Mehmet ÖZÇAYLI / Olay – İngiltere’de Başbakanlık Ofisi Downing Street, giderek kötüleşen konut krizini çözebilmek adına yürütülen çalışmalar kapsamında, hızlı ev inşaatı ve çok uzun süreli mortgage anlaşmaları gibi fikirlerin değerlendirildiğini açıkladı.
50 yıla kadar süre konulabilecek ve bir nesilden diğerine aktarılabilecek mortgage anlaşmalarıyla birlikte, daha fazla insanın kira ödemek yerine mülk sahibi olmak için para ödemesi hedefleniyor.
The Guardian gazetesinin haberine göre, mortgage uzmanları, bu uygulamanın ev almak isteyen kişilere faydaları olabileceğini ancak çocuklara istemedikleri borçların sorumluluğunu yüklemek gibi bazı sorunları da beraberinde getirebileceğini söylüyor.
Bunun yanında, konut krizinin temelinde yatan ev eksikliğinin de bu uygulamayla giderilemeyeceği belirtiliyor. Başbakanlık Ofisi tarafından değerlendirilen planlar kapsamında, daha uzun mortgage süreleri belirlenmesinin insanların daha fazla miktarda borçlanabilmesine olanak tanıyacağı düşünülüyor. Borcu bir sonraki nesle aktarma sürecinin nasıl yürütüleceği ise şimdilik belli değil.
Diğer planlar da devlet arazilerinin müsait hale getirilmesini ve böylelikle ev inşaatlarının hızlanmasını içeriyor. Başbakan Boris Johnson da katıldığı NATO zirvesinde gazetecilere konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
50 yıllık mortgage anlaşmaları fikrinin değerlendirildiğini doğrulayan Johnson, hükümetin insanları ev sahibi yapabilmek için yaratıcı yollar bulmak istediğini belirterek konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçen yıl 400 bin kişi ilk evini aldı. Bu, harika bir rakam. İşleri yoluna koymaya başlıyoruz ama rakamların bu denli güçlü kalması hem hükümet hem de genel ekonomimiz açısından çok önemli.
“Gençlerin kendilerine güvenmesine, depozitoları olmasına ve ev sahibi olabilmek için mortgage anlaşmalarına erişebilmelerine ihtiyacımız var. Eğer çok miktarda kira ödeyebilecek kadar iyi durumdaysanız, bu ödediklerinizin mortgage anlaşmalarına gitmesinin yollarını bulmamız gerek.”
Çok uzun süreli mortgage anlaşmalarını değerlendirip değerlendirmediği de sorulan Başbakan Johnson, “evet; kesinlikle” diye yanıt verdi.
The Guardian gazetesinin haberine göre, çok uzun süreli mortgage anlaşmaları çok yeni bir fikir değil ve Japonya’da denenmiş bir durum. Japonya’da da bir dönem 100 yıllık aile mortgage’lerinin müşterilere sunulduğu ifade ediliyor.
Birleşik Krallık geneline bakıldığında da nispeten uzun süreli mortgage anlaşmalarının en yaygın anlaşmalar olduğu görülüyor. Building Societies Association tarafından yayınlanan verilere göre, ilk kez ev alanların yüzde 37’si, 30 ve 35 yıl arasındaki mortgage anlaşmalarını tercih ediyor.
İlk evini alanların yalnızca yüzde 10’unun 20 yıldan daha kısa süreli bir anlaşmayı tercih ettiği görülüyor. Ev almak isteyenlerin önündeki en büyük zorluklardan biri de ev fiyatlarının yıllar içinde hızla artmayı sürdürmesi.
İngiltere genelinde tam zamanlı çalışan bir kişinin ev almak için yıllık gelirinin 9,1 katını harcaması gerekiyor. Uzun süreli mortgage anlaşmaları ise insanların aynı miktarda aylık geri ödemeyle daha fazla borçlanabilmesine olanak sağlıyor.
