İNGİLTERE… Bizim toplum neden restoran sektöründe yoğunlaştı

Sevgili dostlar, Birleşik Krallık’ta (BK) sayısı 500 bine bulan Türkiye ve Kıbrıs’tan göçen toplum üyelerinin ekmek kapısı restoran sektörü oldu. Londra’da neredeyse her caddede bir Türk restoranına ya da ülkenin en ücra köşesinde bir kebapçıya rastlamanız olası. Başlıktaki sorunun yanıtı ise 1960 ve 70’lere uzanıyor. Toplum tarihini ele aldığım Türkçe ve İngilizce “Londra’da Bizim’Kiler“de aktardığım fotoğraftaki “nam-ı diğer Ali Usta, Salih Ali’den dolayı toplum restoran sektöründe yoğunlaştı” diyebiliriz. Bu arada kitapların Olay’da ve Fieldseat / Kit@pEvi’nden satın alınabileceğini de not düşeyim.

Ali Usta, 1960’larda Kıbrıs’tan Londra’ya yaşam kurmaya gelir. İlk işi bulaşıkçılıktır. Usta, 1960’da bir arkadaşıyla ortaklaşa Merkez Londra’da ilk “franchise” Wimpy şubesini açar. Bir süre sonra yola kendi devam ederek kısa sürede şubelerin sayısını 115’e çıkarır. Wimpy’ler Londra’da iş arayan Türk işçiler ve cep harçlığını çıkarmak isteyen Türk üniversite öğrencileri için ekmek kapısı olur. Ali Usta, “yeğenim” diye hitap ettiği çalışanlarından da bir zamanlar kendi çalıştığı iş temposunu bekler. Osman Balıkçıoğlu “Londralılar” kitabında bir zamanlar yanında çalıştığı Ali Usta’yı şöyle anlatıyor:

“Çalışanlar, yemeklerinde ancak bir hamburger veya cheeseburger ve chips yeme hakkına sahiptirler. Fazlasını yiyemezler, yerlerse parasını ödemek zorunda kalırlardı… Ha bir de soğuk içki veya kahve içmelerine izin veriliyordu. Tatlı, dondurma falan ancak parası ödendiği takdirde yenilebiliyordu… O günlerde Salih Ali’nin en büyük sorunlarından biri de işçi sıkıntısıydı. Haftada 70-80 saat arası çalışacak işçi bulmak zordu. Hem de asgari ücretle… Haftada 6 gün çalışmak zorundaydım. Bir gün
saat 11-19, bir gün de saat 9-22 arası çalışıyor ve saat ücreti yalnızca 3.5 şilindi. Bahşişlerle yevmiye 20 sterlin oluyordu. Kıbrıs’ta memuriyette aldığımın 3 katı olması beni fazlasıyla memnun etse de bu ücret Londra’da devamlı yaşamak zorunda olanlara cazip gelmiyordu…”

Ali Usta, binlerce işçiye iş vermekle kalmaz Kıbrıs ve Türkiye’den ucuz işçi getirerek toplumun büyümesine katkıda bulunur. Londra’da Bizim’Kiler’i kaleme alırken 2012’de görüştüğüm işadamı bize o günleri şöyle anlatmıştı: “Niğde Aksaray’dan Erzurum’a pek çok ‘work permit’ imzalayarak işçi davet ettim. Binlerce Türk Londra’ya gelip çalışma fırsatı elde etti. Tek kalemde 40-50 ‘work permit’ imzaladığım oldu. Yıllar sonra bana ‘work permit’ imzalayıp işçi getiren bir Türk’ün bu iş karşılığında para aldığını öğrendimde çok üzüldüm…”

Ali Usta’nın Wimpy’lerindeki çok kötü çalışma koşulları toplumda ilk büyük grevin gerçekleşmesine de neden olur. İngiltere Türk İlerici Birliği’nin (İTİB) önderliğinde örgütlenen grev, Wimpy’lerde çalışan Türk işçilerinin yoğun katılımı ve sosyalist Türk öğrencilerin desteğiyle başarıya ulaşır. İTİB, Wimpy zincirinde çalışan Türk işçilerini greve hazırlamak için 1972-74 arası “İşçi” adlı haftalık dergi çıkarır. Dergiyi çıkaranlardan Ziya Akşahin’e göre 12 pence satılan İşçi, İngiltere’deki
işçi hakları sendikal örgütlenmeyi Türk işçilerine anlatarak önemli bir işlev başarır. Ali Usta, grev sonrasında 1977’de Wimpy’den “franchise” lisans hakkı bitince de Aberdeen Steak House zinciri kurar. 29 yıl içinde Aberdeen Steak House sayısını 50’ye çıkarır…

İşte dostlar Ali Usta’nın Wimpy’leri 1975’te kapanınca yaklaşık bin 200 işçi başının çaresine bakmak zorunda kalır. Çoğu sektörde kalmayı tercih eder. Sektörde kalanlardan bazıları kendi restoran ya da câfe’lerini açar. Sektörün çok iyi İngilizce bilgisi gerektirmemesi, az sermayeli aile işletmesi konumunda da olması yoğunluğu artırır. Günümüzde bizim toplumun restoranları; dekorasyondan mönülerine, servis kalitesinden fiyat politikasına ülke çapında büyük bir rekabet gücü kazandı.

“Peki sektördeki sayımız ne kadar?” diye sorarsanız; kitap çalışması kapsamında görüşünü aldığım İngiltere’de bir marka olmayı başaran Star Catering’in kurucu ortağı Altan Gültekin, BK’de 70 bin çalışanı olan 20 bine yakın kebapçı tahmin edildiğini belirterek şunları söylemişti: “Bu rakamı doğru kabul edersek ülkedeki bütün fish & chips cafêlerinin 2, McDonalds ve Kentucky Fried Chicken şubelerinin toplamının 13 katı ediyor. Sanırım kebapçıların yüzde 80’inden fazlası bizim toplum üyesidir. Cafê sektöründe ise ‘fish & chips’leri Rum kökenli, ‘burger cafeleri’ni ise genellikle bizim toplum üyeleri çalıştırıyor…” Sağolasın Ali Usta! Heykeli dikilecek adamsın!

2703770cookie-checkİNGİLTERE… Bizim toplum neden restoran sektöründe yoğunlaştı

1 Yorum

  1. İTİB sayesinde Greve gitmeye karar kılan yöneticiler çok emektarın işsiz kalmasına sebep olmuşlardır, Ben o Yıllarda Texas pancake house/ Kensington High Street de yine Ali Salih e ait olan mekanda çalışıyordum, çoğu çalışan işine gidip çalışmak istesede anarşist takımı olan grevciler bunlara engel oluyordu, Ali usta bu kepazelik karşısında tüm dükkanları kapatıp farklı ülkelerden tedarik ettiği çalışanlar ile mekanları tekrar açmaya başladı ve çok Türkiyeliyi tekrar işe almadığınıda buradan bildirmek istedim.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.