Dünyanın En Yobaz Kilisesi ve Müridleriyle Kıbrıs’ta Çözüm Olur mu?

Değerli dostum Almanya Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir Berlin’de bir sergi açılışı nedeniyle konuşurken “Dünyadaki en saçma ihtilaflar liste halinde sıralansa Kıbrıs sorunu muhtemelen listenin başında yer alır” demiş.
Keşke gerçekten öyle olsaydı!
Cem’in “nihai bir ortak çözüm” dileği hepimizin rüyası.
Ancak rüyalar her zaman gerçek olmuyor. Çünkü gerçekler rüyalarla bile değiştirilemeyecek kadar “acımasız” bazen.
Kıbrıs’ta “Dünyanın en yobaz kilisesi ve onun peşinden gidenler” nedeniyle Cem’in bile “saçma” diye tanımladığı durum yaşanmakta.
“Dünyanın en yobaz kilisesi olan Kıbrıslı Rumların Ortodoks Tapınağı” her yöntemi kullanarak Rumları Türklere karşı kışkırtmakta. Geçenlerde eski TC Dış İşleri Bakanlarından sevgili ağabeyimiz değerli diplomat Yaşar Yakış “Rum Kesimi ve Yunanistan’daki ırkçı ideoloji içerikli ders kitaplarında dile getirilen Türk Düşmanlığı’nı” kamuoyu ile paylaştı.
“Dünyanın en yobaz kilisesi” ufacık çocukların beynini bu kitaplar ve her kilise ziyaretinde başarıyla yıkadığı için Rumların “ben komünistim diyeninin bile kiliseden ödü kopuyor”. “Adam “komünist, hatta Stalinist” yani “dinin hayatında hiç bir rol oynamaması gereken bir konumda” ama “kilise ne derse, karşı çıkacak cesareti yok”. İşte komünist iktidar partisi AKEL’in hali. Meşhur Annan Planı Referandumu’nda “Dünyanın en yobaz kilisesi” emretti ve AKEL’de “Çözüme HAYIR” dedi.
“Dünyanın en yobaz kilisesi” için Rum Kesimi’nde “kimin iktidarda ve kimin Başkan olduğunun” hiç mi hiç önemi yok. Çünkü “Dünyanın en yobaz kilisesinin” Almanya’daki aşırı sağı bile “sollayan” türden “Türk Düşmanlığı” her zaman iktidarda.
Annan Planı oylaması yapılırken papazların emir komutasındaki ufacık çocuklar ellerinde sınır boyunca rumca “HAYIR” yazılı kartonları göstermekteydiler dünya kamuoyuna. Çocukları bile kendi çirkin emellerine alet edenlerle “Kıbrıs’ta aynı göz hizasında ve Türklerin de eşit konumda olduğu” bir çözüme inanmak çok saf bir beklenti haline geliyor her geçen saat, gün, ay ve yıl.
İşte son olay! Rum Kesimi Yönetimi, Kadir Gecesi programı için güneye geçmek isteyen yaklaşık 300 kişiyi Türkiye kökenli oldukları gerekçesiyle geri çevirdi.
Din İşleri Dairesi tarafından Larnaka’daki Hala Sultan Tekkesi’nde organize edilen “Kadir Gecesi” kutlama programı için Güney Kıbrıs’a geçmek isteyen Türkiye kökenli yaklaşık 300 kişi, Rum yetkililer tarafından geri çevrildi.
Çünkü onlar için bir “barış güvercini rolü oynaması gereken insanları kaynaştırma amaçlı din” bile “Türk Kanı ve Rum Kanı” diye farklı bir rol oynamakta.
Müslümanları “hiç değilse bir gün olsun kutsal Kadir Gecesi’nde” istisnai olarak Rum Kesimi’ne almamak “İnanç Özgürlüğünü de” ayaklar altına almak değil mi?
Kuzey Kıbrıs’taki ama tüm Kıbrıs Adası kapsamında Müslümanlardan ve onların ibadet yerlerinden sorumlu Din İşleri Dairesi Başkanı’nı “Türkiyelisin” diyerek Güneye bırakmayanların “en yobaz kara cüppeli din adamları” istedikleri an Kuzeye gelebiliyorlar yüzleri kızarmadan. Biz özgürlüklerden yanayız. Gelsinler elbette. Misilleme de yapmayalım. “İnananı mabedinden mahrum etmek” yakışmaz “insan olan” bize.
İşte böyle “bu saçma sorun hala neden çözülmüyor” diye düşünen sevgili Dostlarımız.
“Dünyanın en yobaz kilisesi” Rum Kesimi’nde “Sürekli İktidar” konumunda olduğu sürece bu işi ancak ada toprakları üzerinde “iki devletli bir çözüm” paklayacağa benziyor.

1617950cookie-checkDünyanın En Yobaz Kilisesi ve Müridleriyle Kıbrıs’ta Çözüm Olur mu?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.