İsrail ordusu gece boyunca Gazze’nin kuzeyinde tanklarla “hedefli bir baskın” gerçekleştirdi.
Harekatın videosunu paylaşan ordu, baskının “savaşın sonraki aşamalarına hazırlık” kapsamında gerçekleştirildiğini ve “çok sayıda terörist hücreyi, altyapıyı ve tanksavar füze fırlatma mevzilerini vurduğunu” söyledi.
Askerlerin bölgeden çıktığı ve İsrail topraklarına geri döndükleri belirtildi.
İsrail ordusu 13 Ekim’de de Gazze’ye baskın düzenlemişti.
Başbakan Binyamin Netanyahu televizyonda yaptığı bir konuşmada ordu güçlerinin kara harekatına hazırlandığını söyledi, ancak zamanlama konusunda herhangi bir bilgi vermedi.
İsrail geçen hafta Gazze’nin kuzeyinde yaşayan 1,1 milyon Filistinliye kendi güvenlikleri için bölgeyi terk etmelerini istedi.
Ancak üst düzey bir Birleşmiş Milletler yetkilisi, Gazze’nin kuzeyindeki evlerini terk eden bazı Filistinlilerin, güneydeki koşullar kötüleştikçe geri dönmeye başladığını söyledi.
REHİNE SAYISI
İsrail ordusu, Hamas’ın Gazze’de tuttuğu rehine sayısının 224 olduğunu açıkladı. Daha önceki açıklamada 222 rehine olduğu belirtilmişti.
Hamas bugüne kadar 4 rehineyi serbest bıraktı. Bunlardan ikisi Amerikalı bir anne ile kızı, ikisi de İsrailli kadındı. Ordu yetkilileri, bu sayının artabileceğini kaydetti.
BM: GAZZE’DE HİÇBİR YER GÜVENLİ DEĞİL
BM’nin Filistinliler için insani yardım koordinatörü Lynn Hastings, İsrail’in Gazze halkına şehri terk etmeleri çağrısına yanıt veren yeni bir açıklama yaptı.
Hastings, “Gidecek yerleri olmadığı ya da hareket edemedikleri için tahliye olamayan insanlar için önceden yapılan uyarılar hiçbir fark yaratmıyor” dedi.
“Tahliye yolları bombalandığında, hem kuzeydeki hem de güneydeki insanlar çatışmaların ortasında kaldığında, hayatta kalmak için gerekli temel ihtiyaçlar eksik olduğunda ve geri dönüş için hiçbir güvence olmadığında, insanların elinde imkansız seçeneklerden başka bir şey kalmıyor.
“Gazze’de hiçbir yer güvenli değil.”
Hastings, silahlı çatışmanın uluslararası hukuka uygun yürütülmesi gerektiğini söyledi.
“Bu, nerede olurlarsa olsunlar ve ister gitmeyi ister kalmayı seçsinler, sivillerin korunması ve hayatta kalmaları için gerekli temel koşullara sahip olmaları demektir.
“Bu aynı zamanda tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması gerektiği anlamına geliyor.”
