Dosttan kaçış

Biraz vaktim oldu da saklamış olduğum eski mektuplara şöyle bir gözattım. Aslında eski mektuplar diye bir kavram kullanmak gerekir mi günümüzde bilmiyorum. Zira sevgilinin gönderdiği, postacının da getirdiği, zarfının sağ üst köşesinin de bir pulla süslü olduğu mektuplar çok eskilerde kaldı. Annesinden, babasından, kardeşinden, bir arkadaşı veya dostundan hatta sevgilisinden ömründe mektup almayacak bir kuşak yetişmekte tepitinde bulunursam abartmış olur muyum? Ben böylesi bir mektubu en son 2001 yılında, yani tam tamına 9 yıl önce almışım.

Avusturyalı eskilere bağlı, yazmayı seven bir hanımdan gelmişti. Mektubunda da zaten „Posta kutuma senden, seni anlatan uzun bir mektubun girmiş olması beni ne kadar da mutlu eder“ diyordu. Kendisine uzun bir mektup yazdım mı hatırlamıyorum. Sanırım yazmadım. Uzun bir mektup yazacak vaktim olmadı, hem nerede yazsaydım? Evde mi? Evli bir erkek olarak uzun uzun kendimden bahseden bir mektubu yazmaya kalkarsam eşim ne derdi hem! Bir kaç aylık mail, telefon ve sms ile yürütülen dosluk daha sonra bitti. Kiliseye ait bir dergide köşe yazıyordu. Bir tesadüf soncunda tanışmıştım. Masmavi gözleri beni çok etkilemişti. Yazıştık, kendisi için saklamış olduğu yazılarını bana gönderdi. Yazılarına konular önerdim, önerdiğim konuları kulandı yazılarında. Yazdığı yazıları bana düzenli olarak gönderdi ve okudum yazılarını. Okudukça tanışıklığımız, dostluğumuz artmaya başladı. “Seninle Almanca değil Türkçe konuşmak ve yazışmak istiyorum” diyordu. Sözlük aracılığıyla Türkçe yazmaya başladı. Zamanla mektupları aşk mektupları biçimine büründü. O eşinden ayrılmıştı. Bir kızı vardı tıp öğrenimini bitirmek üzereydi, diğer iki evlatlık aldığı çocukları ise çoktan anne baba olmuşlardı. Serbest sayılırdı. Ancak ciddi sağlık sorunları vardı. Bacaklarındn rahatsızdı, uzun süre yürüyemediğini, bacağının tekini de sürükleyerek götürdüğünü belirtti. Kan değerlerinin hemen hemen hepsinin çok kötü olduğunu, sürekli doktorlara gittiğini dile getiriyordu. Bunları evinde olmayan, internet cafeden yazdığını da belirtmeyi unutmuyordu.

Ayrıldığı eşinin yanında dışlandığını, onun kendisini küçük gördüğünü ve bunun yaşamını olumsuz etkilediğini anlatıyordu. Cesareti kırılmış, kendine güveni kalmamıştı, bir de rahatsızlık yaşamdan ümidi kesmişti. Hatta tanışıklığımız bunun üzerinden gerçekleşti. Umutsuz birisinden mesajlar gelmiş, geri yazmıştım. Sanki bugün yarın artık bu dünyada olmayacak birisine aitti mesajları.

Bir kaç aylık dostluğumuz sonrasında kendini toparladı. Bana fotograf üstüne fotograf gönderiyordu. Bu fotoğraflardan toparlandığını, canlandığını, o masmavi gözlerin yeniden canlandığını görüyordum. Cam mavisine büründüğünü görüyordum.

Yıllarca yaşadığı küçük kentten çıkıp Viyana’ya gelmek istiyorum diye yazdı. Pek ciddiye almadım. Bacaklarındaki rahatsızlığı düşünerek olur gel dedim. Aslında gelmez, gelemez diye düşünmüştüm. Geleceğim dedi. Bir otelde yer ayarlamamı istedi. Durum ciddileşiyordu benim için. Onun için Viyana’da vakit ayırmam gerekiyordu. Ayırabilirdim, yanlız eşim ne derdi bana. Zira eşimle hiç konuşmamıştım bu konuda. Gelen mektuplarda sevgi ve aşkı ifade eden türkçe kelimeler endişemin tuzu biberi oluyordu. Aşk yaşıyordu benimle, platonik bir aşk mıydı, bilmiyorum. İşte o andan sonra bir daha kendisine cevap vermedim, gününü ayarlamış, kendisine otelden yer ayırttığımı bildirmem gerekiyordu. Telefona çıkmadım, gelen mektuplarına mesajlarına kayıtsız kaldım.

Ondan sonra da kendisinden bir daha en ufak haber duymadım. Aylar sonra aramak istedim, hatamı anlamıştım. Yazdığı gazetede yazılarına son vermiş, telefon numarasını ve mesaj adresini, hatta ev adresini değiştirmişti. Bulamadım. Acaba yaşamıyor mu diye düşündüğüm de oldu. Dostun mumla arandığı günümüzde böyle bir dostumu, arkadaşımı kaybetmiştim. Ortak dostlarımız da yoktu ki onlardan sorayım. Dokuz yıldır benim sevgili Lizzie arkadaşımı bir daha görmedim, göreceğimi de artık sanmıyorum.

1598380cookie-checkDosttan kaçış

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.