Çiftçi, küresel şirkete karşı örgütleniyor

Çiftçiler, kendilerini tasfiye edecek olan çokuluslu şirketlere karşı seslerini daha fazla duyurmayı hedefliyor.


 Üzüm-Sen, Türün- Sen, Fındık-Sen, Ayçiçek-Sen, Hububat-Sen, Zeytin-Sen ve Çay-Sen gibi tarım kökenli sendikaların bir araya gelmesiyle oluşturulan Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu’nun kuruluşuyla ilgili yapılan açıklamada, dünyanın yeniden yapılandırıldığı bu süreçte Türk tarımının tahrip edildiği belirtildi. Çiftçiliğin ortadan kaldırılarak yerine şirket tarımcılığını ikame edecek sosyo-ekonomik adımların atıldığının vurgulandığı açıklamada, tarımın bir kültür ve yaşama biçimi olduğuna dikat çekildi. 


TÜRK ÇİFTÇİSİ TASFİYE EDİLİYOR


Türk tarımının hem üreticiler hem de tüketiciler açısından şirketlere bırakılamayacak kadar yaşamsal öneme sahip olduğuna değinilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:  “1980’li yıllardan bu yana, önce IMF ve Dünya Bankası (DB) programlarında, sonra da Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kural ve normları aracılığıyla  azgelişmiş  ülkelere  kabul  ettirilmeye  çalışılan  politikalar; tarımsal ürün ve girdi piyasalarındaki destekleme alım, destekleme ve sübvansiyon gibi müdahalelerin tasfiyesidir. Bu tasfiye aslında çiftçilerin tasfiyesi anlamına gelmektedir. Çiftçiler hakkında alınan bu kararlar bilindiği gibi adına alına gelmektedir. Çiftçiler adına bu kararlar alına gelinirken haklarının mücadelesini verecekleri bir örgütlülükleri yoktur.”


 Ulusal ve uluslararası kurumlarla, şirketler ve diğer yapılar karşısında çiftçilerin çıkarlarını korumak ve geliştirmek amacıyla çeşitli tarihlerde ürün bazında yedi sendika kurulduğunun hatırlatıldığı açıklamada, çiftçilerin haklarının daha güçlü biçimde aranması amacıyla Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu’nun kurulduğu kamuoyuna duyuruldu.


ÇİFTÇİLER İÇİN ETKİN MÜCADELE


Merkezi Ankara’da bulunan Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu tarafından yapılan açıklamada, konfederasyonun  kuruluş  amaçları doğrultusunda bundan böyle çiftçilerin mağduriyetine neden olacak politikaların karşısında olunacağına işaret edilirken, küreselleşme karşısında çiftçi haklarının korunması için yapılacak mücadele şöyle sıraladı:


– Artık destekleme alımları yapmayan ve destekleme alım fiyatı açıklamayan kamunun yerine çiftçiler için referans fiyatları belirleyip açıklamak ve bunun gerçekleşmesi için mücadele vermek.
  
 -Çiftçilerin haklarından yana politikaların belirlenmesinde etkin olmak.


-Çiftçilerin üretim aracı olan toprak ve suyun kirletilmesine karşı etkin hukuksal ve demokratik mücadele vermek.


-Çiftçilerin mesleklerini sürdürmelerine engel oluşturan tohumun şirketlerin egemenliğine geçmesi ve doğa, toprak, su ile insan sağlığını riske eden endüstriyel tarım modelinin alternatifi olan organik köylü tarım modelinin uygulanabilmesini savunmak ve gerçekleştirmek.


-Çiftçiler için gerekli olan Tarım Sigortası Yasası’nın çiftçilerin çıkarına yeniden düzenlenmesini sağlamak.


-Tüccarın vurgunculuğu ve dolandırıcılığına karşı çiftçileri koruyacak etkin bir yasanın çıkarılma mücadelesini vermek.


-Kamunun tarımcıyı koruyucu, çiftçilere öncü, eğitici ve öğreticilik yapmasını sağlamaya yönelik demokratik mücadele yürütmek.


-Çiftçilerin, eksiksiz sosyal güvenceye kavuşturulmasını sağlamak.


-Sözleşmeli çiftçiliğe mecbur edilen çiftçiler adına sözleşme yapmak ve çiftçilerle sözleşme yapan işveren durumundaki sanayici ve tüccarın sözleşme koşullarına uymadığında sendika üyesi çiftçilerin hakkını aramak ve korumak. 


 


 

1059970cookie-checkÇiftçi, küresel şirkete karşı örgütleniyor

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.