Dünyevi güdülere ruhani mesajlar…

Müslüman dünyasından özür dilemesinden çok daha güçlü ve anlamlı bir mesajdır.


Eminim en radikal islam dincileri dahi bu hareketten etkilenmişlerdir… Bu, politik bir günah çıkarma, ucuz bir şirin gözükme kaygısı değildir… Bu davranış, gerginlikten kopma durumuna gelmiş bir asma köprünün , iki kıtanın birleştiği yerde , kutsal bir ittifakla tamir edilme girişimidir… İyi niyetlidir…


Bu tarihi olaya tanık olmak ve taraf olmak Türkiye için de itibari bir unsurdur. Asla bir popülizm ucuzluğunda oluşmamıştır, çünkü iki din arasında asırlardır süregelen sürtüşmeler ve savaşlar sürecince sicili kadim anlamda vebal altında kalmış olan ruhani bir liderlik makamı  tarafından sergilenen en güzel ve en insani harekettir, bin yıl sonra yapılan…


Papa için çok şeyler yazıldı, çizildi… Ben de yazdım… Papa’nın hareketleri tüm kanaatleri değiştirebilecek kuvvettedir… Sadece bir müddet önce yaptığı kişisel gafı değil, haçlı seferlerini kışkırtan tüm papaların vebalini de bir anlamda örtmüştür… Hem de tam dünyanın böyle bir şeye çok ihtiyacı olan bir dönemde…


Bu sıcak atmosferle dinler arasındaki buzların eritilme gayretinin,  medeniyetlerin kutsal ittifakı nosyonuyla, İstanbul gibi,  hem doğu ile batının kavuştuğu yerde, hem de  3 semavi dini bağrına basmış bir dünya şehrinde gerçekleşmesi, ülkemiz için müthiş bir gururdur ve dünya çapında bir prestijdir… Doğal davranış modellerinin ve olduğumuz gibi davranabilmenin getirdiği şahsiyetlilik kudretinin, gelmiş geçmiş nice politikacılara kapak olacak bir zaferidir bu aynı zamanda… 


İyi ki Başbakan, son dakika kararıyla, Papa ile havaalanında da olsa görüşmüş…  Papa’nın bu jest dolu tavırlarına karşı ve  kutupları eritme gayreti göstermesine karşın, bundan kaçan bir görünüm vermemiz çok itibar zedeleyici, ucuz bir off side’a düşüş olacaktı ülkemiz adına…  Bundan çıkarılacak çok ders vardır… Başbakan keşke bu görüşme kararını, tabandan oy kaybetme kaygısıyla ters akıllar verenlerin etkisinde kalmadan ve gecikmeden, haftalar önce almış olsaydı da, zeytin dalının uzatılış oranında eksikli kalmasaydık ve bunu dünya çapında bir gövde gösterisi haline getirip, Atamızın “Yurtta barış, cihanda barış” söylemine yakışır bir tavırla sergileyebilseydik. Tarihin fotoğrafında keşke Papa kadar fotojenik yer alabilseydik…  Papa’yı yönlendirenler çok profosyonellermiş ve Papa dersine çok iyi çalışmış…


Çünkü şu anda dünyanın en büyük ihtiyacı  kutuplaşma gerginliklerinden kurtulup nefes alabilmektir… Başbakanımızın, İspanya Başbakanı ile, medeniyetler ittifakı  kurma gösterileri, bize sanki çarpışan medeniyetlerin zıtlaşan bir ucu, bir tarafı gibi, sanki kutuplaşma tahterevallisinin bir ağılığı gibi bir yükleme yapmıştır…  Oysa hiçbir global değeri olmayan bu gösteri yerine, Papa’yı daha derli toplu karşılayabilseydik, bundan hem Müslümanlığın hoşgörü yanını dünyaya gösteren bir uzlaşma tarafı ve taraftarı olmak, hem de ülkemizin köprü konumunu vurgulamak adına itibar kazanırdık… Ülkemizin jeostratetejik önemini , Müslümanlığın sevimli yüzünü, barışçıl statümüzü, tarihi köprü konumumuzu ön plana çıkarırdık ve işte asıl o zaman medeniyetler ittifakının katılımcı tarafı olur ve  pekiştirici pozitifliği sergilerdik… Sadece kültürel bir mozaik değil, bir yapıtaşı konumuna, bir taşıyıcı sütun statüsüne oturturduk ülkemizi… Hem de islamcı bir hükümet eliyle…  Bazı fırsatlar ıskalanmıştır, ama buna da şükür…


AB’nin müzakereleri dondurması ile , Papa’nın AB için Türkiye’ye destek veren sözleri aynı güne denk gelmişti… Papa’nın jestlerini arka arkaya sıralaması, sadece 1 milyarlık Katolik dünyasının, 2 milyarlık İslam dünyasına Türkiye’nin şahsında saygılarını iletmesi değil, aynı zamanda Hristiyan klübüne de Türkiye’nin önemini vurgulayan bir mesaj niteliği taşımalı…


2 dinin aynı köklere dayandığını vurguladı, Ayasofya’da dua etmedi, Türk bayrağını salladı, Sultanahmet’teki duasından sonra istavroz çıkartmadı,
Daha ne yapsın?  Sadece Patrik’e ekümenik dedi… Ama bu da çok önemli değil…


Bu hoşgörü zemini bir milat olmalı dinler arasında…  Ülkemiz burdan dünyaya güven veren, ümit aşılayan bir konumda, vakur , kazançlı ve alnı ak çıkmıştır… Hem de Hristiyanlığın iki kutbunun yakınlaşmasına zemin olacak kadar medeni bir Müslüman ülkesi olarak…

694760cookie-checkDünyevi güdülere ruhani mesajlar…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.