarında federal hükümet hizmeti gören kamu çalışanlarına, bütçe sorunu yüzünden maaş ödenemeyeceği, bu yüzden pasaport işleri dahil olmak üzere her türden federal işe bakan memura, sorun giderilene kadar, yani ikinci bir emre kadar, ücretsiz izin verildi.
Bu ücretsiz izine aslına bakarsanız Pentagon-Amerikan Ordusu askerleri de dahildir; zira onlara da maaşlarını Obama ödeyecekti.
Ama cephede askerlik sözleşmesiyle tüfek altında olanların, madem para yok, biz de eve gidiyoruz demek şansları da yoktur… Onlar, Aslan Asker Şvayk vaziyetinde bekleyecekler!
FBI diye bildiğimiz Federal Soruşturma Bürosu’nun “aynasızları” da bu bütçe meselesinden zokayı yutan kesim oldu; federal polis, geçen Perşembe’den beri izinli sayılıyor; ama görevdeler…
“Komik bir şey yazıyor, Mahmut efendi yine” demeyiniz: Bu arada, Obama’nın maaş çekleri de sallantıya giriyor…
Obama ve şürekâsına maaş ödenmeyecektir, eğer soruna çare bulunmazsa…
Eğer ABD’de bütçe krizi aşılamaz ve bu yüzden Beyaz Saray’ın elektrik- su faturaları Washington D.C. Belediyesine ödenemezse, insaf belediye reisindedir; kesilebilir…
Sorun kısaca şu, Açık Gazete okurunu evvel emirde aydınlatalım:
Obama’ya muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti’nin çoğunluğunu elde tuttuğu Amerikan Kongresi’nde, 2011 yılı Bütçe görüşmeleri tıkanmıştı.
Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin itirazıyla, Obama’nın özellikle sağlık hizmetlerinde sosyalleştirme, daha fazla yurttaşa bakım sağlama ve kürtaj haklarını bu kapsamda ele almak üzere geçirmek istediği yeni maddelere sağcı parti ateş püskürüyordu.
Sonunda Obama’nın istediği rakamlara, “Sıkıysa alın, vermiyoruz işte!” diye ayak direndi.
Bu ise şu demektir: Kendi bütçeleri ve iç işlerinde serbest olan 50 eyalete federal hükümet olan Washington’ın kasasında para suyunu çekmiştir.
Bu ise açık açık şu demektir: Örneğin, şu sırada revaçta olan askerî harekâtlardan birisi diye bildiğimiz Libya’daki bombardıman yapan uçakların benzinini dahi federal hükümet borçlanarak doldurabilecektir, zira parası yoktur. İngilizlerden, “Bir bidon benzin ver kardeş, şu Bengazi’yi bir bombalayıp gelelim” diyebilirler…
Eyaletler, “Bize ne, bu sizin işiniz, siz başımıza federal makam kesilmiştiniz, bulun çaresini” diye sırt dönmektedir. Kim kime, dum dumadır…
Hükümet açıkça iflas etmiştir.
Obama’yı sosyalist olmakla suçlayan sağın bu siyasi manevrası onu köşeye sıkıştırmak taktiğiydi. Sonuçları herkes için kötü olabilir diye biz endişe ederken, yakın siyasî tarihe bir göz atınca gördük ki, benzer şeyi 1995 yılında Bill Clinton zamanında yine Cumhuriyetçi sağcılar yapmıştı.
Demek bunların huyunda suyunda var, Kongre Meclisi’nde çoğunluğu ele geçirince solcu Başkanlara yapmadık âzabı bırakmıyorlardı.
Bu satırları yazdığımız sıra, The Huffington Post gazetesinin internet sayfasında bir haber ekrana düştü: Kongre yine insaflı davranmış, bakmış ki dış görevdeki Amerikan askerlerinin dahi maaşları ödenemeyecek, 1 haftalık ateş kes ilan etmişti Beyaz Saray ve Obama’yla…
Musluğu biraz gevşetmişler!
Cumhuriyetçiler, boks eldivenlerini bir kere giymişlerdir: 2012 Başkanlık seçimleri yaklaşırken ikinci dönem için yeniden adaylığını duyuran Başkan Obama’yı daha ringe çıkmadan kuliste pataklamak istiyor ve bunu bütçe üzerinden yapıyorlar.
Osmanlı’dan bize, Türkiye Cumhuriyeti’ne miras kalmış “Devlet-i Ebed Müddet”, yani devletin sonsuzluğu ve devamlılığı gibi bir toplumsal alışkanlık, terbiye ve görenek içinde olduğumuzdan, ABD’de 15.senemizi idrak ettiğimiz şu günlerde dahi biz bu olan bitenlere anlam veremiyor, ne kadar siyasi terminoloji ile anlamaya çalışsak da anlayamıyoruz.
Zira devlet, “Pardon bütçe bitti, ben de işleri durduruyorum” diyemez!
Bizim anladığımız Devlet-i Ebed Müddet bu değildir.
Ama, federalizm denilen sistem, hani Türkiye’ye birilerinin hazır konfeksiyon ölçüsüyle giydirmeye çalıştığı şey de aslında tam olarak budur.
Amerika’da hükümet bir tür şirket gibi çalışır, parasını verirseniz iş görür, yoksa, “Harç bitti yapı paydos” deyiverir.
Kulağınıza küpe olsun diye haber -yorumunu yaptım, gönderiyorum…

1592580cookie-checkBir yaşıma daha girdim!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.