İsrail gerilimi tırmandıracak

Hediye Levent / EVRENSEL – İran ile İsrail arasında 1979 İran İslam Devrimi’nden bu yana gerginlik hep vardı. Bu gerilim 7 Ekim’de HAMAS’ın İsrail yerleşim birimlerine saldırmasının ardından yeni bir sürece girdi.

İran 7 Ekim sonrasında HAMAS’ı desteklerken Hizbullah dahil bölgedeki İran destekli silahlı grupların İsrail’e yönelik saldırıları da başladı.

Ancak diğer taraftan İsrail 7 Ekim’den çok öncesinden itibaren İran’ın bölgedeki üst düzey isimlerine ve askeri unsurlarına yönelik saldırılarını sıklaştırmaya başladı.

Son olarak İsrail’in İran’ın Şam’daki elçiliğini vurması gerilimi iyice tırmandırdı. Bu saldırının ardından İran yönetimi saldırının cezasız kalmayacağına dair açıklamalar yaptı. Sonuçta kendi kamuoyunu da sakinleştirmesi gerekiyordu. Ancak diğer taraftan İsrail’in Şam’daki Tahran elçiliğini vurması İran’ı tam anlamıyla köşeye sıkıştıran bir saldırı oldu. Bu saldırının ardından İran yönetiminin önünde 3 seçenek vardı: Sessiz kalarak İran kamuoyu ve uluslararası platform nezdinde ciddi bir prestij kaybını göze almak, Irak’tan Lübnan’a ve Yemen’e kadar desteklediği silahlı grupları harekete geçirerek İsrail’e yönelik saldırıları artırmalarını sağlamak ya da İsrail’e doğrudan cevap vermek… Ancak son seçenek bir bölgesel savaş ihtimalini iyice yükselteceği gibi şimdiye kadar kendi topraklarında çatışma ihtimalinden uzak duran İran’ı İsrail ile bir savaşa da çekebilir.

Nihayetinde 13 Nisan’ı 14 Nisan’a bağlayan gece İran’ın İsrail’e yönelik İHA ve füze saldırıları ile iki ülke arasındaki gerilim iyice yükseldi. Şimdilik durum sakinleşmiş gibi görünse de tansiyon düşmüş değil.

Çünkü İsrail’e yönelik İran saldırısına ABD ve Avrupa destekli İsrail’in cevap verip vermeyeceği gidişatı belirleyecek.

İsrail ve İran

Diğer taraftan İsrail, İran ile mevcut gerilimi tırmandırmaktan geri durmayacak gibi görünüyor. HAMAS ile mücadele gerekçesiyle Gazze’de 30 binden fazla insanı katleden İsrail yönetimi açısından gidişat hiç de iyi değil. Savaş uzadıkça uzuyor, HAMAS’ın çökertilmesi hedefi bir türlü gerçekleştirilemiyor. Yani koskoca İsrail devleti küçücük bir alana sıkışıp kalmış bir örgüt ile baş edemiyor şeklindeki imaj giderek pekişiyor.

Dünya kamuoyunda da İsrail’e verilen desteğin yerini eleştiriler almaya başladı. Yani İsrail kendi kamuoyunu ve uluslararası desteğini konsolide etmekte zorlanıyordu bir süredir. Öyle ki İsrail’e her şartta ve çok boyutlu destek verdiğini duyurmaktan çekinmeyen ABD bile Gazze’ye yönelik saldırıların bitirilmesi gerektiğini söyleyip İsrail’in Refah’a yönelik bir kara saldırısı başlatmasının felaket olacağını vurgular oldu.

Netanyahu başbakanlığındaki İsrail yönetimi çareyi Gazze savaşından kaynaklanan gerilimi ve baskıyı bölgeye yaymakta buldu. Böylece İsrail üzerindeki baskılar İran başta olmak üzere bölge ülkelerine kayacak, Gazze’ye yönelmiş olan bakışlar bölgeye yayılacak. Bu durum elbette İsrail yönetimini içeride ve dışarıda rahatlatacak.

İran’ı saldırıları ile sıkıştırarak hamle yapmaya zorlayan İsrail, üstündeki baskıyı dağıtıp dikkati bölgeye yayma hedefini şimdilik kısmen gerçekleştirmiş gibi görünüyor. Ancak İran sınırlı saldırı ile hâlâ bölgesel bir savaştan kaçınmaya çalışsa da tansiyon hâlâ düşmüş, Netanyahu hâlâ rahatlamış değil. Bu nedenle önümüzdeki günlerde gerilimin tekrar yükselmesi oldukça mümkün.

Yazının başında da belirttiğim gibi sürecin gidişatını İsrail’in karşı saldırı yapıp yapmayacağı ve yaparsa saldırısının hacmi belirleyecek. Bakalım bölgesel savaş riskinden kaçınan ABD ve cenahı, Netanyahu’yu bölgesel bir savaşı tetiklememe konusunda ikna edebilecek mi?

2771320cookie-checkİsrail gerilimi tırmandıracak

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.