CHP’nin, özelleştirmenin açık olmadığına ilişkin verdiği gensoru reddedildi… Televizyonda CHP’nin atağını ve muhalefetin yanıtını dinledim. İngiltere’deki özelleştirme ve muhalefetin iktidarı eleştirideki düzeyi kıyaslandığında CHP’nin konumu yürekler acısı. Ne yazık ki bunları CHP’li bir ailenin hâlâ CHP’li kalabilmiş kuşağından birisi olarak bunları üzülerek yazıyorum.
Özelleştirme ve ihaleler konusunda iktidar çok ciddi eleştirilebilir. Eleştirilecek çok yönü var. Ama CHP’nin eleştirilerinden, iktidar partisinin kıskanıldığı, çekememezlik olduğu sanısı ortaya çıkıyor… Bu kanı AB eleştirilerinde de kamuoyuna yansımıştı…
***
Özelleştirme ihalelerinde Rahmi Koç örnek gösterilerek kimsenin haberi yok savı işlendi. Maliye Bakanı Unakıtan, Koç Holding’ten Musatfa Koç’un “Biz biliyorduk ve isteseydik katılırsık” sözünü aktarınca öne sürülen sav çürümüş oldu. Bir de şeffaflık konusunda tutturdular. Gerçi kendisi şeffaf olmayan CHP’nin şeffaflık istemesi de gülünç ama… Televizyonda halka açık yapılan iki aşamalı açık artırma yerine temsilci gönderselerdi de yerinde eleştiri hazırlasalardı daha ayakları basan eleştiriler yapmazlar mıydı? İhalelerde kamu kurumlarının, basının temsilcisi var. CHP’nin yok, ANAP’ın yok… Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın aklına gelmedi. Gelseydi yine şakacı üslübuyla muhalefete muhalefet eder sıkıştırırdı.
Gelen sermayenin ülkesine göre eleştirmek de gülünç… Başbakana “sermaye ırkçılığı” yapıyorsunuz dedirterek haklı konuma soktular. Eleştirmek ve yanıtını alınca da zor durumda kalmak CHP’ye özgü bir gelenek oldu artık. Tıpkı kendi oyunuyla sürekli karşı tarafa puan kaptıran acemi güreşçiler gibi… CHP’nin; sermayenin dili, dini, ırkı, milliyeti olmadığını bilmesi gerekir. CHP gibi “çağdaş” olduğunu öne süren bir parti küresel düşünmeli. Eleştirilerini de buna göre yapmalı.
***
Hükümetin de CHP’nin muhalefetini pek taktığı yok zaten… Gerçi parti içinde kendi muhalefetine saygı göstermeyen bir partinin, iktidar partisinden muhalefete saygı gösterme isteği de biraz gülünç kaçıyor ama olsun…
CHP’nin herşeyden önce logosundaki devletleştirme okuyla özelleştirmeyi savunması da gülünç değil mi? İyi kötü, katılır katılmayız o başka ama İngiltere’de İşçi Partisi eski konumundan ayrılınca logosunu değişştirdi, hatta adını bile değiştirdi “Yeni İşçi Partisi” oldu. Tabii “CHP bunu yapmaz Atatürk’ün mirasını yiyor” dediğinizi hissediyorum. Haklısınız. Türkiye’nin (en azından şimdilik) ikinci büyük partisinin bu miras yedi konumu da sorgulaması gerekir.
Ayrıca Türkiye’de derneklerden şirketlere herkes AB’ye uyum için yeniden yapılanıyor. CHP’de batıdaki sosyal demokrat partileri gözönüne alarak kurumsal yapısını ve kendi iç demokrasisini AB’ye uyumlu hale getirmeli…
Türkiye’de tek muhalefeti AB yapar oldu. Hükümet de yalnızca dış muhalefeti dikkate alır oldu. Ulusal basın zaten iktidar kuyrukcusu…
CHP’nin bu beceriksizliğinden fatura Türkiye’ye çıkıyor tabii. AB’nin çıkar alanına girmeyen konularda hükümet at koşturuyor. Tayyip Bey sivil topluma da kulağını tıkayarak dediğim dedik, çaldığım düdük hesabı İstanbul’un kalbine hançer gibi gökdelenler dikilmesine izin veriyor. Yeşil alan fukarası 7 tepeli şehirdeki boş kamu alanlarına dünyanın ikinci büyük alışveriş merkezi açıldı, Göztepe Parkı’na cami yapılıyor. Belediyelere iş gören taşaron KOBİ’lerden büyük şirketlere kadar AK Partili sermaye ANAP’ı bile sollayarak katlandı… Asıl önemli olanı IMF ve Dünya Bankası’na karşı tamamen teslimiyetçi bir yönetim oluştu.
***
CHP’li arkadaşlar. Özür dilerim ama muhalefet sizin yaptığınız gibi olmaz. Bu haliyle muhalefetiniz yabancı sermayeyi ürkütüyor bir de partiyi küçültürken AK Parti’yi büyütüyor. Bana inanmıyorsanız kamuoyu araştırması yaptırın. Yine meclis dışında istirahat edeceksiniz. Demedi demeyin…
__________________
* Akşahin: BABİK Yönetim Kurulu Başkanı ve Türk İngiliz Sanayi ve Ticaret Odası’nın Avrupa – Türkiye İlişkilerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi, Türk İşadamları Dernekleri Avrupa Federasyonu Başkan Yardımcısı ve İngiltere Temsilcisi, Açık Gazete Danışma Kurulu üyesi
