Kanada Ordusu’nda Çiçek Açıyor

Başlığı, 1985 yılında tiyatro sanatçımız Ali Poyrazoğlu’nun sahneye koyduğu bir komediden esinlenerek kullandım; oyunun adı ¨Oğlum Çiçek Açtı¨ idi. 

Yalnız kalmış bir baba uzaklarda yaşayan oğlunun yanına taşınır, bir de bakar ki, delikanlının erkek sevgilisi vardır. 

¨Oğlum çiçek açmış¨, diye durumu sevgiyle ve anlayışla kabullenecektir.

Dünyada olmaz olmaz demeyin; İngilizcesiyle, Never say Never!

Şimdi Kanada Ordusu’nda çiçek açma zamanıdır.

Alberta’nın Edmonton kenti yakınlarındaki Kanada Ordusu’nun en önemli ve sahra ağırlığıyla bilinen 3.Tümeni, bugüne kadar akla havsalaya sığmayacak bir şey yaptı. 

Kentin ana bulvarı ve meydanında  her yıl düzenlenen LGBTQ Gurur Yürüyüşü’ne, gökkuşağı rengi bayrakları zırhlı araçların üstündeki fors ve flama çekilen direklere takıp askerî birliklerle gösteriye katıldı.

Buna şaşırmamak gerekir: Ordunun hemen her kademesinde, son on yıldan bu yana gelen haberlere bakılırsa askerlerin pek çoğunda eşcinsellik, lezbiyenlik ve transeksüel eğilimler gözlenmekte ve bireysel haklar açısından farklılıklar kabul görmektedir.

Orduda LGBTQ üyelerine karşı uygulanan taciz, baskı, aşağılama ve tecavüzlerin de gırla gittiğini bu gelen haberlerde hep okuyor, açılan soruşturma ve davaları izliyorduk.

Nihayet ordunun maskülen bir dominant güç olmadığı, savunma-koruma ve kollama görevini layığıyla yaptıktan sonra varsın askerleri başka başka cinsel tercihlerde olsun, bundan kime ne diyen bir karara vardığı ortaya çıktı.

3.Tümen komutanı general Robert McBride, üniforma giymenin sorumluluğunu yerine getirmekle eşcinsellik arasında bir bağ  bulunmadığını, geçenlerde yapılan LGBTQ yürüyüşü esnasında gazetecilere söylemesi gerginliğin ortadan kalkmakta olduğu anlamında herkese derin bir oh çektirmedi değil…

Kanada Ordusu’nun bu konuda geçmişi pek parlak sayılmaz, hatta epeyi karanlık. 1950’den 60’a kadar Amerika’daki komünist takipçiliği eden McCarthy dönemine ayak uyduracak biçimde ordudaki siyasal görüşlerde acımasızca tasfiyeye gidilirken, beri yandan cinsel tercihlerini açıklayan ve saklamayanlar bir yana kendisini gizleyenleri de avlayarak ordudan uzaklaştırmışlardı. 

Kayıtlara bakılırsa, bu dönemde 9 binden fazla subay ve erat ordudan atılmış, ceza görmüş, emeklilik dahil sosyal güvenlik ve sağlık hakları ellerinden alınmıştı.

Böyle zamanlarda bilim dünyasından pozitif ayrımcılık yapanlar da hemen ortaya çıkar. Tam da o dönemde askerlerin, subayların ve ordu görevlilerin eşcinsel olup olmadığını, onlar ne kadar saklamaya çalışsalar da şıp diye anlamak üzere bir makine icat eden bile oldu. 

The Fruit Machine-Meyve Makinası adıyla anılan bir cihazı icat etmiş bir psikoloji profesörü olan Frank R.Wake bu faşizan alet ile eşcinseli gözünden tanıyordu. 

Zaten eşcinsellere meyve adını vermesi de onları aşağılamaya yönelik bir yaftalamaydı.

Meyve Makinası cihazına bağlanan ordu mensubu asker, subay, kim olursa olsun hiç fark etmez, ister general isterse er; bir porno film seyretmeye mecbur bırakılıyordu… 

Karşı cins ile ilişki gösteren pornoyu seyrederken göz bebekleri kısılıp hareket ediyorsa, o erkek veya kadındı; yok eğer kıpırdamıyorsa kesinlikle eşcinseldi.

Böylesine insan onurunu küçültücü, pejoratif bir nitelik taşıyan Meyve Makinası aleti 1960 sonlarına kadar kullanıldı, sonunda ne oldu bilmiyoruz; belki bir yerlerde, bir askerî müzededir. İbret alınması gereken tarihsel bir gerçeklik olarak akıllarda kaldı.

Nereden nereye! 

Bugün Tümen Komutanı emriyle zırhlı askerî araçlara gökkuşağı rengi bayrak çeken Kanada’nın ordusu için bu gelişme, insanlık tarihinde homosapiens’in Paleolitik Çağdan Neolitik Çağa geçmesine benziyor; onbinlerce yıllık tabular artık yavaş yavaş yıkılıyor.

2699630cookie-checkKanada Ordusu’nda Çiçek Açıyor

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.