Kalkan izlenimleri…(IV)

Kalkan için “Yeter artık” diyenler olabilir: “Bu kadar da abartılmaz”eklentisini yapanlar da olabilir.

Aslında abartma yok, eksik kalabilir endişesi var bende.

Kalkan ve çevresini tam anlamıyla gezmiş değilim.

Ama beldenin içindeki hareketliliği, sokakların temizliğini, yeni belediye başkanının neler yapacağını bilememek dahil, sokak hayvanlarının çokluğunu yazmadan edemezdim.

Hayvanlar çok ama onların haklarını korumak için çırpınanlar da çok.

Hemen konuya dalmak gerek bu noktada.

Biricisi şu:

Buradaki sokak köpek ve kedilerinin yaşam haklarını korumak amacıyla Londra ve Kalkan’da banka hesabı açılmış. Hayvanseverler, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar köpek ve kedilerin sağlıkları ve tüm ihtiyaçları için banka hesapları sayesinde para yardımı yapabiliyorlarmış.

İkincisi…

Kalkan Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği, belde halkı ve buraya gelen turistler için değişik yerlere “yardım kutuları” koyarak para topluyormış.

Tam çağdaş bir davranış.

Üçüncüsü.

Beldede 4 Nisan 2008 tarihinde kurulan Kalkan Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği (KAPSA) nın 25’i değişik Avrupa ülkelerinden 37’si Türk olmak üzere 62 üyesi bulunuyormuş.

Üyelerin yaptıkları genel kurulunda yönetime gelen 3’ü Türk, 4’ü yabancı üye, elele vererek sokak hayvan ve kedilerinin geleceklerine yönelik önlemleri tartışıyorlarmış.

Yönetim Kurulu yapısı da ilginç

Yönetim kurulunda Atilla Atalay, Neşe ve Sadık Öğretir dışında Karyn Yıldırım, Louise Watson, Fiona Gray ve soyadının yazılmasını istemeyen Maggi adlı Avrupalılar görev alıyor. Emekli Büyükelçilerimizden Sadi Çalışlar ise denetim kurulu başkanı.

Peki Türk-yabancı ittifakı burada neler yapıyor?

Kalkan ve çevresindeki istenmeyen kedi ve köpek sayısını azaltmak için önce bu hayvanların kısırlaştırılması sağlanıyor.

Derneğe bağlı olarak çalışan veteriner İbrahim Özkan’ın çabalarıyla, hasta ve yaralı sokak hayvanların tedavileri ücretsiz yapılıyor.

Kışın aç kalan hayvanlar için beslenme programları uygulanıyor. İsteyenler için kedi ve köpekler sahiplendiriliyor.

Yönetim Kurulu üyesi Sadık Öğretir’in verdiği bilgiye göre iki yıl içinde 184 kedi ve 60 köpek kısırlaştırılmış.

Tabii bunların hayata geçirilmesi ve hayvanların her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için ne lazım?

Para…Para.. Para..

Kalkan Belediyesinin desteği sağlanarak yurt içi ve yurt dışındaki benzer derneklerle iletişim kuran Kapsa yöneticileri, 18 işyerine bağış toplama kutuları koymuş.

Bu yardımlar tabii ki yetmemiş.

Bağış ve yardımlar için Kalkan İş Bankasında ve Londra’da banka hesabı açılmış. www.kapsa.co.uk web sitesine girenler yardım için nereye başvuracaklarını öğrenebiliyorlar.

Dernek ayrıca bağış toplamak için belde kermesler düzenliyor, halk ve esnaftan destek alıyor.

Özetle Kalkan’daki sokak hayvanları için uygulanan proje, hayvan haklarının korunması için verilen ortak çaba, bu hayvanların hayatta kalmalarını sağladığı gibi, yaşam standartlarını da yükseltiyor.

Henüz bazı kent ve köylerde devletin insanlarımız için gerçekleştiremedikleri, Kalkan’da hayvanlar için sağlanıyor bile. Böylelikle insanlarımızdan önce Kalkan sokak hayvanları Avrupa Birliği kapısından girmiş sayılırlar.

Avrupa standardında kedi ve köpeklerimiz var ama ya insanlarımız.

Avrupalıların “Hazmetme kapasitenizi yükseltin” dedikleri de bunun bir bölümü galiba.

Sokak ortasında hayvan katliamından vezgeçtiğimiz an, yerel yöneticilerin ülke çapında hayvan haklarına saygı gösterdikleri yıl galiba bizler de Avvrupa kapısından gireceğiz.

Hadi hayırlı yolculuklar, baylar bayanlar.

İnce ve uzun yolun bitmesine daha çok var.

(devam edecek)

1626750cookie-checkKalkan izlenimleri…(IV)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.