Antalya’nın dünyaca ünlü doğa ve turizm merkezi Çıralı’daki imar sorunu çevre örgütlerinin de tepkisini çekti. Doğa Derneği Başkanı Güven Eken, Çıralı’daki imar sorununun 1998 yılından buyana çözülememiş olmasını eleştirerek, “Artık Türkiye’de öyle bir noktaya geldik ki, gökte uçan kuşu kızarmış piliç, ormandaki ağacı odun, denizdeki balığı da sofrada meze olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.
KÜÇÜK BİR KUMSALI DAHİ KORUYAMIYORUZ
Çıralı’daki imar sorununun çözülmesi için 1998 yılından buyana çalışma yürütüldüğünü anımsatan Doğa Derneği Başkanı Güven Eken, aradan geçen süre içinde koruma altında olan bir yerin imarla ilgili sıkıntılarıyla buradaki köylülerin sorunlarının çözülememiş olmasını eleştirdi. Çıralı’nın koruma alanı olduğundan hareketle bölgenin doğa turizmine yönelik planlanmasında bir arpa boyu yol katedilmemiş olduğunu öne süren Eken, “durum böyle giderse, Çıralı’daki yapılaşmanın yanına büyük oteller ve turizm tesislerinin gelmesi kaçınılmaz. Antalya kıyılarının şu ana kadar korunmuş çok küçük bir kumsalı da elden çıkacak. Görünen o ki bir küçük kumsalı dahi koruyabilecek iradeyi kimse gösteremiyor” diye konuştu.
HALKIN EKONOMİSİNİ GÜÇLENDİREN MODELİ KAYBEDİYORUZ
Çıralı’nın Akdeniz kıyılarında örnek bir turizm modeli olduğuna işaret eden Eken, kitle turizminin yerine, bölge halkının ekonomisini güçlendiren ve yaşamın devamını sağlayan iyi bir turizm modeli olan Çıralı’nın çarpık yapılaşmayla kaybedilebileceği uyarısında bulundu.
BUKALEMUN CENNETİ ÇIRALI
Çıralı bölgesinde deniz kaplumbağalarının yanısıra çok zengin bir kuş çeşitliliği bulunduğuna da dikkat çeken Eken, “Çıralı, kıyı, sulak alan, maki ve orman ekosistemleri bir araya geldiği için zengin bir kuş varlığına sahip. 1998 yılında Çıralı’nın kuş araştırmalarını yapmıştım. Bu bölgede Akdeniz’e özgü pek çok kuş türünü azar azar da olsa yan yana görebilmeniz mümkün. Ayrıca Türkiye’de bukalemunların en güzel görüldüğü yer Çıralı. Yapılaşma baskısı giderek bu çeşitliliğin yaşam alanlarını parçalayacaktır. Tüm bu canlı çeşitliliğinin nasıl etkileneceğine dair bir araştırma olduğunu da sanmıyorum” dedi.
TURİZMİN ELİNE GEÇMEMİŞSE HİÇ BİR YERİN KIYMETİ YOK!
Kıyılarda eşssiz bir kumsalın varolması yerine, burada turistik bir tesis yapmanın tercih edildiğine işaret eden Eken, “eğer büyük turizm şirketlerinin eline geçmemişse hiç bir yerin kıymetinin kalmadığı bir dönemden geçiyoruz. Artık Türkiye’de öyle bir noktaya geldik ki, gökte uçan kuşu kızarmış piliç, ormandaki ağacı odun, denizdeki balığı da sofrada meze olarak görüyoruz. Ne yazık ki işte bu hale geldik” diye konuştu.
TEK SORUN İMARSIZLIK DEĞİL
Çıralı’nın korunması için uzun yıllardır çalışmalar yürüten S.S Ulupınar Çevre Koruma Geliştirme ve İşletme Kooperatifi Başkanı Bayram Kütle de Çıralı için yetkililerin ilgisini beklediklerini dile getirdi. Çıralı’nın tek sorunun imarsızlık olmadığını söyleyen Kütle, bölgedeki su kaynaklarının da kirletildiğini dile getirdi. Balık çiftliklerinin Çıralı’nın su kaynaklarında kirliliğe neden olduğunu söyleyen Kütle, “yollarımız da son derece kötü durumda. Önemli bir turizm merkezi olmamıza rağmen sağlık ocağımız yok. Hastalarımızı Kumluca ya da Kemer’e götürmek zorunda kalıyoruz. PTT ofisi bile yok. Dünyanın her yerinden turist çeken Çıralı’daki bu sorunların bir an önce çözülmesini istiyoruz” dedi.
