Halk İsyanından Referandum Yenilgisine: Şili’de Ne Oldu?*

Halkın isyanından yeni Anayasa’nın reddine kadar, kısa zamanda Şili nasıl değişebildi? Bu sağa kaymanın açıklaması nedir? Tarihte eşine az rastlanır bir destekle başlayan anayasal süreç nasıl yarıda kesilebildi? Anayasa sürecine verilen destek nereye gitti?

Görülüyor ki, diktatörlükten bu yana elli yıl boyunca egemenlerin elde ettiği gayrimeşru ayrıcalıkların parçalanmadığını, arttığını ve Şili tarihinde bilinen en kirli savaşı oynayabilecek kadar güçlü olduklarını gösteriyor.

4 Eylül anayasal plebisitin ortaya çıkardığı sonuçlara ilişkin daha fazla veri yayınlandıkça ve tartışma ilerledikçe, analizler daha da geliştirilebilir. Şimdilik iki önemli kaynaktan derlediğim çarpıcı olanların özeti şunlar:

– Yenilgi, 15 Kasım 2019’da, sağın, Concertación (konsantrasyon) cephesi ve Geniş Cephe’nin neoliberal Sebastián Piñera hükümetini kurtarmak için Barış Anlaşması’nı imzalamasıyla şekillenmeye başladı. Anlaşma, sokaklarda mücadele verenlerin dövülmesine, siyasi tutsaklara dönüştürülmesine veya acımasızca bastırılmasına izin vererek, suç işleyen polislerin cezasız kalmasını garanti etti.

– Anayasa Konvansiyonu’nu kurmak için yapılan ilk plebisitte %80 onayla, bağımsızlar, işçiler ve sıradan insanlar, yolsuzluğa karşı çıkacak bir kurum yarattıklarını düşündüler, ancak ardından hayal kırıklığı geldi. Konvansiyon, Piñera’nın sakince süreci yönetmesine yaradı. Ne siyasi mahkumlara af çıktı ne baskıcı polisler sorgulandı ne de yoksulluğun durdurulmasına karşı herhangi bir politika geliştirilebildi. Sağın ve ne yazık ki mevcut hükümetin istediği doğrultuda bir konvansiyon oldu.

– Yeni Anayasa metninde yer almayan, doğal kaynakların millileştirilmesi ve ülkede derin eşitsizliğe neden olan ekonomik model gibi önemli talepler olduğu gibi kaldı. Böylece, halkın sokaklara dökülmesine neden olan ana talepler karşılanmadığından kafa karışıklığı hızla yayıldı.

-Bazı siyaset bilimcileri, yeni Anayasa’nın reddedilmesinden önerilen metinden ziyade Anayasa Konvansiyonu tarafından hazırlanma sürecini sorumlu tutuyor. Diğer bazıları ise, bunu büyük tekeller tarafından finanse edilen medya manipülasyonuna ve halkın oyuyla seçilen Konvansiyonun önerdiği metinle hükümetin açıkladığı ayrılıkların net olmamasına bağlıyor.

– Anayasa taslağında, oylamada reddedilebileceği ihtimali dikkate alınmadan maksimalist, çarpıcı ve sembolik bazı maddeler yer alıyor. Bunlar yüzünden geleneksel ulusalcı retçilerin alt kimliklere tepkisi yıkıcı oldu. Taslak Şili’yi çokuluslu bir devlet olarak tanımlıyor, yerli topluluklar için kolektif hakları belirtiyor ve yerli bir adalet sisteminin kurulmasından söz ediyor. Ancak çokulusluluk, kapsayıcı bir yurtseverlik anlayışı çerçevesinde gündeme getirilmiyor.

– Oy pusulasında iki alternatifi olan bir plebisit aslında dört seçeneğe sahipti: onayla, reformu kabul et, reddet ve yenilemeyi reddet. Plebisit öncesi bir ankette, %17’si açıkça reddetme, %35’i yenilemeyi, %32’si reformu onaylama ve sadece %12’si yeni metni olduğu gibi onayladığı belirtilmişti.

Ret, büyük farklılıklar olmaksızın tüm sosyoekonomik düzeylerde kazandı. Onay, 18-30 yaşındakilerde, Reddetme ise diğer tüm yaşlarda öndeydi: Reddetme kampanyası, Onay’dan daha çeşitli bir sosyal ve politik ittifak oluşturmayı başardı.

