Haftalık basın toplantısında Tan’a, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin “PKK yanlılarının kaldığı Mahmur kampının kapatılamayacağı ve şu anki ortamda Irak ve ABD’nin PKK’ya karşı cephe açıp savaşmasının mümkün olmadığı” yönündeki açıklaması hatırlatılarak, “bu tür bir beyanatın Türkiye ve ABD’nin atadığı terörizmle mücadele özel temsilcilerinin misyonunu ortadan kaldırıp kaldırmadığı” soruldu.
Türkiye’nin Irak’ın süregiden güvenlik sorunlarını yakından takip ettiğini belirten Tan, “Ancak terörizmle mücadele konusunda Türkiye’nin sınır komşusu ve uluslararası toplumun bir üyesi olarak Irak’ın bazı yükümlülükleri bulunmaktadır. Irak’ın bu yükümlülüklerden kaçması mümkün değildir. Burada üzerinde durulan konu terörizmdir. Terörizmle mücadele, en öncelikli sorunlardan bir tanesidir, hem Irak için hem uluslararası camianın diğer üyeleri için…” diye konuştu.
“KIBRIS KONUSU ŞART DEĞİL”
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tan, Kıbrıs konusunun Türkiye’nin AB sürecini zehirlememesi gerektiğini söyledi.
Tan, Lüksemburg’taki Türkiye-AB Troykası toplantısı sonrasında, Kıbrıs sorunu çözülmeden Türkiye’nin fiili müzakerelere başlayamayacağı yönündeki bazı görüşlerin hatırlatılması üzerine, AB tarafını böyle bir yaklaşım içinde görmediklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Kıbrıs’ın sürece şart olarak koşulması gibi bir anlayış içinde olmadıklarını gördük. Bizim bekletimiz de bu yöndedir. Kıbrıs Türkiye’nin müzakere sürecini zehirlememelidir. Bu AB açısından da son derece yanlış olur. Müzakere süreci ayrıdır. Müzakere sürecinin çerçevesi ve parametreleri son derece farklıdır. Bu iki süreci birbirine şart koşmak çok yanlıştır.”
Türkiye’nin sadece Kopenhag siyasi kriterlerini AB sürecinde şart olarak görebileceğini ifade eden Tan, “Bu çerçevede bize elbette sorular sorulabilir, eksikliklerimiz dile getirilebilir. Ancak Kıbrıs bağlamında bu tür bir yaklaşıma gidilmesi yanlıştır ve AB anlayışına sığmaz” diye konuştu.
