İzcibayar’dan tarihi bir kitap

Bizim toplumda “izci” denilince akla Celal İzcibayar gelir. Bu yıl 83 yaşına giren Celal İzcibayar, “Bir Dünya Kurmak… İzcilikte Geçen 75 Yıl” başlıklı bir kitap yazdı. Kitabını imzalayarak bana gönderme inceliğinde bulunan Celal İzcibayar’a çok teşekkür ediyorum, okuru bol olsun. Her zaman yazıp çizdiğim gibi anı kitapları toplum tarihinin kayda geçmesi açısından çok önemli. Celal İzcibayar da bu açıdan çok önemli bir işlevi yerine getirmiş oldu. Londra’da Bizim’Kiler kitabımın üçüncü cildinde topluma katkısı olmuş 100 lokomatif isim arasında Celal İzcibayar’ı “Eski bir mücahit ama her zaman izci” başlığıyla tanıtmıştım. Sizlerle bu yazıyı paylaşarak Celal İzcibayar’ı daha yakından tanımanızı isterim dostlar… Başlayalım o halde…

İzcibayar’ın, İngiltere’nin yanı sıra dünyanın çeşitli ülkelerinden aldığı ödüller bulunuyor. İngiltere’deki Dünya İzcilik Merkezi’nin teşekkür ve şeref duvarında hizmetlerinden dolayı adı yazılan tek toplum üyesi olan İzcibayar, İngiltere Türk İzcilik Kulübü Başkanı ve TC İzcilik Federasyonu İngiltere Temsilcisi olarak da görev yapıyor. Celal İzcibayar’ın adı İngiltere’de 2010’da yapılan Uluslararası İzci Liderleri Toplantısı’nda “izciliğe verdiği 60 yıllık hizmeti”nden dolayı “Şeref Duvarı”na yazıldı. Hackney’de yaşayan Kıbrıs kökenli İzcibayar’ın adı Türk izciliğinde bir marka. İzcibayar’a göre izcilik bir yaşam biçimi. “İzci” denildiğinde akla kampa giden çocuklar gelmemeli. İzci demek yaratıcılık, fedakârlık, demek… Bir izci duyarlı, ölçülü, temiz, faydalı, paylaşımcı ve örnek insan olmalı… Aldığı görevi sonuna kadar en iyi şekilde yapmalı. En önemlisi de bir izci, vatan müdafaasına her zaman hazır olmalı…

İzcibayar 1940’ta Kıbrıs Magosa’ya bağlı Vadili Köyü’nde doğar. 8 yaşında Lefkoşa’da Haydar Paşa İlkokulu’na giderken tanıştığı izciliği, yaşam biçimi yapar. 1958’de henüz bıyıkları bile çıkmadan EOKA’cı Rumlar tarafından tutuklandığında 45 derece sıcaklığındaki hücrede 28 gün dayanmayı başarır. Rauf Denktaş’ın da çabalarıyla serbest kalınca ilk işi Türk Mukavemet Teşkilatı’na(TMT) girerek yurt savunmasına katılmak olur. Bütün izcilik bilgileri ve yetiştirdiği öğrencilerini Kıbrıslı Türk’ün hayatta kalma mücadelesine seferber eder.

1959’da müdürlük yaptığı Girne’deki İzcilik Kampı’nı silahlı eğitim kampına dönüştürür. 1960’da izcilik kolunu kurmak şartıyla öğretmen kolejine kabul edilir. Ada’da Merkez İzci Komiseri olarak görev yaparken 1963’te EOKA’cıların katliamı başlar. Bir izci olarak vatan müdafaasına koşar. EOKA’cılar Zeytinlik Köyü’ndeki bir avuç Türk’ü kuşattığında Celal İzcibayar’ı kendilerine teslim etmelerini isterler. İzcibayar, içi saman dolu korkulukların ellerine siyaha boyanmış süpürge sopalarını tutuşturup cephelere yerleştirince EOKA’cılar köyü basmaya cesaret edemez. 1963-70 yılları arasında Beşparmak Dağları’nda mücahitlik yapar, EOKA’cılara karşı göğüs göğüse çarpışır. Oğlu Serhat’ın doğduğunu dağda öğrenir ve ancak 1 ay sonra
yüzünü görebilir.

