Göçenler sadece bizde sorun değil

Geçtiğimiz gün birkaç arkadaş oturmuş sohbet ediyorduk. Konu döndü dolaştı, 74’ten sonra adaya göç eden Türkiyeli nüfusa geldi. Kıbrıslı arkadaşım, “Türkiye para yolluyor diyorlar. Evet yolluyor ama yolladığı parayı buraya gönderdiği kişiler kullanıyor. Hastanelerden onlar faydalanıyor. Okullardan onlar faydalanıyor. Cezaevlerini onlar doldurdu. Yapılan yolları bizden çok onlar kullanıyor. Onun yanında Türkiye’nin en iyi pazarı KKTC. Bize gönderiyor ürünlerini. Çeksin o zaman gönderdiği nüfusu, bize para yollamasın. Biz bakarız başımızın çaresine!” diyordu.
Haklı olduğu yönler vardı. Ancak haksız olduklarından çok fazla değildi bu. Haklılığı suç işleyenlerin yüzde 70’inin Türkiyeli olduğu yönünde toplanıyordu sadece. Gerisi ise dünya gerçekliklerinden bihaber olmaktı.
Suç oranlarının artmasıyla sonradan gelen nüfus arasında bağ kurmak gayet doğal olsa da bunun, yeni ya da bize özgü bir olgu olduğunu düşünmek hata. Tüm dünyada/ tüm dönemlerde iyi yaşam koşullarının çekiciliği insanları göçe zorlarken, suyun öte yanından gelen insanlara “raus/barra” demenin ne derece doğru olduğu tartışılır. Burada göz ardı edilmemesi gereken husus dünyanın her yerinde böyle olduğu, tartışılması gereken husus ise niçin KKTC’ye gelenlerin çoğunun suç işleme potansiyeline sahip olduğudur. Bunu tartışalım derseniz tartışırız. Pasaportla girilsin, girişte sabıka kayıtları görülseniz derseniz onda hemfikir oluruz. Ancak “Ayşe tatile geldi, gitmek bilmediği gibi akrabalarını da getirdi” sözüne katılmak mümkün değil.
***
AB istatistik kurumu Eurostat’ın verilerine göre AB’nin geçen yıl başında 499 milyon 695 bin olan nüfusu, bu yıl başında 501 milyon 62 bine yükseldi. Bölgedeki 1 milyon 366 binlik nüfus artışının 857 bini göçle geldi, doğal nüfus artışı ise 509 bin seviyesinde kaldı.
Aynı dönemde Türkiye’nin nüfusu 71 milyon 517 binden 72 milyon 561 bine çıktı. Türkiye’de geçen yıl kaydedilen 1 milyonun üzerindeki nüfus artışının 809 bini doğal nüfus artışı ve 235 bini göç yoluyla gerçekleşti. Böylece 70 milyonluk Türkiye, doğal nüfus artışında 500 milyonluk AB’yi neredeyse ikiye katladı.
Fransa’nın nüfusu geçen yıl 347 bin artışla 64 milyon 714 bine ulaştı. Fransa’da doğal nüfus artışı 276 bin düzeyinde olurken, göçmen sayısı 71 bin artış gösterdi.
İngiltere’de 231 bini doğal yollarla, 182 bini göçle olmak üzere 412 bin artan nüfus 62 milyon 8 bine çıktı.
Doğal nüfusu 23 bin azalan İtalya ise, geçen yıl aldığı 318 bin göçmen sayesinde toplam nüfusunu 60 milyon 340 bine çıkarmayı başardı.
AB’nin beşinci büyük ülkesi İspanya, 103 bini doğal yollarla, 58 bini net göçle üzere nüfusunu 161 bin artışla 45 milyon 989 bine yükseltti.
Geçen yıl Polonya’nın nüfusu da 31 bin artarak 38 milyon 167 bine çıkarken, Romanya’nın nüfusu 36 bin gerileyerek 21 milyon 462 bine indi.
Nüfus sayılarında 2009’da Hollanda 92 bin artışla 16 milyon 578 bine, Yunanistan 35 bin artışla 11 milyon 295 bine, Belçika 77 bin artışla 10 milyon 827 bine, Portekiz 10 bin artışla 10 milyon 638 bine ve Çek Cumhuriyeti 39 bin artışla 10 milyon 507 bine çıkarken, sadece Macaristan’ın nüfusu 18 bin düşüşle 10 milyon 13 bine geriledi.
Geçen yıl İsveç’te 84 bin artan nüfus 9 milyon 341 bine ve Avusturya’da 20 bin artan nüfus 8 milyon 375 bine ulaştı, Bulgaristan ise 43 bin nüfus kaybıyla 7 milyon 564 bine indi.
Küçük AB üyelerinde 2010 yılı nüfus değişimleri ise şöyle oldu:
“Danimarka 5 milyon 535 bin ( 29 bin), Slovakya 5 milyon 425 bin ( 13 bin), Finlandiya 5 milyon 351 bin ( 25 bin), İrlanda 4 milyon 456 bin ( 6 bin), Litvanya 3 milyon 329 bin (-21 bin), Letonya 2 milyon 248 bin (-13 bin), Slovenya 2 milyon 47 bin ( 15 bin), Estonya 1 milyon 340 bin (değişmedi), Kıbrıs Rum kesimi 798 bin ( bin), Lüksemburg 502 bin ( 9 bin).
Görüldüğü gibi dünyanın her yerinde yerli oranı düşerken göçle gelenlerin (göçmenin farklı tanımı var) oranı artmış. Tekrar Amerika’ya dönersek, 1970’ten 2008’e kadar New York şehrinde göçmen nüfusu 3 milyon artmış, buna karşılık yerli nüfus 1 milyon azalmış.
Anlayacağınız sadece KKTC’nin sorunu değil göçler..Bu konuda en katı önlemleri alan İngiltere’de de böyle, kapı komşumuz Rum Kesiminde de…