Gönüllülük ne demektir? ‘İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği’ Web sitesindeki tanım şöyle:
“En basit tanımıyla gönüllülük, bireyin hiçbir çıkar ve karşılık beklentisi içinde olmadan, ailesi ya da yakın çevresi dışındaki bireylerin yaşam kalitesini artırmak, toplumsal artı değer yaratmak, ya da doğanın yararına olduğu düşünülen bir hedefe ulaşmak için bir toplumsal girişime destek olmasıdır”
Geçtiğimiz hafta İngiltere’de ‘Gönüllüler Haftası’ idi.
Herhalde bu kavramın hemen akla gelen isimlerinden birisi de Hindistan’da yaptığı çalışmalarla tanınan Arnavut kökenli Mother Teresa’dır.
Servetlerinin büyük kısmını gönüllü çalışan örgütlere bağışlayarak toplumlar için rol modellik sağlayan birçok ünlüler var.
Bu kişilerin yanısıra, çevremizde sessizce toplumsal yararlar için çalışan yüzlerce gönüllüler ordusu bulunmaktadır.
Birçok toplum kuruluşlarını ayakta tutan bu orduya ben sessiz kahramanlar yakıştırmasını yaparım. Çünkü gerçek kahramanlar onlardır.
“Gönüllülerin para almaması değersiz olduklarından değil, değerlerine paha biçilmesinin imkansız olduğundandır”. Doğru söze ne denir?
Gönüllülük prensiplerine hiç uymayan, bir şeyi sözde gönüllü yaparken finansal dahil, beklentileri olan insanlar da tanırız çevremizde. Özellikle medya önünde bağış yaparak daima kendilerini ön planda tutmaya özen gösteren insanları.
Gönüllülük kavramı yeni bir kavram değil. Özellikle Doğulular gönüllülük kavramı ile asırlardan beri aşinadırlar.
Batıda gönüllüler ordusu daha çok sivil toplum örgütleri, toplum kuruluşları, üçüncü sektör, gönüllü dernekler gibi isimlerle anılan kuruluşlar tarafından profesyonel bir şekilde organize edilir.
Hepimiz geldiğimiz ülkelerimizdeki mahalle kültürü ile yoğrularak büyüdük. Herkesin bildiği ama resmi olmayan kurallar vardı mahallelerimizde. Örneğin yalnız yaşayanların bakımı, çocuklara dışarıda oynarken göz kulak olunması, hastalık, ölüm, doğum gibi durumlarda destek sağlanması hep doğal olarak, hiç düşünülmeden ve beklentisiz yapılan şeylerdi.
Bu değerlerin ülkelerimizde de erozyona uğradığı serzenişini hep duyarız. Tatil için ülkemize gittiğimizde üzülerek şahit oluruz.
Ama her şeye rağmen kendi yaşamlarını olumsuz etkileme pahasına başkalarına yardıma koşan yüce insanlar henüz tükenmedi. Onlara yaşamın her alanında rastlamak hala mümkündür.
Ingiltere’de faal olan sivil toplum örgütlerimizin ayakta durabilmelerinin nedeni bu yüce ruhlu insanlardan oluşan sessiz kahramanlardır.
O yüzden örgütlerimiz bu sessiz kahramanların değerini bilsinler. Zaman zaman onlara ne kadar değer verdiklerini göstersinler. Onlar için çoğu zaman bir teşekkür yeterlidir.
Kendinizi bulmanın en iyi yolu, kendinizi başkalarının hizmetinde kaybetmektir – Mahatma Gandi
