Kaçinsky ilk turda oyların yüzde 32’sini alırken rakibi liberal Donald Tusk yüzde 38’ini sağlayarak koltuğa en yakın aday konumundaydı. Hırçın geçen seçim kampanyasında Kaçinsky, Tusk’un dedesinin kardeşinin Nazi işbirlikçisi olduğunu iddia etmiş ve bu konuda Tusk’un akrabası olan şahısların belge sunduklarını öne sürmüştü. Interia PL’a göre Kesin olmamakla birlikte Leh Kaçinski oyların yüzde 55.44’ünü, Tusk ise ancak yüzde 44.56’sını aldı.
Ülkede favori gösterilen Demokratik Sol İttifak (SLD)’nin Meclis Başkanı Wlodzimierz Cimoszewicz, (54) seçimlere 2 hafta kala cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilerek meydanı sağcı adaylara bırakmıştı.
SAĞIN KAZANMASININ OLASI SONUÇLARI
Parlamento seçimlerinde de Leh Kaçinski’nin partisi Adalet ve Kanun Partisi (PIS) 155, Vatandaslar Platformu (PO) 133, Demokratik Sol Ittifak (SDL) 55, Polonya Aileleri Ligi (LPR) 34, Polonya Köylü Partisi-25 koltuk elde etmişti.
Polonya’daki yeni iktidarın getireceği olası sıkıntıları ve AB’ye yansımasını da Almanya’dan Berliner gazetesi şöyle öngörmüştü:
‘Polonya’da dünkü seçimin solun yenilgisiyle sonuçlanması ülkede sosyal gerginlikleri ve milliyetçiliği artıracak. Gerginlikler kaçınılmaz, çünkü başa geçecek sağ hükümetin yapacağı reformlardan zarar gören kitleler, grevlere ya da büyük gösterilere yönelecektir. Bu arada, AB ve Almanya, Polonya’nın sol hükümetinin yenilgisiyle, önemli bir ortağını yitirmiş olacak.”
KAZİMİEZR MARCİNKİEWİCZ?
Hukuk ve Adalet Partisi, 56 yaşındaki ikiz kardeş Yaroslav ve Lech Kaçinski tarafından yönetiliyor. İkili, yolsuzlukla mücadele için özel bir birim kurma sözü vermişti. Koyu Katolik ikili, kürtaja karşı ve idam cezasını destekliyor. Kardeşlerden Yaroslav, kampanya sırasında eşcinsellerin öğretmenlik yapmasından rahatsız olduğunu açıklamıştı.
Muhafazakar bir katolik olan Marcinkiewicz, Matematik ve Fizik eğitimi aldı ve yaklaşık 12 yıldır parlameno’da görev yapıyor. Marcinkiewicz, bugünkü hükümetin Hazine Komisyonu’nda özelleştirmeden sorumluydu.