– Komünist Parti ve Geniş Cephe liderliğindeki yeni hükümet büyük bir hayal kırıklığıydı. Gabriel Boric ve kabinesi, enflasyon, düşük ücretler, doğrudan devlet yardımları karşısında çöküşü önlemek için en temel önlemleri reddetti ve büyük iş adamlarının yararını korudu. Mapuçe ve Şili halkına karşı sert baskısını sürdürdü. Kurucu sürece karşı olmak, yeni hükümete karşı bir tür muhalefet haline geldi. Siyasi kurumların bir kısmı ret tarafına kaydı.

– Yalan ve korku yaratan ret cephesi, halk isyanı sırasında kimliklerle arasında açılan boşlukları kapatmayı başarırken evetçi cephenin desteği eridi. Milyonlarca işçi, öğrenci, kadın ve yerli halk bir şeyleri değiştirme vaadinde bulunan bir hükümetin yarım tedbir ve hilekarlığını cezalandırmak için oy kullandı.

– Her iki taraf yeni bir reform ihtiyacı noktasında hemfikirdi, ancak referandumdan sonra siyaset tamamen yozlaşmış parlamento tarafından yönetiliyor. Ve bunun için aşağıdakilere güven veren bir reform senaryosu kurmayı teklif ediyorlar. Toplumsal hoşnutsuzluğun zemini büyüyor.

-Yeni Anayasa’yı onaylamak önemliydi. Çünkü ret zaferi ülkenin en gerici kesimlerini güçlendirdi. Boriç, Konsantrasyon ve Demokrasi Partisi’nden kadrolar da dahil olmak üzere kabinesinde ilk değişikliği yaptıktan hemen sonra ilk öğrenci gösterisini başkan Piñera gibi sert bir şekilde bastırdı.

– Kurucu sürecin olası ikinci aşamasının ilk adımı olarak hükümet değişikliği ile başlatılmasından söz ediliyor. Ancak bunun için, yalnızca yüzeysel değişikliklerle değil, önceliklerde, iletişim yöntemlerinde ve hükümet koalisyonunun genişlemesinde de yapısal köklü değişiklik şarttır. 4 Eylül’ün sonuçları, mevcut Anayasa’yı ezici bir çoğunlukla reddeden, ancak alternatif bir belge için bir konsensüs ve hatta çoğunluk oluşturamayan bir ulus bıraktı. Ve Pinochet anayasasını geride bırakma ihtiyacı kaçınılmaz olsa da yeni bir Magna Carta’yı hazırlamak için izlenmesi gereken yol ve takvim belirsizliğini koruyor.

-Zor olan, yeni bir anayasa metninin geniş halk desteğiyle yürütülmesine izin verecek bir anlaşmaya varmaktır: Ancak bu, partilerin ve Kongre’nin elindedir. Gabriel Boric hükümeti bu beklentilere sırtını dönerse sürece verilen desteğin ve umudun ne kadar çabuk düşebileceğini unutmamalı. Ve ayrıca, eğer değişim için kurumsal kanallar kapanırsa, ülkenin yakın tarihinde görüldüğü gibi Şili halkı sokaklarda isyan ederek onları açmasını bilir.

_________________

*Vergara Mattei Şilili bir gazetecidir, Rodriguez ise siyaset bilimci ve ekonomisttir. Her iki analist de Latin Amerika Stratejik Analiz Merkezi (CLAE, www.estrategia.la) ile ilişkilidir. 10 Eylül 2022

– Cecilia Vergara M. ve Maximiliano Rodriguez, De la rebelión popular al fiasco constitucional: ¿qué pasó en Chile? (Halk İsyanından Anayasal fiyaskoya: Şili’de ne oldu?) Latin Amerika Stratejik Analiz Merkezi (CLAE), 10 Eylül 2022

– Noam Titelman, ¿Adónde fue a parar el apoyo al proceso constituyente chileno? (Şili’de yeni anayasa oluşturma sürecine verilen destek nereye gitti?) Nueva Sociedad, September 2022

2632570cookie-checkHalk İsyanından Referandum Yenilgisine: Şili’de Ne Oldu?*

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.