Kitle psikolojisini biliyorsa, bir derdi varsa, dindirmek istediği toplumsal sancıları ve bunun yanında projeleri varsa olur. Doktor, avukat, mühendis, öğretmen ya da bir başka meslek erbabı, salt bu titri elde etmekle aynı zamanda iyi bir siyasetçi, milletvekili ya da yönetici olacağı anlamına gelmez.
Bu girizgahı, Asım Güzelbey’e ait beyanatı değerlendirmek için yaptım. Gazetelerin manşetini süsleyen, “Aday olmayacağım” açıklamasının bendeki izahı yukarıdaki gibidir ve bence yerinde bir karardır.
Başarılı bir ortopedi uzmanı olarak Gaziantep kamuoyunda iyi bir intiba bırakan Güzelbey, siyaset serüveninde bu çizgideki yürüyüşünü kırdı. Belki de potansiyeli bu sahada açılmasına olanak vermediği için tökezledi. Zaman kaybetmeden ve bir gün sokaklarında sade bir vatandaş olarak yürüyeceği şehrine karşı da sorumlu bir davranış sergiledi. Güzelbey’in siyaseti böyle noktalaması şüphesiz üzücü. Zira yetişmiş insanımız çok az. “Keşke” demenin bir yararı olmayacağına göre Güzelbey dosyasını kapatıp bir başka sorunun yanıtını arayalım: AK Parti, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Güzelbey’in yerine kimi koyacak? Bir başka sorun da şu: “Aday olmayacağım” sözü, adaylık yarışında kendisine yönelen muhalefetin etkisini azaltmak için bir strateji midir? Yarın, Güzelbey çıkıp, “Partim ve Gaziantep kamuoyundan gelen yoğun baskı nedeni ile…” diye başlayan o sevimsiz lafları eder mi, etmez mi? İzleyeceğiz..
Biz yine de Güzelbey’i -şimdilik- ciddiye alıp soralım: mahalli idarelere bir yıldan az zaman kaldı. AK Parti, Gaziantep gibi bir kaleyi gözden çıkaramayacağına göre bu makama kimi düşünecek?
Hemen belirtelim ki, AK Parti’nin belediyeler bazında Gaziantep kanadı çok zayıf. Güzelbey’e yönelik tanımlamalarımız ilçe belediye başkanları için de geçerli ve aradan geçen dört yıllık zaman diliminde bu zatlar içinde kamuoyu nezdinde “kanaat önderi” pozisyonuna hiçbiri yerleşemedi. Her dönem olduğu gibi onlara yönelik de ciddi ithamlar var. Dolayısı ile ilçe belediye başkanlarından birinin bu makama gelebilmesi olanağı zayıf hatta mevcut yerlerini korurlar mı, kuşkuluyum!
AK Parti, umarım, temmuz seçimlerine giderken yaptığı gibi belediye başkanları arasında da ciddi bir ayıklama yapar. Zira, çoğu için “hasbelkader” demekle yorumlanacak bir emanet duruşları var. Bu emanet duruşlarla partinin uzun soluklu olması, tabanını güçlendirmesi oldukça zor.