1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında da Lefkoşa’da Atatürk İlkokulu’nu acele hastaneye çevirmesi istenir. İzcibayar bütün izci çocukları yine eyleme çağırarak evlerden toplanan ilaç, yatak ve yastıklarla hastaneyi kurar. Bu başarı Kuzey Kıbrıs’ın yeni yöneticileri ve Türkiye Büyükelçisi’nin de dikkatini çeker. İzcibayar önce hastane müdürü, daha sonra da bütün
misafirhane ve yuvaların bağlı olduğu sosyal hizmetlerde şube müdürü olur. Hastane işlevini 3 ay sonra tamamlayınca bu kez adanın güneyinden gelen göçmenlerin ilk barınma yeri “Göçmen Yurdu”na dönüştürülür. İzcibayar bununla da yetinmez ve çeşitli şehirlerde(günde bin, bin 500 yemeğin çıktığı ve toplamda 50 bine yakın göçmenin konakladığı) göçmen yurtları açar. Türkiye Kızılay’ı ile iş birliği yaparak kendisine bağlı çalışanları Türkiye’ye eğitime gönderir.

1983’te emekli olur ve Hollanda’da 6 ay izci kampında çalışır. Başarılı çalışmalarından dolayı Hollanda’dan liyakat madalyası alır. 1984’te izciliğin doğduğu İngiltere’ye yerleşir. 1985’te izciliğin kurucusu Baden Powell’in adıyla anılan Uluslararası İzcilik Grubu’nun(Baden Powell House) üyesi olur. 3 yıl sonra da 15 yıl aktif olarak görev yapacağı kurumun yönetim kuruluna seçilir. Kamplarda Türk geceleri düzenler, özveriyle Türk kültürü ve ürünlerini tanıtır. Kuzey Kıbrıslı izcilere uygulanan haksız izolasyonu anlatır. Rum Kesimi’nin itirazlarına rağmen kamplarda KKTC bayrağını dalgalandırır.

1991’de Baden Powell House, yaşamını izciliğe adayan bu Türk’e “İzci” soyadını ödül olarak verir. KKTC’de mahkeme kararıyla Bayar soyadının önüne “İzci” kelimesi de ekler. İzcibayar dünyanın dört bir yanından sayısız ödüller ve teşekkür mektupları aldığını söylüyor. Malezya İzcilik Federasyonu’nun gönderdiği mektup İzcibayar’ı “Bütün Müslüman ülkelerin kahramanı” olarak tanımlar. İzcilik tarihini kaleme alan Tony Dunn’dan Kıbrıs Rum Kesimi İzcilik Federasyonu’na kadar pek çok kişi ve kurum izcilikle ilgili araştırmalarında, İzcibayar’a canlı tanık olarak başvurulur. 2003’te Avrupa İzcilik Vakfı’nın ilk üyesi olur. 2007’de izciliğin 100’üncü kuruluş yıldönümünde “yakın arkadaşlarım” diye tanımladığı Baden Powell ailesinden özel teşekkür mektubu alır. Aynı yıl BM’nin Cenevre’de yapılan İzcilik Konferansı’na çağrılan ilk Türk olur.

İzcibayar, Türk izciliği adına pek çok ilke de imza atar. Kuzey Kıbrıs izcileri için armaları bizzat kendisi tasarlar ve uluslararası kataloglara sokmayı başarır. Uluslararası ve Avrupa izci kuruluşlarıyla Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ın arasında bir köprü olan İzcibayar, iki ülke izcilerinin yurtdışına açılmaları için de çaba göstermeyi sürdürüyor. “Eski mücahit ve her zaman izci” olan İzcibayar’dan izcilik selamıyla ayrılırken bu topluma katkılarından dolayı teşekkür borçluyuz.

2711460cookie-checkİzcibayar’dan tarihi bir kitap
Önceki haberCHP’li Akın: Akaryakıt 50 lirayı geçebilir
Sonraki haberKKM kararı sonrası dolar yükselişte
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.