Halen sürmekte olan bir savaşın, ABD’de ilk defa eğlence olarak bir TV dizisi haline getirildiği bildirildi. ‘Over There’ (Orada) adlı dizi, Irak’la ilgili haber videoları ve eski savaş filmlerinden alınan imgelerden yola çıkarak çekilmiş.
‘Savaştan nefret edin, askerleri sevin’ mesajıyla örülmüş olan dizi, en vahşi şiddet görüntülerini bütün canlılığıyla verir. Filmin baş karakterlerinden, 19 yaşındaki eski Amerikan futbolcusunun, ailesiyle vedalaşması, Irak’a gelmesi ve hemen çarpışmalara katılmasıyla başlar. Ancak, dizide anlatılanlarla gerçekte olanlar arasında bazı tutarsızlıklar vardır.
Yol kenarında bir kontrol noktasında bekleyen askerler, şüpheli bir aracın yaklaşmasıyla panik olurlar ve ateş açarlar. Ancak, beklediğiniz ya da sık sık gerçekten olduğu gibi bu araçta masum insanlar ya da İtalyan gazeteci yoktur. Irak’ın ABD tarafından “kurtuluşuna” karşı ayaklanan kana susamış direnişçiler vardır bu arabada.
Başka bir yerde, askerler kendi aralarında Abu Garib’ten konuşurlar; bazı askerlerin askeri mahkemeye çıktığından bahsedilir, fakat orada, kapalı kapılar arkasında neler olduğu irdelenmez. Tersine, yakalanan “şüphelilerin” sorgulanması sonucu elde edilen bilgiler sonucunda, saklı füzeler bulunur ve Amerikan askerlerinin hayatları kurtarılır.
‘Murder One’ ve ‘NYPD’ gibi drama ağırlıklı polisiye dizilerin yapımcısı Steven Bochco, ADB askerlerinin aralarındaki ilişkileri de, basmakalıp önyargılara yervermemek için dikkatli bir denge içinde betimlemiştir. Texas’lı futbolcu, aşırı duygusal fakat sert, merhametli bir çavuş baş karakterlerden biridir. Kadın ve etnik azınlıklar da olumsuz stereotiplere meydan vermemek amacıyla dengeli bir şekilde yerleştirilmiştir. Arap asıllı Amerikan askeri Tarık’la sürekli uğraşan, dikkatsiz siyah er ‘Smoke’a karşı, eskiden bir kilise korosunda şarkıcı olan vicdan sahibi yine siyah bir er olan ‘Angel’ vardır. Iraklı askerin elini topuğuyla ezen sadist bayan B’nin yanında ise, öldürmüş olabileceğini düşündüğü bir Iraklı için dua eden şöför olan kadın asker dengeyi kurar.
Amerikalı seyirci gerçek yaşamın, ’reality-TV’ programlarında kurgulanmasına alışmıştır. Okul cinayetleri, başkanların skandalları ve yakın zamanlarda da Iraklı tutuklulara yapılan kötü muamelelerin ‘Law & Order’ (Hukuk & Yasa) gibi dizilere alt konu olarak girmiştir. Bütün şiddetiyle sürmekte olan Irak savaşının dizileştirilmesi ise buna yeni bir boyut eklemektedir.
