Antalya’nın Konyaaltı ilçesinin CHP’li Belediyesinin ilçeye bağlı Molla Yusuf Mahallesi’nde yaptığı doğal alan tahribatı tepki çekti. Geçtiğimiz yıllarda AKP’li Büyükşehir Belediyesi tarafından bir kısmı ‘Çılgın Proje’ uğruna kanala dönüştürülen Boğaçayı’nın kollarından biri olan Göksu Deresi’nin doğu ve batı sahilinde önceki gün başlayan iş makineli çalışmayla doğal bitki örtüsü ile sazlık ve ağaççıklar yok edildi. Birçok kuş türünün sığınağı olan bölgenin son doğal sulak alanında üreme mevsiminde ve sorumsuzca yapılan bu tahribat vatandaşların tepkisini çekti.
Konuyla ilgili bilgisine başvurduğumuz Konyaaltı Belediyesi yetkilileri, alanda yapılan iş makineli çalışmanın bölgeyle ilgili imar planında yer alan yol ve köprünün inşası için hazırlık amacıyla gerçekleştirildiğini kaydetti. Belediye yetkilileri, doğal alan tahribatıyla ilgili de çalışanlara gerekli uyarıların yapıldığını belirtti. Vatandaşlar ise tahribatın sorumluları hakkında gerekli idari ve adli soruşturma başlatılmasını talep ediyor.
‘KIRILIP EZİLEN AĞAÇLARIN SESLERİNİ DUYMAK ACI VERİCİYDİ’
Olayın görgü tanıklarından bir vatandaş, yapılanları görünce gözlerine inanamadığını belirterek yaşananları şöyle anlattı: “Sokağa tır ile getirilen iş makinesi, birden dere kıyısına yöneldi ve başında hiçbir sorumlu, yetkili olmadan bitki örtüsü gelişi güzel bir şekilde yok edildi. Kırılıp ezilen ağaçların, sazlıkların seslerini duymak çok acı vericiydi. O anda kendimi çaresiz hissettim ve iş makinesinin üstüne atlamak istedim. Çünkü burada kuşların en yoğun olduğu dönemdeyiz ve buraya sığınmış durumdalar. İş makinesinin kuşların, kirpilerin, kaplumbağaların, kertenkelelerin, kurbağaların ve birçok canlı türünün sığındığı bu doğal alanı göz göre göre yok etmesini kabul etmiyoruz.
‘SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARINDA İNSANLARI BURAYA SIĞINIYORDU’
Çünkü korona virüs salgını boyunca uygulanan sokağa çıkma yasaklarında bile insanlar bunaldıkları apartmanlardan çıkıp nefes alabilmek uğruna bugün yok edilen o sazlıkların ve ağaçların arasına sığındılar. Çocuklar doğaya dokunmak için bu alana koşuyordu. Bizim Konyaaltı’nı ve bu bölgeyi yaşamak için seçme nedenimiz alandaki doğal dokunun kısmen korunmuş olmasıydı. Göksu Deresi ve çevresindeki bitki örtüsü yaz sıcaklarında bu bölgenin birkaç derece daha serin olmasını sağlıyordu. En çok üzüldüğüm ise bütün bu tahribatı yapan iş makinesinin üzerinde ‘Konyaaltı Belediyesi’ yazıyor olmasıydı. Belediye yetkililerinin bu konularda daha fazla duyarlılık göstermeleri gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bu şehir bizim evimiz ve evimizde böylesi duyarsızlıklar istemiyoruz.”
KEDİ YAVRUSUNU KURTARAN BELEDİYE KUŞLARIN YUVASINI BOZDU
Konyaaltı Belediyesi ekiplerinin önceki gün Uncalı Mahallesi’nde rögar çukuruna düşen bir kedi yavrusunu kurtarıp tedavi altına aldığını sosyal medya hesaplarından paylaşarak hayvanlara karşı duyarlılık gösterildiğini kamuoyuna yansıttığını dile getiren vatandaşlar, “Bu çok güzel bir davranış, belediye çalışanlarını kutluyoruz. Ancak aynı gün birkaç yüz metre ötede aynı belediye ekipleri tarafından binlerce kuşun yaşam alanının vahşice yok edilmesi de bir o kadar sorumsuzca” görüşünü dile getirdi.
LÜKS VİLLA İNŞAATLARI İYİ PARTİLİ İL BAŞKANININ ŞİRKETİNE AİT
Tepki çeken uygulamanın olduğu Göksu Deresi’nin batı sahilinde yapımı devam eden lüks üç katlı villaların, geçtiğimiz Mart ayında İYİ Parti Antalya İl Başkanı seçilen Mehmet Başaran’ın sahibi olduğu inşaat şirketi tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Daha önce AKP’den Antalya Kepez Belediye Meclis Üyeliği görevinde bulunan Başaran, 2015’te AKP’den Burdur Milletvekili aday adayı olmuş ancak adaylığa seçilememişti. Batı Antalya Çevre Yolu ile Göksu Deresi arasında kalan bölgede henüz başka bir yapılaşma bulunmuyor. Bu durum da vatandaşların “kişiye özel köprü ve yol yapılıyor” eleştirisine neden oldu. Bugün artık kullanılmayan orman fidanlığı ile narenciye bahçelerinin arasında inşa edilen lüks villalar, bölgenin doğal dokusuna vurgu yapılarak satışa sunulurken aynı zamanda bu alana yol ve köprü inşa edilmek isteniyor. Mahalle sakinleri ise, köprü yapımı için doğal bitki örtüsü tahrip edilen bölgenin yaklaşık 200 metre güneyinde 2017’de hizmete giren bir köprünün bulunduğunu ve şu anda ihtiyaca cevap verecek durumda olduğunu belirtiyor.
