Haftanın DVD’si: Ağlayan Çayır

Theodoros Angelopoulos’un anısına
(17 Nisan 1935 – 24 Ocak 2012)

Bir insanın, merakını fazlasıyla cezbeden eserlerle dolu bir müzeye girdiğini düşünelim: Yavaş hareket eder, bakışlarını çevrede usulca hareket ettirir, belli bölgelerde oyalanır… O salona giren insan değil, film kamerası olsa, elde edeceği görüntü Angelopoulos sinemasının tipik bir örneği olurdu.

Ünlü Yunanlı yönetmenin en belirgin özelliklerinden biri “plan/sekans” tarzı rejidir, yani her sekans tek bir plan halinde kaydedilir, -kameranın bir kapının/duvarın arkasına geçmesi veya bir vücuda bıçağın saplanması gibi- fiziksel bir zorunluluk yoksa sekans içinde kesme yapılmaz. Bu tarzın doğal bir sonucu olarak olaylar gerçekleştiği biçimiyle ekrana gelir, haliyle sahneler –diğer filmlerdeki benzerlerine kıyasla- daha uzun sürer. Ama zaten Angelopoulos’un acelesi yoktur; öykünün her anını, kendi düşüncesine göre en etkili olacak kadraj (genel veya bel planı gibi) ve süreyi kullanarak anlatır. Böylece seyirciye, olağan tanık pozisyonundan çıkıp, daha fazla özdeşleşerek “gerçekliğin içinde” olma imkanı sağlar. Bu nedenle plan/sekans sineması, filmin gerçeğe en yakın halidir. En yalın, en saf hali…

Paradoks şuradadır ki, popüler Holivud filmlerinin abartılı biçimlerini tekrar tekrar üretip durduğu anlatım tekniklerini, filmlerin çoğunda ve neredeyse her türden TV ürününde izlemeye alışmış olduğu için Angelopoulos filmleri seyirciye “fazla sanatsal” gelir. Böylece bu eşsiz yaratıcı, izleyicisine iki ayrı zevki ve yararı birden sunar: En yalın haliyle gerçekliği ve en şiirsel haliyle sinema sanatını duyumsamak, yaşamak…

Angelopoulos’un diğer bir önemli özelliği ise tarih ve siyasete düşkün oluşudur, bireylerin öyküsünü anlatırken toplumsal dalgalanmalarla da mutlaka ilgilenir, onun karakterleri yaprakların üzerindeki çiğ taneleri gibidir, çayıra düşer, birleşir, nehri oluşturur, sürüklenip giderler…

“Ağlayan Çayır” filminin adı da buradan gelir… Bir mektubunda Alexis karısına, düşünde kıyısında büyüdükleri nehrin başladığı noktaya gittiğini yazar: nehri oluşturan küçük derelerdir, onların müsebbibi ise yaprakların üzerindeki çiğ…

1919’da Odesa’dan göçen bir grup Yunanlı’nın öyküsüyle açılan “Ağlayan Çayır”, Eleni ile Alexis’in (ve tanıdıkları herkesin) toplumsal fırtınalarla savruluşlarını öykülüyor ve 1949’da ilk bölüm tamamlanıyor. Eleni’nin sonraki yaşantısı, üçlemenin ikinci filmi olan “Dust Of Time / Zamanın Tozu”nda anlatılıyor. Yönetmenin ölümüyle yarım kalan üçüncü filmin akıbeti ise henüz belli değil.

O film asla tamamlanamasa da, bitirdiği filmlerindeki karakterler –belki de sonsuza kadar- yolculuk halinde kalacaklar. Ya bir arayış içinde ya da Alexis ve Eleni gibi mecburi sürgün olarak…

Doğal afetler, savaş, diktatörlük vb yüzünden oradan oraya akıp duran o damlaları seyredenler ise, kendi “ağlanası” hallerini izliyor olacaklar.

Bir tür medidatif hal içinde…

Meraklısına:

Guerra sinema tarihinin en ünlü senaryo yazarlarından biri. Fellini, Antonioni, Taviani Kardeşler, Elio Petri, Francesco Rosi gibi ustaların çeşitli eserlerinde ve Tarkovski’nin İtalya’da çektiği “Nostalghia”da imzası var. Çalışmalarından “Amarcord”, “Casanova” ve “Blowup / Cinayeti Gördüm” Özgün Senaryo dalında Oskar’a aday gösterildi, yine bir Angelopoulos filmi olan “Taxidi sta Kythira / Kitera’ya Yolculuk” ise Cannes Film Festivali’nde En İyi Senaryo Ödülü’ne değer görüldü.

Trilogia: To livadi pou dakryzei / The Weeping Meadow / Ağlayan Çayır

Yönetmen: Theodoros Angelopoulos
Senaryo: Theodoros Angelopoulos, Tonino Guerra, Petros Markaris, Giorgio Silvagni
Yapımcılar: Theodoros Angelopoulos, Reinhold Elschot, Peter Nadermann, Meinolf Zurhorst
Oyuncular: Alexandra Aidini (Eleni), Nikos Poursanidis (Mihalis), Giorgos Armenis (Nikos), Vasilis Kolovos (Spyros), Eva Kotamanidou (Kassandra)
2004 Yunanistan, Fransa, İtalya, Almanya ortak yapımı, 170 dakika
DVD firması: As Sanat

1603670cookie-checkHaftanın DVD’si: Ağlayan Çayır

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.