Dönmek

Insanin düsüne düsüne kendine dönmesi ne güzel…Kimileri kendilerince ”dönek” dese bile, insanin kendine dönmesi ne hos…Insanin kendince kendine döndügünü bilmesi ne iyi…Üstelik bir baskasi istedi diye degil, kendi istedigi için, kendine dönmek, ne hürriyet…

Herkes kendisi gibi davranir ve hayatini tüketir,döne döne…Kar da yagar, bakarsaniz görürsünüz, döne döne yagdigini…Yasanilan her seyin bir sebebi ve kaçinilmaz olarak bir sonucu vardir. Karin üstüne dökülen pekmezi, toplayinca yeni bir çesit tatli meydana gelmis ki tadi çok lezzetliymis. Ben hiç tadina bakmadim fakat TV de bir kültür programinda seyrettim. Sehirlerdeki süslü mutfaklarda yapilan yemek programlarinda, böyle bir bilgiye ulasmak pek mümkün olmasa gerek…Döne döne dogal gidalara ve faydalarina ulasmaya çalisilan bir zaman dilimi içerisindeyiz sanirim…Bu çok umut verici, çünkü herseyin ve herkesin dogal olani, ayni zamanda güzel olani…Çünkü herkes kendi dogalligi içinde farkli ve güzel…Herkesi birbirine benzeten estetik kaygilarla yapilmaya çalisilan estetik operasyonlar hiç dogal degil. Ayni elbisenin her bedene uymasi nasil olmayacak bir sey ise, ayni model operasyonun her yüze uymayacagi da asikardir.
Elbette beden ve ruh sagligi için yapilan her estetik operasyon takdiri hak ediyor, yeter ki insan mutlu olsun, kendini iyi hissetsin. Ve eger bir çok insan, birbirine benzemekten memnun ise, mesele yok…
Yeter ki kendini inkar olmasin, eskiden söyleydim, simdi böyleyim, döndüm, ben kendime döndüm diyebilmek ne güzel, ne yigitce…
Ve bu hayat ne anlamli, döndükce…Baskalarinin baska oldugunu görmek, daha baskalarinin da var oldugunu bilmek, kendi baskaliginin farkina varmak ne anlamlidir…
Dünyayi düz sananlar, yuvarlak oldugunu anladiklarinda, onlar da dönmüstü…
Yalan ve yanlisin yalniz birakilmasinda gerçek ve dogru birlik olmustur…
Yalan gerçege kavusur, bir an gelir…
Hiç bir sey gizli kalmaz ki hayatta…
Bilgiler, bilimler, döner bulur dünyadaki yerini…
Haktan aldigini Halk için vermek için döner döner durur Mutasavviflar…
17.yüzyilda Muhyi diyor ki, ”Muhyi sana olan himmet, Asik isen cana minnet, Cümle alemlere rahmet, Saçar su yoksul elimiz”…
Yunus EMRE ise ”Yetmis iki millete ayni gözle bakmayi” öneriyor, dünyayi seviyor, halk arasinda kardesligi, birligi diliyor…
Mevlana Hazretleri ise diyor ki,” Her gün bir yerden göçmek ne iyi, Her gün bir yere konmak ne güzel, Bulanmadan donmadan akmak ne hos, Dünle beraber gitti canlarim, ne adar söz varsa düne ait. Simdi yeni seyler söylemek lazim.”…

Ülkemiz, 12 Haziran’da 24. seçime hazirlaniyor. Her siyasi parti döne döne kendisini anlatiyor, herkes kendine dönüyor. Liderler, döne döne , birbirlerine söylediklerine dönüyor…Halk bir söylenenlere dönüyor, bir kendine dönüyor, bakiyor, görüyor, düsünüyor, karar veriyor, oy vermek için bekliyor…Oy almak ve oy vermek için, döne döne bembeyaz yagan karlar gibi…
Sözler oy’a , oy’lar hizmet’e dönüyor…dünya dönüyor…yeter ki bilelim, dünyayla beraber döndügümüzü…”Dünya döndükce dönmek” ne güzel bir dilek…ne uzunca…ne çogulca…dünyaca…insanca…dönmek ve döndügünü bilmek, döndüm diyebilmek…ne mutluluk…

1635150cookie-checkDönmek

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.