Hayretlik gelişmeler…

Kars’ta bir heykeltıraşın yaptığı “insanlık” heykeli henüz bitmemiş.
Başbakan RTE buyuruyor:
“Bu bir ucubedir…”
İyi de henüz bitmemiş, tam olarak ortaya çıkmamış bir tasarım hakkında nasıl “ucube” denir?
Der.
Çünkü o başbakan…

İş bununla kalsa iyi…
Başbakan RTE bu kez bir başka buyruk veriyor:
“Bir daha geldiğimde o heykel aynı yerde olmayacak”
Der..
Çünkü bu sefer başbakan değil, sanki padişahtır…

Tabii ki kültür ve güzel sanatlar denilince biraz durmak lazım.
Anlamazsan, bilmezsen, fikir sahibi değilsen ve de üstüne yorum yapmaya kalkışırsan yandın demektir.
Her an ters köşeye yatırırlar adamı.

Başbakan RTE bu konuda resmen kendi kalesine gol atmıştır.
Aksiliğe bakın ki, RTE’nin sol kesimden seçip aldığı Kültür ve Turizm Bakanı aniden ortaya çıkarak “ Ucubeyi heykel için söylemedi, yanlış anladınız” demiştir.

RTE diretmiştir:
“ Hayır ucube dedim”.
Bu durumda bakan da ters köşeye atlamış olmaktadır.

** ** ** **

İçki konusunda yönetmelik değiştiren AKP hükümeti yaşam tarzına müdahale ettiği gerekçesiyle ağır şekilde eleştiriliyor.
Şimdi, içki içilecek alanlar yeni yönetmeliğe göre kısıtlanmış oluyor.
Sadece laik kesim değil, dinci ve “ağırlaştırılmış muhafazakar” kesim içkinin zararlarından dem vurarak savunma yapıyorlar.
Güya.
Dinen “haram” olduğunu ağızlarına almıyorlar.
Sadece “sağlık” nedenleri ağırlıklı olarak savunuluyor.
Bu ülkede sigara içme yaşı 8’e, uyuşturucuya başlama 12’ye, içki içme yaşı 15’e düşmüşken ve bunlarla kimse ciddi şekilde mücadele etmezken, 24 yaşına gelmiş kocaman insanları korumak için bu yönetmeliğin değiştirildiği iddia ediliyor.

İşte buna insanlarla birlikte kargalar dahi gülüyor.
Bir de içkili araç kullanılması bahane gösteriliyor.
Sanki evde içip direksiyon başına geçenleri her an kamera ile tespit ediyormuş gibi..
Yoksa hükümet caddelere araçlar için koyduğu (mobese) kameraları evlere de mi servis edecek, bilelim…
Bilelim de ona göre içelim !!!

** ** ** **

Gelecek yıldan itibaren herkes hakkı yendiğinde doğruca Anayasa Mahkemesine gidebilecek.
150 lira verecek ve uğradığı haksızlığın incelenmesini isteyecek.

Çok iyi bir gelişme…
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bayram yapar artık.
Çünkü Türkler oraya değil, kendi ülkelerindeki yüksek mahkemeden hak arayacaklar.

Bugün bu hakkın arandığı ülkeler hangileridir pek bilmiyorum.
Ama benzer uygulama Almanya’da varmış ve yılda 6 bin başvuru oluyormuş.

Oysa Türkiye’de Yargıtay’da bir milyon dosyanın incelenmek üzere beklediğini biliyoruz.
Bu yüzden on yıldır cezaevlerinde haklarında verilecek hükmü bekleyen tutukluların yeni bir yasa ile dışarı çıktıklarını, hatta Hizbullahçıların yurt dışına tüydüklerini de biliyoruz.

Peki Anayasa Mahkemesine başvurular yüz binleri, hatta milyonları bulursa ne olacak?
Ne olacağını kimse bilmiyor.
Hükümet bu konuda bir tedbir almış, plan yapmış değil.
“Hele müracaatlar başlasın” demiş olabilirler.
“İstim sonradan da gelir nasılsa” diye düşünebilirler..
Böyle kafaya böyle şapka…

Yılda iki, bilemediniz üç dosyayla baş edemeyen Anayasa Mahkemesi yetkililerinden tık yok.
Sanki üstlerine ölü toprağı serpilmiş.
Biri çıkıp da “Efendiler bu uygulamayı yapmak için alt komisyonlar, ara incelemeler ve kararlar için en az iki bin elemana ihtiyaç var” demiyor.

Demiyor çünkü onlara da şapka dar gelmiş olmalı.
Anında düşünemiyor.

1627750cookie-checkHayretlik gelişmeler…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.