Sayıştay Başkanı Mehmet Damar, 5 yıl içinde devletten aldığı ödeneklerle tüm dünyayı dolaştmış. 51 kez yurtdışına çıkan Damar, ABD, Avrupa ülkeleri, Filipinler, Pakistan, Güney Afrika Cumhuriyeti, Çin, Hindistan’a kadar pek çok ülkeye gitmiş. Damar, yurtdışı gezileri nedeniyle 5 yılda 400 bin YTL harcırah alırken, bu gezilerden 19’una eşi Arife Damar, birine de kızı Serap Damar’ı götürmüş.
Anka Ajansı’nın şaşkınlık yaratan haberi bununla da bitmiyor
22 Mayıs 2002’de Sayıştay Başkanlığı’na seçilen Mehmet Damar ilk gezisini yaklaşık 1 ay sonra 27-30 Haziran 2002 tarihleri arasında KKTC Sayıştay’ını ziyaret ederek gerçekleştirmiş.
Damar, 5 yıl boyunca ise Lüksemburg’a 3 kez, Filipinler, Romanya, Macaristan, İngiltere, İran, Bulgaristan, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, Pakistan, Letonya, Azerbaycan, Hindistan, İtalya, Almanya, Brezilya, Moğolistan ve Çin’e ikişer kez, İsveç, Kazakistan, Rusya, Fransa, Kolombiya, Tunus, Polonya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Arnavutluk, Portekiz, Makedonya, Avusturya, Kuveyt ve Meksika’ya ise birer kez gitmiş.
Satıştay çevrelerinde, Mehmet Damar’ın, bu kadar çok seyahat etmesi, “yurt dışındaki toplantıların hemen tümüne kendisinin katılmayı tercih etmesiyle” açıklanıyormuş. Sayıştay, Dünya Sayıştaylar Birliği, Asya Sayıştaylar Birliği, Avrupa Sayıştaylar Birliği ve Türk Cumhuriyetleri Sayıştaylar Birliği üyesi. Bu kapsamda çok sayıda toplantı ve resmi davet gündeme geliyormuş.
Damar’ın “dış davet denince” yerinden bir kaç kez hopladığı anlaşılıyor.
Tabii şu günlerde gitmediği ülkere gözünü dikmiş olmalı.
Ben, ülkesinin bütçesini denetleyen bir kurumun başındaki bürokratın, görgü-bilgi arttırmak amaçlı dış gezilere gitmesine karşı değilim.
Her kurumun başındaki sorumlu kişiler dışa açılmalı.
Tabii bazı kuralları da olmalı.
Madem ki bilgi alış verişi var.
Daha yeni sistemleri ve değişimleri görmek, öğrenmek hatta faydalı bir denetleme sistemini ithal etmek var.
İnsan daha iyisini almak için gider değil mi?
Yani Almanya, Fransa, İtalya ve Portekiz’i anlarım.
İngiltere ve Avusturya’yı da anlarım.
Peki, Moğolistan ve Çin’de iki defa ne işin var?
Kazakistan’dan veya Mogolistan’dan ne öğreneceksin?
Henüz kurulmuş hatta bağımsız olmaya çalışan Makedonya’nın daha kurulmamış sayıştayından hangi bilgi alış verişi yapacaksın?
Güney Afrika Cumhuriyeti’nde işin nedir?
Yok yok.
Damar’da Modern Evliya Çelebi hastalığı olmalı..
Sade Damar’da olsa iyi…
Karışı ve kızı da zman zaman katılıyorum bu seyahatlere.
Demek ki ailecek bu hastalıktan duçarlar galiba.
Damar, bu dış geziye çıkmanın yolunu da iyi keşfetmiş.
Dünyadaki tüm sayıştaylar birliklerine, derneklerine üye olmuş.
Bunları tek tek bulmuş, keşfetmiş.
Bütçeleri ve dış gezileri bol dernekler.
Bu geziler de karşışlıklı yapılıyor olmalı.
Sen gittinse, onlar da iade-i ziyarette bulunuyor olmalılar.
Yani kırk yıl düşünce insanın aklına böylesine bir formül gelmez.
Ama gelmiş.
Keşif bu keşif.
Damar yapmış bu keşfi.
Adı üstünde …
Damardan keşif yani…
