Kamulaştırılmış vicdan alanları

dünya ve ülke gerçeğimiz… İnsanoğlundaki vicdan erdemi, yaralardan kangren edildikçe kamusal alanlarda da rastlanmıyor artık bu mefhuma… Kamuları yöneten vicdansızlar vicdanları da köreltti… Vicdan sızlar…


Haksız savaşlara neden olan tapon dünya yöneticileri, din savaşları görünümü altında yüz yıllık planlarla yeni Dünya düzeni kurmak için Dünya’yı düzen şebekeler, yerin dibine geçesi küresel derin devletler, derin devletlerarası sığlıklar, bu sığlıklarda karaya oturtulmuş yitik etik değerler, alınıp satılan hükümetler, bindirilmiş kukla rejimler, sindirilmiş adalet, şuursuz hor kullanımdan dolayı yok edilmekte olan gezegen, şişirilmiş imajla, köy delikanlısı kumaşıyla 24 milyon Pound’a reklam filmi çeviren harici ikoncan Beckham, global kriz, global ısınma, globalleşme, gayriglobalize edilmiş nükleer sidik yarışı, yeşil yok olurken yeşil sermayenin yeşermesi, bunca odun içinde odun kalmayacak olması sobama ve yeni savaşlar yaratma vaadiyle gelmekte olan müslüm Obama… Bunlar vicdan terminatörlerinin küresel olanları…


Ama bizimkiler daha çarpıcı… Şu son zamanlarda kamu vicdanını yaralayan öz terminatörlerimize bir göz atalım… Gazeteci vurmakla övünen utanmaz amcanın, sübyancılığı din ile aklamaya çalışırken, adli tıp kurumunca , kurbanına ruhsal ve bedeni bir zarar vermediği gerekçesi ile tahliye edilmesi, bunun mukaddes matbuat muhtevasınca müdafaası, egemenlerce zapt edilmiş guguk erkinin mesnetsiz içeri sokmalar ve haksız çıkarmalar ile, kadı ola davacı gitgellerle çapını yitirmesi, kalitesiz ve liyakatsiz kadrolaşmaların acemi yol tutuşları, devleti yolarak yolunu bulanlar, yontulmamış yolsuzluklar, soyutlaştırılmış soysuzluklar, şeffaflıktan dem vuranlarca, devekuşu misali kepenkleri indirilmiş YouTube, fırsat bu fırsat kurunun yanında yakılan yaşlar, içe kanayan sessiz gözyaşları… Başıbozuk bir ülkenin koca başları…


Mesleğini ve şerefini maddi bir çıkara bonuslattıran, karanlığa ampul tutan sözde aydın, şer hizmetkarları, kara para hacmi dominant olduğu için, küresel krizden ‘’nah ‘’ az etkilenecek! olan sistemsiz ekonomimiz, bu kara paranın, yerel seçimler öncesi kömür parası fonu olarak, ak paranın yanında ülkeye sokulması zeminlerinin hazırlanması, karanlıklardan, kara kömürlerden ve kara paralardan ulufe kontürler gibi medet umulması… Kara kömür madenlerinde dünyanın en zor işini yapmak için, 37 bin başvurudan seçilecek 3000 üniversite mezunu maden işçisi adayına, güçlerini ölçmek için, sınav namına kütük taşıtan kütükler… Ve ne menem güçleri ölçülüp biçilmeden, cehaletin el yordamıyla ve de ya Allah metoduyla tepemize tepeden inme yerleşenler… Geleceğimize şer güçlerince konan güçlüklerin gücümüze gitmesi…


Yaşıtları, Amerika’nın dümen sularında uzaktan komutalı gemicikler yüzdürürken, kuş gribinden menkul hijyenik cıvık yumurtalar tokuştururken, emeklinin, işçinin, SSK’lının sırtından tasarruf yapıp, sadece dibine ışık veren isli yamuk mum misali, devlet kurumlarının zoraki tasarruf ampulleri satın almasına karar vererek, babalar gibi babalık yapan üç mumluk babanın kızı tesadüfen tasarruflu ampul işine girerken, fenerlerle , rengarenk ampullerle, güllerle süslenmiş hanedan hasbahçelerinde vur patlasın çal oynasın ibadet edilirken, ayaz sınırlarda şehit düşen evlatlarımız… Parası olanlar askerlikte geçirecekleri zamanı bedeli karşılığı satın alabilirken bunun, parası olmayanların şehit düşme ihtimalinde yarattığı eşitsizlik… Orantısız güç kullanmaktan zevk alan secdeci sınıfların orantısız izdüşümleri… Ayyuka çıkıp, utanmadan yukarıdaki makamlarında dokunulmadan oturanlar… Sokaklarda tekmelenen açık yürekli kadınlar, geleneksel işkence dozajının, endazesinden kaçıp, ayar tutmaması… Sıkma başlılığın sıkması… Milletin illetten bıkması…


Pazara çıkmış iplikleri reklam ettiği için  RTÜK’ün hedefi olan Doğan Medya’nın, kendisine reklam vermeyen Turkcell’i , Mustafa filmine sponsor olmadığı için hedef alması iddiası da trajikomik bir paradoks… Doğan Medya, hormonlu tohumlarla yıllarca semirttiği hükümet nezdinde, şimdi gericiliğe cephe açmış görünürken, gerici mekanizmanın tezgahı olan bu ısmarlama filme sponsor olunmasını nasıl savunabilir? Bu da yaralı kamu vicdanını kanatıcı bir teneşir… Kamu şaşkın, vicdan düşkün, yüzde kırk yedi pişkin, yüzde elli üç taşkın… Elhamdülüllah, bizde bu illet varken yerel seçimlerde de gümbür gümbür inecekler başımıza takunyalar hamdolsun…


Ama aklı selim kamu vicdanını son zamanlarda en ağır yaralayan vaka, bu Mustafa filmi olacaktır, saydığımız bunca ısırığın ötesinde… Can’cağızımın ısırır gibi gülmesine benzetebiliriz, Atatürk’ü metheder gibi yapıp, tabu yıkma modası adına, sayılan pul ve devrilen put hatırına,  satır aralarına ustaca yerleştirdiği çamurlardan, uzaktan kumandalı, yakından güdümlü, filmdeki gibi Gazi’yi yakışıksız gösterecek, ısmarlama bir dolgu heykel yapma güdüsünü… Sulandırılmış bile olsa o çamur Ata’mın vatan toprağıdır…


İşgalci şer güçlerini devirmene de helal olsun Atam,
İlkokulda seni döven yobaz hocan Kaymak Hafız’ın şürekalarını devirmene de…
Günde 1 büyük devirmene de…


Gölgenden panikleyenlerin, tepemizde pinekleyenlerin, rüzgarından devrilip, kara bulutların kara kargalar gibi dağıldıkları gün, ben de 1 büyük devireceğim Moda İskelesinde…  Şerefine…

711680cookie-checkKamulaştırılmış vicdan alanları

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.