Yazar ve gazeteci Aydın Çubukçu, “İşçi sınıfı sanatının baskın olabililmesi için sınıfın egemen olması gerekir” dedi.
DAY MER Kültür ve Sanat Festivali kapsamında 5 Temmuz Cuma günü 19.00’da Kuzey Londra Toplum Merkezi’nde “Kültür ve sanatta işçi sınıfının izleri” paneli gerçekleşti.
Sena Kartal’ın yönettiği ve Çubukçu, yapımcı Mike Simpson ile yönetmen Suat Eroğlu’nun konuşmacı olduğu panele kalabalık bir katılım oldu.
Kültür ve Politika kitabının da yazarı olan Çubukçu işçi sınıfının mücadele ve carlığıyla estetik bir sınıf olduğunu belirterek, sanatta işçi sınıfının varlığından ilk kez Fransa’da figüran ya da rol olarak söz edildiğini anlattı.
Balzac, Victor Hugo ve Charles Dickens’in aynı sınıftan olmamasına karşın dönemindeki işçi sınıfını en iyi anlatan yazarlar olduğunu belirten Çubukçu, sınıfın kendisini anlatması ise Gorki örneğinde olduğu gibi Sovyet devrimi sonrasında mümkün olduğunu söyledi.
Çubukçu kendisinin de içinde bulunduğu 68 kuşağının romanlardan etkilenerek işçi sınıfına yakınlık duyduğunu vurgulayarak, “İşçi sınıfı egemen olmadan küyltürünü egemen kılamaz, Bu da devrim meselesidir” dedi.
İŞÇİLERİ ANLATAN BİR YÖNETMEN: YILMAZ GÜNEY
Yönetmen Eroğlu da sinemada işçi sınıfı kültürünün ilk örneklerinden Charlie Chaplin filmlerinden söz ederek dünya ve Türkiye sinemasından örnekler verdi. Eroğlu, dünya sinemasından izlenmesi gereken işçi sınıfını anlatan ve mutlaka izlenmesi gereken filmleri şöyle özetledi:
“Germinal, Gazap Üzümleri, Kuhle Wampe, Stacka (Grev), Bisiklet Hırsızları, İşçi Sınıfı Cennete Gider (La Classe Operatia Va In Paradiso), Her Şey YolundaGüneşli Pazartesiler, Kızgın Fırtınaların Saati, İki Gün ve Bir Gece, Le Fils.”
Eroğlu, İngiliz sinemasında Tony Richardbson, Karel Reisay, Linsay Anderson’un kısa belgeseller grubu olarak işçi sınıfı filmleri yaptıklarını belirterek, İngiliz sinemasında Ken Loach filmlerinin önemine değindi. Türk sinemasına da değinen Eroğlu, Ömer Lütfi Akad’ın Düğün, Gelin ve Diyet üçlemesinin önemli olduğunu belirterek Yılmaz Güney ve Yavuz Özkan’ın işçi kökenli işçi sınıfı filmleri yapımcı ve yönetmeni olduğunu sözlerine ekledi.
Yapımcı Mike Simpson da İngiltere’deki maden işçileri grevini anlatan iki filmini sinevizyon olarak göstererek, kültür ve sanatta işçi sınıfının en iyi kendisini anlatabileceğini belirterek, “İşçi sınıfını analtan filmleri ancak sendikalarda ya da DAY MER gibi sınıfsal mücadele odaklı STK’lerde gösterebiliyoruz” dedi.
Simpson; işçi sınıfını anlatan ya da onların ürettiği sanatın hem üretim hem de toplumla buluşam sürecinde pek çok zorluklarla karşılaştığını vurgulayarak, işçi sınıfının sanatta da çetin bir mücadele verdiğini sözlerine ekledi.
