Denktaş, Annan planının referandumda Rumların ret oyuyla ortadan kalktığını belirterek, buna rağmen planda Rumların talepleri doğrultusunda tadilat yapılması ve bunun Güvenlik Konseyi kararı şeklinde empoze edilmesi halinde Kıbrıs Türkünün direnişe geçmesi gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Denktaş, Dipkarpaz bölgesinden bir heyeti kabulünde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Rum yönetiminin Annan planıyla ilgili değişiklik taleplerine ve Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos’un bu amaçla BM Genel Sekreter Kofi Annan’la yapacağı görüşmeye değindi. Annan planının referandumda taraflardan birinin veya her ikisinin reddetmesiyle ortadan kalkacağının planda öngörüldüğüne işaret eden Denktaş, özetle şunları söyledi:
”Bu planı şimdi Rumun istediği şekilde tadil ederek ve bunu yaptıktan sonra ‘Türkler zaten kabul ettilerdi’ yaklaşımıyla Güvenlik Konseyi’nde karar haline getirerek empoze etme şeklinde bizi oyuna getirirlerse o zaman ölesiye isyan zamanı olur. 40 yıllık haksızlık yetmezmiş gibi bizi şimdi de Güvenlik Konseyi kararıyla mahkum etmeye ve Rumun gönlünü hoş etmeye kalkışırlarsa bizim eski direniş ruhuyla ayağa kalkmamız, katiyen bu oyuna gelmememiz lazım. Rumların istemiyle tadilat yapılması, Türk tarafındaki referandumun hiçbir kıymeti yok demektir. Halkın çoğu ‘Rum hayır derse ortadan kalkacak’, ‘KKTC tanınacak’ diye oy verdi. Bir halkın iradesiyle bu şekilde oynama hakkı kimseye verilmiş değildir. Ümit ederim artık Türkiye de oynanmakta olan oyunu görür ve Türk basını da Türkiye ve bize yapılan haksızlığa temas etmeye başlar.”
İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM
Kıbrıs sorununa çözümün konfederasyondan geçtiğini, federasyon yapılacaksa da iki devlet esasında olması gerektiğini belirten Denktaş, ”Onların terörle alıp kaçtıkları Kıbrıs cumhuriyeti meşru, Türklerin, ‘bütün Kıbrıs’ı istila edemezsiniz’ diyerek, kurtardıkları bir parçada uzlaşma olsun diye bekledikten sonra kurmak zorunda oldukları devlet gayrı meşru… Bundan daha büyük haksızlık bir millete yapılmış değildir ve yapılmaya devam ediyor” diye konuştu. Denktaş, konuşmasına şöyle devam etti:
”Bu devlete ya canımız pahasına sahip çıkacağız, ya da azınlık olacağız ve Kıbrıs’tan sürüklenip atılacağız. AB önemli ama devletler için… AB devletlerin ortaklığıdır, cemaatlerin veya azınlıkların değil. AB’ye girmek mi istiyorsun ve AB de tümünü mü istiyor, o zaman devletine sahip çık ve sonuna kadar diren, sabırlı ol. AB ile müzakere yollarını ara bul. Türkiye eğer girecekse daha 15-20 yılı var. Onun için acele etme, Türkiyesiz kalma. Türkiyesiz kalınca seni üfleyip götürecekler. Etrafımızda bir yangın var, bu yangın içinde keyif çatarcasına Rumlarla ‘ne kadar tatlı bir şey yapabiliriz’ diye düşünenler var. Tatlı yapamazsın, tatlı yapma zamanı tam ayrılık olduğunda, Rum seni kabul ettiğinde ancak olabilir.”
BİRLİKTE HAREKET
İyi niyetle Annan planına ”evet” dendiğini ve iyi niyetin Türk tarafını en kötü duruma getirdiğini kaydeden Denktaş, ”3-5 kuruş verecekler diye biz 40 yıl mücadele etmedik. Türkiye bizi korudu, geliştirdi ve geliştirmeye devam ediyor. Türkiye’ye baskı yaparak bizi teslim almak istediler. Hepimiz oyuna geldik. Ama artık gözümüzü açalım. Birbirimizin boğazına sarılma zamanı değil, birlikte hareket etme zamanıdır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Denktaş, konuşmasında ayrıca, Bayrak Radyo Televizyonu’nun (BRT) açıklamalarına sansür uyguladığını ifade ederek, ”Devam ederlerse dava edeceğim, tahammülümüz kalmadı” dedi.
