En büyük sorun konut…

London School of Economics’de (LSE), ‘İngiltere’deki Yerel Seçimler ve Türk Politikacıların Yeri’ başlıklı İngilizce bir konferans düzenlendi.


LSE’nin “New Theatre” Salonu’nda 12 Nisan saat 18’de düzenlenen ve İngilizce yapılan konferansı Middlesex University öğretim üyesi Dr. Mehmet Ali Dikerdem’in de yönetti. Yeni İşçi Partisi’nden Nilgün Canver, Ayfer Orhan, Liberal Demokratlardan Meral Ece, Muhafazakar Parti’den de Doğan Delman ve Ertan Hürer’in konuşmacı olarak katıldığı konferansta 100’e yakın izleyici yer aldı.  


Konferansın açılış konuşmasını Türkiye’nin Londra Başkonsolosu Bahadır Kaleli’nin yaptı. Kaleli, Türk toplumunun birlik ve beraberlik içinde sorunları aşacağını vurgulayarak kendi öz kültürü ve geleneğini yitirmeden içinde yaşadığı topluma uyum sağlaması gerektiğini söyledi. Türk adayların sayısındaki artışın sevindiri olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Kaleli, Türk toplumunun seçme-seçilme hakkınının yanısıra bütün sosyal haklarının bilincinde olmasını istedi.


Toplantıda konuşan Türk gazeteci İlnur Çevik de yaptığı kısa konuşmada, “Yerel politikanın gelişmiş nadir ülkelerden biri İngiltere’dir. Bugün burada 3 Türk kadın adayı görmek sevindirici. Umarım yarın 300 kadın adayı da görürüz. Türkler İngiltere’de en çok gelişen etnik toplum arasındadır” dedi.


EN BÜYÜK SORUN KONUT


Toplantının ilk oturumunda deneyimlerini ve çalışmalarını anlatan Türkçe konuşan toplumun en çok konut, eğitim, oturum hakkı-vize gibi göçmenlik ve işyeri lisansları gibi sorunlarından şikayet ettiğini konusunda görüş birliğine vardı.


Nilgün Canver, kendisine en çok göçmenlik sorunlarının yansıtıldığını belirterek Kültür İkinci Bakanı ve Yeni İşçi Partisi Tottenham Milletvekili David Lammy ile eşgüdümlü çalışarak sorunları çözmeye çalıştığını söyledi. Canver sorununa yardımcı olmaya çalıştığı sorunlu toplum üylerinin kendisine hediye etmek istediği altın bileziği kabul etmediği örneğini veren Canver, toplumun içinde yaşadığı toplumun kültürüne uyum sağlamak için çaba göstermesi gerektiğini belirtti. Canver, Türkçe konuşan toplumun uzun süre bu ülkede kalıcı olup olmadığı konusunda ikilem yaşadığını ve derneklerin de Türkiye ve Kıbrıs’a yönelik politik çalışma yürüttüğünü vurgulayarak, “Ççocukların geleceği de gözönüne alınarak bu durumun değişmeye başlaması sevindirici” dedi.


Ertan Hürer de Türkçe konuşan toplum üyelerince kendisine en çok işyeri lisansları sorununun yansıtıldığını belirterek, “Elimizde sihirli asa olduğu sanılıyor. Oysa biz kurallar çerçevesinde yardımcı olmaya çalışıyoruz. Zamanımızın çoğu da ne yazık ki bu konuda laf anlatmakla geçiyor” dedi.    


Doğan Delman da, Enfield bölgesinde toplumun en çok konut ve eğitim sorununu çözmek için uğraştığını vurgulayarak toplumun sorunlarını yerel ve merkezi yönetime taşımak ve çözüm bulmak için daha çok toplum üyesinin siyasete girmesi gerektiğini belirtti. Gerçlerin siyasete teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizen Delman, “Öncelikle siyasi partiye üye olmak gerekir. Politika yapan toplum üyelerinin sayısı arttıkca siyasi partilerin iç politikalarına da müdahale etme şansı artacaktır” diye konuştu.


Ayfer Orhan da politik deneyimlerini anlatarak toplum örgütleri ve politikacılar arasında iyi bir iletişim kurulması gerektiğini söyledi. Dernekler arasında şemsiye örgütlerinin oluşması ve asgari müştereklerde biraraya gelebilmelerinin olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Orhan, “Böylece halka daha fazla hizmet verilmesi, toplumun sosyal haklarını kullanması için çaba göstermesi, lobi faaliyetlerini sürdürmeleri, uzmanları kadrolarına katmaları, internet gibi çağdaş teknolojiyi kullanabilmesi sevindirici gelişmeler” dedi. Orhan, “Başkonsolos’un göreve yeni başlamasına karşın toplumun nabzını tutma becerisi”ni de övdü.


Meral Ece ise yadsınmaya çalışılmasına karın İngiltere’nin çok kültürlü bir toplum olduğunu vurgulayarak, Türkçe konuşan toplumun da bu renk mozayiğinde yerini alması gerektiğini belirtti. Ece, toplumun politikaya ilgi duymasında gözle görülür bir artış olmasından memnunluk duyduğunu da sözlerine ekledi.


ANDY LOVE ÜZDÜ


Toplantının ikinci bölümünde ise katılımcılar politikacılara özel ve genel sorular yöneltti. Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusundaki çabalara ilişkin soruyu yanıtlayan Türk politikacılar, AB’nin Hıristiyan bir klüp anlayışının kırıldığı ve partilerinin Türkiye’nin adaylığına sıcak baktığı konusunda görüş birliğine vardı. Ayrıca Canver, bu konuda lobi çalışmaları yürütecek Labour Friends of Turkey’i oluşturmaya çalıştığını belirtirken Orhan da bu konuda sendikalarda lobi yaptığını dile getirdi.


Toplantıda Yeni İşçi Partili politikacılara gelen sorulardan biri de Enfield Milletvekili Andy Love’ın yine aynı partiden bir milletvekilinin hazırladığı “KKTC’nin tanınmadığı için barış görüşmelerine Kıbrıslı Türkler’in alınmaması” tasarısına imza atmasıydı. Yeni İşçi Partili politikacılar böyle bir tasarının kabul edilemeyeceğini belirterek Love’un bu konuda bilinçli daavranmamış olabileceğini söylemekle yetindiler.


Toplantı sonrasında Başkonsolosluk yetkilileri ve konuşmacılar, Türk Dernekleri Federasyonu’nun adaylar için Sofra Restoran’da düzenlediği destek yemeğine         katıldılar…


FOTOĞRAF (Kadir Aktay): Önden itibaren Başkonsolos Bahadır Kaleli, Meral Ece, Nilgün Canver, Ayfer Orhan, Ertan Hürer ve Doğan Delman    

790130cookie-checkEn büyük sorun konut…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.