Hikaye bu ya; 11 kişi, bir kaza sonucu bir helikopterden sarkan halata asılı kalmıştır.
Bunların 10’u erkek, sadece biri kadındı. Asılı kaldıkları ip, herkesi taşıyacak kadar güçlü olmadığı için birinin ellerini bırakması gerektiğine karar verirler. Yoksa hepsi düşeceklerdir.
Bu kişinin kim olacağına tam karar vereceklerken, sürpriz bir gelişme yaşanır.
Aralarındaki kadın konuşmaya başlar. Hem de, çok etkileyici bir konuşma yapar.
“Tamamen gönüllü olarak ipi bırakacağım. Çünkü bir kadın olarak, kocam için, çocuklarım için her şeyi bırakmaya alışmışım. Hem de, karşılık beklemeden.”
Belki de daha sözlerini bitirmeden, biraz kurtulma umudu, biraz da konuşmanın heyecanıyla, tüm erkekler onu alkışlamaya başlarlar.
Sonuç ortada; halata bir tek kadın asılı kalmıştır.
Bu sonuçtan, bir atasözü çıktığı iddia edilir; “kadının fendi, erkeği yendi”
Kadınlar, bu hikayeye kızar mı, sevinir mi yoksa gururlanır mı şimdiden kestiremiyorum.
Mağazalara birlikte alışverişe gelen eşlere dikkat ediniz. Genellikle, erkeğin giyeceği elbiselere kadın karar veriyor. Alış verişi ve pazarlığı yine kadının yaptığını göreceksiniz. Erkek, sanki tartışmaktan yorulmuş ve teslim olmuş bir görüntü veriyor.
Kadınları, bu başarılarından dolayı kutlamak gerekir. Bunu nasıl sağlayabildikleri ciddi bir araştırma konusu olmalıdır.
Çalışan kadınların çocuklarını, kreş ya da bakıcılara verdiğini biliyoruz. Haklı olarak tabii…Ancak, kendi çocuklarının yetiştirilmesini ve annelik vazifesini, başkalarına devredecek kadar, hangi hayati işi yapıyor ki; kendisini mutlu hissetsin?
Siz hiç, sokakta kalan erkek duydunuz mu? Fakat, sokakta kalmış kadının çokça var olduğu söylenir, yazılır. Erkek, dilediği zaman kadını terk edebiliyor denecektir. Eskiden, boşanmalar yok denecek kadar az iken, buna karşı son yıllarda en ufak bir problemde boşanmaya gidiliyor. Ya da, sıkılan diğerini bırakıp gidebiliyor. Burada hata, sadece erkekte mi?
Velhasıl, hiçbir yerde iki başlılık olmaz. Olursa, her yerde olacağı gibi ailede de problemler ve tartışmalar bitmeyecektir.
Ailede, sonuçta kimin kime tabi olacağı karara bağlanmalıdır. Eğer değişmemiş ise, kitaplarda aile reisinin erkek olduğu yazılı idi.
Bu akşam hanımla tartıştık. Bir yazı yazmam da gerekiyordu. En iyisi derdimi sizlerle paylaşayım istedim.
Oooff…Off