Birkaç gündür kafama takılan bir başka ayrıntı daha var. ‘Devlet bakanı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığı adaylığına muhalif olan milletvekillerine ve yüksek yargı mensuplarına çok kızdı, öfkelendi…”
Güreşçilere taş çıkartan milletvekilleri, Meclis meydanında erkeklik kavgasına girişti. ‘Seçtirmem, seçerim’ kavgası… Bu arada; beyaz, soğuk camların gösterdiği kadar öğrenebiliyoruz olup bitenleri…
Gül ne diyor?
‘Erkek dediğin erkek olduğunu ispatlamalıdır…’
“İnsanerkek” onlar.
Ondan mıdır acaba… Genelkurmay Başkanlığı da dahil ve üst rütbeli mevkilerde ya da aktif görevlerde hiç kadına rastlanmaz…
12 Eylül ihtilalini yapanların içinde bir tane kadın var mıdır?
Generaller darbeleriyle övünürler…
Her ne kadar başlarını, karanlıklarda korku deliğinden çıkarsalar da, onlar erkektirler!
Erkekçe dilleriyle, önemli görevler de her daim ‘erkek’ güreşine tutuşuverirler..
Hiç kadının adının ‘yiğit’ olduğunu duydunuz mu?
En güvendiğim Türkçe Sözlüğü yazarı Ali Püsküllüoğlu’nun hazırladığı ‘yiğitlik’ ve ‘erkeklik’ sözlerinin anlamlarına baktığımda, karşıma aynı sözcükler çıktı:
Yiğit;
1- güçlü, yürekli, kahraman, alp.
2-delikanlı, genç erkek.
Erkeklik; (…) erkek olma durumu ve de erekçe davranış, mertlik- yiğitlik…
Bakınız densiz atasözlerimizden sözlükte yer alan örneklere;
‘Erkek bakır kolay bükülmez’, ‘erkek demir sert demirdir.’
Bükülmez kırılmaz demirlerin cinsiyeti ERKEKTİR yani.
Haksızlığa karşı yiğitlik gösteren erkektir. Kadın değil… Ancak erkek gibi kadınlar hariç tabii!
Erkek kadın ise, erkeğe yakışır biçimde olan.
Bir söz daha, ‘Erkeğin şeytanı kadındır”.
***
Abdullah Gül, muhalif milletvekillerini ‘erkeklik ispatına, yiğitliğe’ boşuna ispata davet etmiyor!..
Meclisimizdeki, erkek-milletvekillerine bakınız… Yakından inceleyiniz. Sayıları mı nitelikleri mi diye sorgulayınız…
(insandişi milletvekilleri azdır, suskundur, zira onların ‘kadınlıklarını ispat etme gibi bir şansları yoktur…)
Meclisteki kadınların oranı yüzde 4,4.
Bir zamanlar ‘bakireyim’ sözleri ile övünen kadın bakan aklıma gelir, kulak zarım çınlar!
Acaba yumrukların erkekçe konuştuğu milletvekillerinin ‘yiğitlik’ ile ‘erkeklik’ ispatlarını küfür lisanı ile dillendirmeleri ondan mıdır?
Bakan Gül’ümüz, “Erkeklik, mertlik, yiğitlik korkmadan Meclis’e gelip oturmaktı. Erkekliğin ispatlanacağı dönemler vardır. Ne yazık ki bunlar yapılamamıştır. Yiğitlik orada gösterilirdi. Şimdi hepsinin işi bitti. Övünecekleri bir şey var, o da beni cumhurbaşkanı yapmamak. Ama gün gelecek cevabı vereceksiniz” diyerek muhaliflere ‘erkekçe’ bir ders vermiştir..
Allah için ‘Ağır adam’ Mehmet Ağar, erkeklik ispatına tepki gösteren olarak ‘tek’ kaldı.
İşte doğurgan erkek siyasetinde sözüm ‘Meclis’ten içeri…
Güllü fistanlı kadın/yiğitlerin sözleri ve de davranışları; erkek artı kadın, eşittir kadın olsaydı, sayın Gül ‘Halk-bahçesi’nde yer alabilir miydi?!…
Meclis; bugünlerde erkek gibi erkek arayan Gül’ün yanı başında oysa…
Ne zaman ki, HALKBAŞBAKANI’nın köşkünden gül kokulu, nergis kokulu parfümler yayılırsa, işte o zaman , ‘erkeklik’ ispatı da ‘harem dönemine’ tabi olacaktır.
Çiçekler de cinsiyet devrimi yapacaktır.
